Selçuk ve Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyeleri Siyaset Akademisinin konuklarıydı: Siyaset Akademisinde “siyaset” dersi

“Lider Ülke Türkiye II” projesi kapsamında yürütülen Siyaset Akademisinde konuşan öğretim üyeleri Prof. Dr. Abdullah Topçuoğlu ve Doç. Dr. Ebubekir Sofuoğlu kendilerini dinlemeye gelen siyasi kadroya adeta

Çerkezköy 21.05.2012 22:40:00 0
Selçuk ve Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyeleri Siyaset Akademisinin konuklarıydı:  Siyaset Akademisinde “siyaset” dersi

 Çerkezköy Haber – “Lider Ülke Türkiye II” projesi kapsamında yürütülen Siyaset Akademisi etkinliğinde sona yaklaşılıyor. Toplamda 8 hafta sürecek olan Akademi derslerinin 7. haftasında konuşmacılar Selçuk Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Abdullah Topçuoğlu ve Sakarya Üniversitesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Ebubekir Sofuoğlu idi. Öğretim üyeleri heyecanla dinlenen konuşmalarında eğitim aile ve siyaset üzerine bilgi ve deneyimlerini paylaştı. Siyaset Akademisi’nde konuşan Prof. Dr. Abdullah Topçuoğlu, Türkiye’de insanların yıllarca bilinçli olarak siyasetten uzak tutulduğunu dile getirdi. Doç. Dr. Ebubekir Sofuoğlu da dünya barışının sağlanmasının Türklerin en önemli görevi olduğunu ifade etti.  Siyaset Akademisi’nin Çerkezköy’deki 7. hafta programında Prof. Dr. Abdullah Topçuoğlu tarafından ‘Siyasal Kimlik’ ve Doç. Dr. Ebubekir Sofuoğlu tarafından da ‘Başarı ve Motivasyon’ konulu sunumlar yapıldı.

 İLK ADIM AİLEDEN BAŞLAR

Çerkezköy’de bu yıl ilk defa düzenlenen Siyaset Akademisi’nde finale bir adım kaldı. Önceki gün saat 13.00’da Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen etkinlikte, ‘Siyasal Kimlik’ konulu sunum yapan Prof. Dr. Abdullah Topçuoğlu, ilk olarak kişilerdeki ‘Bireysel Kimlik’ olgusundan bahsetti. Çocuklarda bireysel kimliğin doğru inşa edilmesinin, ailelerin öncelikli görevi olduğunu söyleyen Topçuoğlu, geleceğe sağlıklı nesiller yetiştirmenin ilk adımının aileden başladığını ifade etti. İnsanlarda bireysel kimliğin oluşturulduğu en önemli dönemin ‘Ergenlik Dönemi’ olduğunu kaydeden Prof. Dr. Topçuoğlu, “Çocuk, ergenlik dönemine girdiği anda kendisini bağımsız bir birey olarak görmeye başlar ve bağımsız bir birey olarak nasıl davranması gerektiği konusunda arayışlara girer. Aradığı şey aslında kültürel değerlerdir. Çünkü çocuklara bu dönemde kılavuzluk edecek tek kavram kültürel değerlerdir. Bu değerler vefalı olmak, yapılan iyiliğe karşılık vermek, sadakat ve anne babaya itaat gibi kavramlardır. Bahsedilen tüm bu değer yargıları soyuttur. Bu sebeple çocuk bu kavramları kendi başına algılayamaz. İnsan ilişkilerini yöneten bütün olgular soyut kavramlardır. Aile, çocuğun bireysel kimlik arayışında yol gösterici olmalıdır” dedi.

