Kadına şiddet TBMM gündeminde

Korunma ve yardım talebiyle devlet kurumlarına, mülki amirlere, ilgili bakanlıklara başvuran vatandaşların aldıkları cevaplar neticesinde ve bu kurumların sorumsuzlukları sebebiyle mağdur olduğunu ifade eden Köprülü “Geçen hafta Van’da öğretmenlik yapan genç bir öğretmen şiddete maruz kalması sonucu Valiliğe sığınmış ancak aldığı cevap sonrası gereken tedbirlerin de sağlanmaması neticesinde hayatını kaybetmiştir. Yine son olarak Adana’da bir kadın, kocasının uzaklaştırma almasına rağmen kendisine hala şiddet uyguladığını, savcılığa, polise ve ilgili tüm kurumlara bildirmesine rağmen sonuç alamadığını belirterek çaresizlik içinde kamuoyunun gözü önünde kendini yakmaya teşebbüs etmiştir” dedi.

 

Kadına yönelik artan şiddet olayları karşısında devletin tüm kurumlarının çözümsüz kaldığını ifade eden Köprülü “Yasalarda yer alan koruma tedbir kararları uygulanmamakta, kadınlar öldürüldüğünde ise onları korumakla yükümlü olan yetkililere hiçbir yaptırım olmadığı bilinmektedir. Mülki amirler yasaları bilmeden kendisine sığınan vatandaşlara “ölüm haktır, kaçış yok” şeklinde cevaplar vermekte, uzaklaştırma kararları amaçlarına ulaşmamakta ve polisin denetimleri yetersiz kalmaktadır” dedi.

 

Köprülü, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle sunduğu yazılı soru önergesinde “Şiddete maruz kaldığında ya da risk altındayken vatandaşların başvurulabileceği kurum ve kuruluşlar hangileridir? 2002-2012 yılı içinde bu kurumlara yapılan başvuru sayısı kaçtır? En fazla hangi sebeplerle başvuru yapılmakta ve bunlar nasıl sonuçlanmaktadır? Bulundukları il ve ilçelerin güvenliğinden sorumlu ve bunları çözmekle yetkili olan mülki idare amirlerinin kendilerine sığınan vatandaşlara “ölüm haktır, kaçış yok” şeklinde cevaplar vererek ölümlerine sebep olmaları dolayısıyla bir yaptırımınız olacak mıdır? Adana’da bir kadının kocasının uzaklaştırma almasına rağmen kendisine karşı şiddete devam etmesi neticesinde olayı polise, savcılığa ve ilgili diğer kurumlara bildirmesine rağmen hiçbir yardım alamadığı için kendisini yakmaya kalkışmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Adana’da vuku bulan olayda basına yansıyan görüntülerde kendisini yakma teşebbüsünde bulunan çaresiz vatandaşın yanında bulunan emniyet görevlilerinin profesyonelce davranmadıkları, hiçbir önlem almadıkları gözlemlenirken en ufak bir eylemde, biber gazı, cop, tazyikli su gibi caydırıcı her türlü güç kullanılırken kadına yönelik şiddet olaylarında devletin ilgili kurumları neden asli görevlerini yerine getirmemektedir? Polisin gözleri önünde kendini yakan vatandaşın, savcıdan koruma istemesine rağmen verilmediği doğru mudur? Şiddet gören kadınlardan polise, savcılığa, ilgili kurumlara başvurduğu halde koruma verilmediği için öldürülen kadın sayısı kaçtır? Koruma verilen kadın sayısı kaçtır? 2002-2012 yılları arasında aile içi şiddet artış oranı yıllar itibariyle nedir?” sorularını sordu.