Verilen zam vergilerle geri alındı

Önceki akşam saat 18.30’da Güneşler Otel’de düzenlenen yemek ve istişare toplantısına Türk Sağlık Sen Genel Başkan Yardımcısı Abdurahman Uysal, Türk Sağlık Sen Tekirdağ Şubesi Başkanı Sinan Aksu, Çerkezköy, Kapaklı ve Saray’daki Sağlık Sen üyeleri katıldı.

 

Toplantıda konuşma yapan Sağlık Sen Tekirdağ Şube Başkanı Sinan Aksu, hükümetin sağlık çalışanlarına yönelik uygulamalarını eleştirerek, hükümetin kamu çalışanlarının ekmeğinde gözü olduğunu ileri sürdü. Türkiye’de gündemin her an değiştiğini söyleyen Aksu, “Türkiye’de gündem ne kadar değişirse değişsin,  kamu görevlilerinin haklarını geriye götüren, işine aşına göz diken uygulamaların olduğu gerçek gündem varlığını her zaman korumuştur. Öyle ki yapılan zamlar halka ve çalışanlara cezadır. Bu cezanın en yakın göstergesi doğalgaza yüzde 13,9, elektriğe yüzde 20, mazota yüzde 13,5, benzine yüzde 12, kömüre yüzde 13,5 oranında yapılan zamlardır. Bu zamlar halkımızı ve çalışanları perişan duruma düşürülmüştür” dedi. Bu zamlara rağmen kendilerine 2012’de 4+4, 2013 yılında ise 3+3 zam verildiğini ifade eden Aksu, verilen zammın da vergilerle geri alındığını söyledi.

 

Özellikle kamu görevlilerine özlük hakları, sosyal hakları yapılmış olan değişikliklerin kendilerini geriye götürdüğünü söyleyen Aksu, çalışma şartlarının her geçen gün ağırlaştığını ve kabul edilemez hale geldiğini belirtti. Hükümetin sağlık çalışanlarına “ya bu deveyi güdersiniz ya da bu diyardan gidersiniz” anlayışını dayattığını öne süren Aksu “Bunların örnekleri ortadadır. İşte aile hekimliği, kamu hastaneleri birliği, halk sağlığı, toplum sağlığı, sağlık müdürlüğü adları altında böl, parçala yönet politikaları. Bunların altında özelleştirme yatmaktadır. Bunun acısını ve zorluğunu sağlık çalışanları çekmektedir. Bunlara dur demenin tek yolu ise tüm sağlık çalışanlarının Türk Sağlık Sen Çatısı altında toplanmasıdır” şeklinde konuştu.

 

Türk Sağlık Sen Genel Başkan Yardımcısı Abdurahman Uysal da eşit olmayan gelir dağılımının ülke insanını sıkıntıya soktuğunu belirterek “Merhum Necip Fazıl Kısakürek bir kişiye dokuz pul, dokuz kişiye bir pul diyerek, adeta bu gün içinde bulunduğumuz durumu gözler önüne sermek istemiştir. Toplu sözleşme sürecinde,  kamu çalışanlarının haklarının korunması adına 3+3’e imza konulmuştur” dedi. Halk sağlığı müdürlüklerinin kurulduğunu fakat 5 ayda döner sermaye yönetmeliğinin çıkarılamadığını söyleyen Uysal, “Bunlara benzer daha birçok icraat içinden, sağlık çalışanlarının yararına olacak gelişme sağlanmadı. Yani sağlık çalışanları adına kaygılarımız var. Yarın iş güvencesinden yoksun kalmayı istemiyoruz. Sağlık çalışanları diğer kamu çalışanlarına oranla çok daha dertli. Sağlık çalışanları adeta üvey evlat konumunda bulunuyor. Sabit ücret alıyor ve vergi ödüyor” dedi.

“Sağlık çalışanlarının emeklilikleri de çalışma hayatlarında olduğu gibi diğer kamu emeklilerine oranla imkânlara sahip değil” diyen Uysal, “Bizler emekli olduğumuzda almış olduğumuz ücretin yalnızca yüzde 72’sini alabileceğiz. Uzman bir doktor bin 800 TL,  30 yıllık hemşire bin 300 TL alabilecek.  Oysaki 35 yıl çalışmış olan bir işçi 105 bin TL ikramiye alabiliyor. Aynı şartlarda emekli olmuş bir sağlık çalışanı maalesef ki 47 bin TL ikramiye alabiliyor” sözleri ile konuşmasını tamamladı.