HAYAT SEMBOLLERLE BERABER KURGULANIR

Toplumun tam anlamıyla birlik olmasının, bahsedilen soyut kavramları aynı şekilde algılanmasından geçtiğini ifade eden Prof. Dr. Topçuoğlu, dürüstlük, iyilik, vefa gibi kavramların kişiden kişiye göre değişemeyeceğini belirtti. Çocukların bu soyut kavramları başarılı bir şekilde benimsemesi için sembollere ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Topçuoğlu, “Çocuklar eğer ergenlik döneminden önce temel din eğitimini almışlarsa, hayat kurallarını öğrenirken dini sembollerden faydalanır. Hırsızlık yapacak olan bir kişi, kendisini kameraların değil Allah’ın gördüğünü bilir” dedi. Dinin olmadığı toplumlarda ideolojilerden semboller üretildiğini söyleyen Topçuoğlu, “İslam’da mülk Allah’ındır. Kapitalizmde ise mülkiyet kutsanır. Paraya sahip olursanız her şeye hükmedersiniz, denilir. Bu durumda para kazanmak için yapılan her şey mubah algılanır” dedi ve kimlik oluşumu için seçilecek sembollerin iyi belirlenmesi gerektiğini kaydetti.

BİREYSEL KİMLİK ERGENLİKTE OLUŞUR

28 Şubat'ta 8 yıllık eğitimi getirenlerin, bilinçli olarak din eğitiminin 15 yaşından sonra verilmesi kararına vardığını söyleyen Abdullah Topçuoğlu, “çocuğun bireysel kimliği ergenlik döneminde oluşur. Bu dönem de 11–13 yaşları arasındadır. 15 yaşından sonra din eğitimi verilmesi ile bireysel kimliği oluşmamış bir toplum yaratılmak istenmiştir” dedi. Konuşmasının devamında kültürel kimlikten de bahseden Topçuoğlu, “kültürel kimlik, adından da anlaşılacağı gibi aynı kültürü paylaşan kimliklerdir. Aynı acıya üzülen, aynı sevinci paylaşan kişilerin kültürel kimliği oturmuş demektir” diye konuştu.

HALK SİYASETTEN BİLEREK UZAK TUTULDU

Siyasal kimliğin diğer bir adının da siyasi duruş olduğunu söyleyen Prof. Dr. Abdullah Topçuoğlu, siyasal kimliğin düzgün inşa edilmesinin, bireysel ve kültürel kimliğe sahip olunması ile mümkün olacağını ifade etti. Geçmişte siyasetin fırıldak insanların yaptığı iş olarak algılandığını kaydeden Topçuoğlu, “Eskiden beri siyaseti kirli bir iş olarak gördük. Temiz insanların yapacağı bir iş değildi. Babalar, üniversiteye giden evlatlarına ‘Sakın Siyasete Bulaşma’ diye tembihlerde bulunurdu” dedi. ‘Siyasetten Uzak Dur’ söyleminin Türkiye’de gözü olanların bilinçli olarak hazırladığı bir proje olduğunu savunan Topçuoğlu, “Bu bilinçle insanlar siyasetten uzak tutulmak istendi. Hâlbuki siyasette halk, yönetenden daha etkin bir statüye sahiptir. Bu ülkenin her ne kadar halkını kandırmayan, dürüst siyasetçilere ihtiyacı varsa, bir o kadar da oyunu yarım ekmeğe satmayacak halka da ihtiyaç vardır” ifadesini kullandı.

STOCKHOLM SENDROMUNA VURGU

Seçmenlerin bir duruş sergilemediği zaman Stockholm Sendromu ile karşı karşıya kaldığını söyleyen Topçuoğlu, “Stockholm Sendromu, bir başka deyişle tecavüzcüsüne aşık olmak demektir. Ülkemiz bunun son örneğini 28 Şubat’ta yaşadı. Hazineden doğrudan 80 milyar TL, dolaylı olarak da yaklaşık 170 milyar TL çalındı. Bu paraları çalanlardan biri de Uzan grubuydu. Fakat bu kişiler ilk seçimlerde yüzde 7,5 oy aldı” dedi. 2023’e kadar Türkiye’nin 40 ilinin hızlı tren hattı ile birbirine bağlanacağını söyleyen Topçuoğlu, “40 ilin toplam maliyeti 25 milyar TL. Bu tutar, Uzan Grubu’nun götürdüğünün yarısıdır. Onların götürdüklerinin tamamı ile 81 ili hızlı tren hattı ile birbirine bağlayabilirdik” dedi. “Toplum olarak siyasal sürece dair bilgi sahibi olunması gerektiğini kaydeden Topçuoğlu, “Bu bilgiye sahipseniz, bir siyasal kimliğiniz var demektir” ifadesini kullandı. Prof. Dr. Abdullah Topçuoğlu Osmanlı dönemindeki siyasal kimlik oluşumundan da bahsederek konuşmasına son verdi.

