“Başarının anahtarı iyi çalışanlardır”

Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘Yeni Türk Ticaret Kanunu ve Şirketlerin Yol Haritası’ konulu eğitim programı dün saat 10.00-12.00 ve 13.00-15.00 saatleri arasında ÇTSO Konferans

Çerkezköy 5.04.2012 20:25:00 0
“Başarının anahtarı iyi çalışanlardır”

Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘Yeni Türk Ticaret Kanunu ve Şirketlerin Yol Haritası’ konulu eğitim programı dün saat 10.00-12.00 ve 13.00-15.00 saatleri arasında ÇTSO Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.

 

FARKINDALIK YARATMAK İSTİYORUZ

 

‘Yeni Türk Ticaret Kanunu ve Şirketlerin Yol Haritası’ konulu eğitim programı kapsamında ilk olarak Dr. Çağlar Manavgat tarafından bir sunum yapıldı. Dün saat 10.00’da başlayan programda sunum öncesi kısa bir konuşma yapan Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Ertan Selvili, ÇTSO olarak Türk Ticaret Kanunu’nda yapılan değişiklikler hakkında ilçede faaliyet gösteren şirketler için farkındalık yaratmayı amaçladıklarını ve bu doğrultuda alanında uzman kişiler öncülüğünde seminerler organize etmeye devam edeceklerini ifade etti.

 

TEK KİŞİ İLE KURULABİLECEK

 

Açılış konuşmasının ardından ‘Yeni TTK’ya Anonim ve Limited Şirketlerin Uyumu’ konulu sunumuna başlayan Dr. Çağlar Manavgat 1 Temmuz’a kadar Anonim ve Limited şirketlerin, yeni TTK’ya uyumu işlemleri ile uluslar arası standartlarda, en iyi yönetim teknikleri ve teknolojik altyapıyla yeniden yapılandırılmasının hedeflendiğini belirtti. Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 1 Temmuz’da yürürlüğe gireceğini belirten Manavgat, şirketlerin yapmak zorunda olduğu çok sayıda işlemin bulunduğunu, bu işlemlerin yapılmaması durumunda para ve hapis cezalarının uygulanacağını belirtti. 14 Ağustos’a kadar Anonim ve Limited şirketlerin sözleşmelerini yeni TTK’ya uyumlu hale getirmeleri gerektiğini söyleyen Çağlar Manavgat, yeni kanun ile Anonim ve Limited şirketlerin tek kişi tarafından kurulabileceğini de sözlerine ekledi.

 

EN AZ BİR ÜYE TÜRKİYE’DE YAŞAMALI

 

Mal varlığının korunmasına ilişkin düzenlemelerden de bahseden Manavgat, ortakların şirkete borçlanmalarına da yasak getirildiğini ifade etti. Şirket için risk teşkil eden unsurlar kapsamında Yönetim Kurulu’nun gerekli önlemleri aldığı takdirde bu risklerden doğacak olumsuz sonuçlar karşısında sorumlu tutulmayacağını kaydeden Çağlar Manavgat, daha sonra yeni TTK’ya göre yönetim kurulunun yapısı hakkında katılımcıları bilgilendirdi. Yönetim kurulunda temsile yetkili en az bir üyenin yerleşim yerinin Türkiye olması gerektiğini belirten Manavgat, “Yönetim Kurulu üyesinin tam ehliyetli olması, üyelerin en az dörtte birinin yüksek öğrenim görmüş olması, belli gruplara temsil hakkı tanınması ve sorumluluk sigortası yapılması gerekiyor” dedi. Çağlar Manavgat daha sonra yönetim kurulu kararlarında yapılan düzenlemelerden bahsetti. Yeni TTK ile butlanın tespitinin istenebileceğini belirten Manavgat, “Eşit işlem ilkesine aykırılık, Anonim Ortaklık temel yapısına ve Sermayenin Korunması ilkesine aykırılık, ortakların vazgeçilmez haklarının ihlali ve diğer organların vazgeçilmez haklarının ihlali butlan sebepleri arasında yer alır” diye konuştu. 

 

ORTAKLARA BORÇLANMA YASAĞI GETİRİLECEK

 

Yönetim Kurulu Sorumlulukları kapsamında yapılan düzenlemeler hakkında katılımcıları bilgilendiren Çağlar Manavgat, bu bağlamda özen ve bağlılık yükümlülüğü getirileceğini ifade etti. Sorumluluk kapsamında ortaklığa borçlanma yasağının da olacağını söyleyen Manavgat, “Ortaklar nakit ya da ayni olarak borçlanamayacaklar. Ortaklık teminat veremeyecek. Borçları devralamayacak. Sorumluluk yüklenemeyecek. Bu yasaklara tabi olacak kişiler Yönetim Kurulu üyeleri ve yakınları, bunların ortak olduğu şahıs şirketleri, bunların sermayesinin yüzde 20’sinden fazlasına sahip oldukları sermaye şirketleridir” dedi. Çağlar Manavgat ayrıca yetki devri halinde sorumluluğun sona ereceğini belirtti. Anonim Ortaklıklarda Genel Kurul’un Yönetim Kurulu’nu yetkilendirme süresinin sınırının 18 ay, sınırın ise sermayenin yüzde 10’u kadar olacağını kaydeden Dr. Çağlar Manavgat, kurallara uygunluğu gözetme sorumluluğunun da Yönetim Kurulu’nda olacağını ifade etti.

