Okula başlama sürecinde çocuk ve aile

Çerkezköy Raif Dinçkök Ortaokulu tarafından 2’ncisi düzenlenen Okul Öncesi Şenlikleri kapsamında “Okula başlama sürecinde çocuk ve aile” konulu seminer verildi.

Çerkezköy 23.05.2013 00:33:00 0
Okula başlama sürecinde çocuk ve aile

 SEMİNER DÜZENLENDİ

Okulun konferans salonunda dün saat 10.30’da düzenlenen konferansa Okul Müdürü Mervan Yıldız, öğretmenler ve veliler katılırken, semineri ise Rehber öğretmeni Eliz Arpaçay verdi. Okula başlamanın çocuğun yaşamındaki önemli dönüm noktalarından birisi olduğunu ifade eden Rehber öğretmeni Eliz Arpaçay “Evden ya da okul öncesi eğitim kurumundan ayrılarak değişik özellikler taşıyan ilkokul ortamına geçiş hem çocuk hem de aile için bir uyum süreci gerektirir. Bu nedenle de çocuk yeni bir sosyal çevreye kavuşurken öğrenim görevlerini de yerine getiriyor. Farklı özelliklere sahip öğretmenler ile birlikte okul kurallarına da öğreniyor” diye konuştu.
 

“YARDIMCI OLMANIZDA KOLAYLIK SAĞLAYACAKTIR”

Çocukların uyum gerektiren süreçlerinden bahseden Arpaçay “İlkokula başlama hem çocuk hem aile için uyum gerektiren bir süreçtir. Olumlu yaşantılar da stres yaratabilir. İlkokula başlayarak ailesi ve okul öncesi kurumunun koruyucu kollarından ayrılan çocuk sorumlu bir kişi olarak artık yeni bir sosyal çevrenin içine girmiş demektir. Bu yeni sosyal çevre beraberinde çocuğun bir takım kaygılar duymasına neden olabilmektedir. Çocuğun okulla ilgili kaygı duyabileceği konuları ve bunlar sonucu ortaya çıkabilecek sorunları bilmemiz önlem almamızda ve çocuğumuza yardımcı olmamızda kolaylık sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.
 

“HER ÇOCUK KENDİNE ÖZGÜDÜR”

Çocuğun ilköğretime başlamadan önce hazır bulunuşluk düzeyinin değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Arpaçay “Çocuğun ilköğretim hakkında doğru bilgilendirilmesi gerekmektedir. Önceki davranışlar ilköğretim hayatı ve öğretmeni kullanılarak korkutulmuşsa çocuk korkabilir. Okul alışverişi çocukla birlikte yapılmalıdır. Okul başlamadan önce okul yeri, binanın içi ve çevresi çocuğa tanıtılmalıdır. Okula yeni başlayan çocuklarda okula gitmeyi reddetme, ağlama, bağırma vb. tepkiler görülebilir. Bu konuda ebeveynler tutarlı ve kararlı olmalıdır. Okulda yaptıkları hakkında çocukla konuşulmalıdır, eğer anlatmak istemezse ısrar edilmemelidir. Ebeveynler, çocukların bu yeni yaşamında desteklemeli ve ona rehberlik etmelidir. Çocuğun okul dışında da arkadaşlarıyla birlikte olması için fırsatlar yaratın. Okula başlama çocuğun hayatında kritik bir dönem, diğer yaşam streslerini azaltmaya çalışın. Çocuğun yanında onun kaygı düzeyini arttıracak, merak uyandıracak, belirsizlik yaratacak, olumsuz düşüncelere kapılmasına neden olacak konuşmalardan kaçının. Okul ve öğretmen ile işbirliği kurun. Her çocuk kendine özgüdür, unutmayınız. Çocuklar bu dönemdeki sorularına tatminkar cevaplar bulamazlarsa, bir sürü bahane ileri sürerek okula gitmek istemeyebilir. Bu bahaneler çocukları rahatlatır; bunları yadırgamadan dinlemeli, çocuğun kaygılarını paylaşmalı ve anlayışlı olunmalıdır. Okul korkusu olarak adlandırılan bu durumun temelinde büyük oranda iletişim sorunları vardır” dedi.
 

“SEVECEN BİR ŞEKİLDE KARŞILANMALIDIR”

Okul korkusu oluşmadan alınabilecek önlemler konusunda velileri bilgilendiren Arpaçay “Çocuk okula kaygı uyandıracak şekilde yollanmamalıdır. Okuldan dönüşte anne evde olmalı, çocuğu sevecen bir şekilde karşılamalıdır. Okula gidişteki ayrılık aile tarafından desteklenmelidir. Anne çocuğa ayrılıkla ilgili kaygısını belli etmemelidir Zaman zaman anneler de çocuklarından ayrılmakta zorluk çekerler, bu durumda anneye yardım edilmesi gerekir. Aileler çocuğun arkadaşlarıyla ilişkilerini daha yakından tanıyabilmek için çocukların beraber olacakları okul dışı etkinlikler düzenlemelidirler” dedi.
 

Haber / Faik Onur KAYA

 

0282 726 91 91
0282 747 65 10