BU MİLLET DÜNYAYA “ADALET” DAĞITTI

Programda daha sonra “Başarı ve Motivasyon’ konulu sunum yapan Sakarya Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç Dr. Ebubekir Sofuoğlu, Türklerin, Osmanlı torunları olduğunu ve yerine getirilmesi gereken bir görevi olduğunu belirtti. Türk milletinin dünyaya adalet dağıtmakla görevli olduğunu söyleyen Sofuoğlu, “Atalarımız bu görevi 624 yıl layıkıyla yerine getirdi. Fakat Osmanlı’dan sonraki dünya barışı adeta topal kalmıştır. Türkiye fonksiyonlarını yerine getirmek zorundadır. Yıllarca unutula gelen bu misyon, AK Parti ile hatırlandı. Bu doğrultuda adımlar atılmaya başlandı” dedi. Dünya barışının en önemli tehlikesinin İsrail olduğunu söyleyen Doç Dr. Ebubekir Sofuoğlu, “Bir cep telefonu fonksiyonlarını yitirdiği zaman, kişi onu üzerinde taşımaz. Evde bırakır ya da çöpe atar. Peki fonksiyonunu yerine getirmeyen bizleri, dostlarımız ne yapsın?” diye sordu. Barışa hizmet etme konusunda tüm Türklerin sorumlu olduğunu söyleyen Sofuoğlu, “İnsanlar ufkuyla dünyayı yerinden oynatır. Fakat bu laf olsun diye olmamalı, bir amaca yönelik olmalı” dedi. Dünya barışının Türkler etken olmadığı sürece topal kalmaya mahkûm olacağını söyleyen Sofuoğlu, tüm bunları yapabilmek için kişinin içindeki enerji sıkışmasını dışarı atabilmesi gerektiğini ifade etti.

İŞİNİ DEĞİŞTİREMİYORSAN, O İŞE ADAPTE OL

Çağın vebasının stres olduğunu belirten Doç. Dr. Sofuoğlu, “Biz fonksiyonlarımızı biliyoruz. Bu fonksiyonlarımızı yerine getiremediğimiz için stres yapıyoruz. Çünkü yapılmamış işler insanı sıkıntıya sokar. Ta ki o iş yapılıncaya kadar” dedi. Konuşmasının devamında mesleğinden memnun olmayan kişinin ilk fırsatta işini değiştirmesi gerektiğini tavsiye eden Sofuoğlu, “İşini değiştiremiyorsan, o işe adapte olmak için çaba göstermelisin. Ne yaparsan yap, yaptığın işin hakkını vermelisin” diye konuştu.

KATILIM YOĞUNDU

Siyaset Akademisi’nin 7. hafta programına Veliköy Belediye Başkanı Hanifi Belindir, Çerkezköy Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Gökhan İnce, Kapaklı Belediye Başkan Yardımcısı İrfan Demir, AK Parti İl Genel Meclis Üyesi Hasan Karaca, AK Parti Çerkezköy İlçe Başkanı Alaettin Demirbağ, AK Partili Meclis Üyesi Hasan İşcan, Demokrat Partili Meclis Üyesi Aydın Kırıklar, AK Parti İlçe Yönetim Kurulu Üyeleri, AK Parti Kapaklı Belde Başkanı Ali Osman Orhan, AK Parti Kızılpınar Belde Başkanı Faruk Korkmaz, Özel Optimed Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Ayhan Arslan, Özel Çerkezköy Hastanesi Müdürü Alper Atasoy ve çok sayıda akademi üyesi katıldı.

Haber/ Ahmet KARDEŞ

 

 


0282 726 91 91
0282 747 65 10