 

KÜÇÜK ŞİRKETLER KOBİ UFRS, BÜYÜKLER TFRS KULLANACAK

 

Dr. Çağlar Manavgat’ın iki saatlik sunumunun ardından saat 13.00-15.00 saatleri arsında da Eğitmen Eyüp Sabri Yücel tarafından ‘UFRS’ye Geçiş ve Uygulaması’ konulu bir bilgilendirme yapıldı. 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren tüm sermaye şirketlerinin yasal defterlerini Uluslar arası Finansal Raporlama Standartları ile özdeş Türk Muhasebe Sistemi’ne göre tutmak zorunda olduklarını belirten Yücel, şirketler topluluğu için konsolidasyon konsolide finansal tablo hazırlama yükümlülüğü de getirildiğini ifade etti. Şirketlerin 1 Ocak 2013’ten itibaren KOBİ UFRS ya da Tam Finansal Raporlama Standartları kullanmak zorunda olacaklarını kaydeden Yücel, küçük şirketlerin KOBİ UFRS, büyük şirketlerin ise TFRS kullanacaklarını belirtti.

 

ŞİRKETLERİN BÜYÜKLÜĞÜ NAKİT AKIŞI İLE ÖLÇÜLMELİ

 

Temelde UFRS ile TFRS’nin aynı anlama geldiğini kaydeden Eyüp Sabri Yücel, kullanılacak olan UFRS’nin karşılaştırmalı olması gerektiğinin altını çizdi. Uygulamadaki temel kuralın bir önceki yıla göre kıyaslanabilir olması olduğunu kaydeden Yücel, şirketlerin büyüklüğünün temelde nakit akışı ile ölçülmesi gerektiğini, buna göre hangi şirketin KOBİ UFRS, hangisinin de TFRS kullanması gerektiğinin daha sağlıklı bir şekilde anlaşılabileceğini ifade etti.

 

100’DEN FAZLA ÜLKE DÖNÜŞÜMÜ TAMAMLADI

 

‘Defter Tutma ve Envanter Hükümleri’nden de bahseden Eyüp Sabri Yücel, “Ticari Defterler, TMS’ye göre Türkçe olarak, eksiksiz, doğru, zamanında ve düzenli olarak tutulmalıdır. Finansal tablolar TMS uyarınca hazırlanmalıdır. Ticari defterler finansal durum hakkında fikir verebilecek şekilde tutulmalıdır. Ticari işletmelerin mal varlığı durumu açıkça görülmelidir” dedi. Dünyada yüzden fazla ülkenin hali hazırda UFRS dönüşümünü tamamladığını ya da tamamlamak üzere olduğunu söyleyen Eğitmen Yücel, “Bunların içinde Avrupa Birliği üye ülkeler, Güney Afrika, Avustralya, Hong Kong, Singapur, Malezya, Endonezya ve Tayland var. Amerika’nın US GAAP ile UFRS arasındaki farkları giderme çalışmaları da hızla devam ediyor” dedi.

 

MEVCUT MEVZUATLA TMS ARASINDAKİ FARKLAR

 

Mevcut yasal mevzuatta ‘Ertelenmiş Vergi’ diye bir kavram olmadığını kaydeden Eyüp Sabri Yücel, TMS’de ise böyle bir kavramın bulunduğunu belirterek aradaki farklılıklardan bahsetti. Yasal Mevzuatta Kıdem Tazminatı yükümlülüğünün ayrılmadığını söyleyen Yücel, “TMS (UFRS) uyarınca kıdem tazminatı yükümlülüğünü ayırmanız gerekecek. Maddi Duran varlıkların amortismanı Vergi Usul Kanunu tarafından belirlenmiş ömürlere göre ayrılır. TMS’de ise Maddi Duran Varlık için yararlı ömür kavramı bulunmaktadır. Ticari alacaklar VUK’da defter değeri ile gösterilir. TMS’de ise ıskonto edilmiş maliyeti üzerinden gösterilmeleri gerekir. Türev finansal araçlar VUK’da net ödeme, tahsilat gerçekleşinceye kadar kayıtlara alınmaz. TMS’de Türev finansal araçlar, Şirket türev sözleşmesine girdiği anda makul değerinden kayıtlara alınır ve her bilanço döneminde yeniden makul değeri hesaplanır. Pazarlama ve promosyon ürünleri VUK’da “Diğer Stoklar” hesabında tutulmaktadır. TMS’ye göre ise direk olarak giderleştirilmelidir” diye konuştu.

 

DEĞİŞİKLİKLERİN ETKİLERİ OLACAKTIR

 

UFRS’ye geçişin ardından şirketlerin raporlarının her bir noktasının dikkatli bir şekilde incelenmesi gerekeceğini söyleyen Eyüp Sabri Yücel, belirlenen değişikliklerin iş süreçlerinde, diğer şirket dışı raporlama işlevlerinde ve her yerde giderek artan etkileri olacağını kaydetti. Yücel “Başarının anahtarı iyi çalışanlardır. İyi çalışanları erkenden görevlendirmek büyük önem taşır. Bu işi çözmenin birçok yolu vardır. Bu çalışanlar UFRS projesine atanabilir, diğer görevleri ile birlikte bu sorumlulukları da üstlenebilirler ya da bu iki yöntemin bir bileşimi kullanılabilir” dedi. Program kapsamında bugün de 10.00-12.00 saatleri arasında Prof. Dr. Doğan Cansızlar tarafından ‘Yeni TTK’na Göre Bağımsız Denetim’ konulu bir sunum yapılacak.

 

Haber / Ahmet KARDEŞ


0282 726 91 91
0282 747 65 10