Önceki akşam Güneşler Otel’de düzenlenen yemeğe Kapaklı Belediye Başkanı İrfan Mandalı ve eşi Fatma Mandalı, Cumhuriyet Halk Partisi Çerkezköy İlçe Başkanı Saim Özkan, CHP Kapaklı İlçe Başkanı Kenan Seçkin, CHP Çerkezköy Belediye Başkan Aday adayları Vahap Akay, Subaykan Pandar, Ensar Sivri, Zeki Gürcün, CHP Kapaklı Belediye Başkan Aday adayları Onur Karahanlar, Nedim Yılancı, CHP İl Genel Meclis Üyesi Sami İkizler, CHP Çerkezköy Belediye Meclis üyesi Demet Eroğlu, CHP Çerkezköy İlçe Kadın Kolları Başkanı Şayka Çalışkan, ÇYDD Çerkezköy Şube Başkanı Rağbet Erol, ADD Çerkezköy Şube Başkanı Dündar Orhan, dernek üyeleri ile çok sayıda davetli katıldı.
“ÖZGÜRLEŞME VE DEMOKRATİKLEŞME PROJESİDİR”
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından konuşan ÇYDD Çerkezköy Şube Başkanı Rağbet Erol Cumhuriyetin 90 yıllık geçmişinin kendilerine gurur ve mutluluk verdiğini ifade ederek “Cumhuriyetle birlikte, Türkiye’yi çağdaş Türkiye yapan devrimleri, devrimlerin özü olan laikliği, ulus devleti, yurttaşlığı, birey olmayı, toplumsal yaşamı, kadın erkek eşitliğini, çağdaş resim, heykel ve tiyatroyu, operayı, baleyi, klasik batı müziğini, demokratik kurumları, özetle çağdaşlığı kutluyoruz. Cumhuriyetin değerleri çağdaş Türkiye’yi oluşturan değerlerdir. Cumhuriyet projesi çağımızın en başarılı, çağdaşlaşma, özgürleşme, demokratikleşme projesidir. Bütün dünyanın gözü önünde okuma yazma oranı yüzde 3 olan din eksenli kültürüne sahip bir toplumdan yanmış, yıkılmış, borç içinde bir ülkeden çağdaş Türkiye’nin ve çağdaş toplumun temelleri atılmış ve uygulanmıştır” dedi.
“HUKUK DEVLETİNE SAHİP ÇIKIYORUZ”
Erol “90 yıl içinde yetişen her meslekten üstün nitelikli insanlarımızla, sanatçılarımızla, yazarlarımızla ve kurumlarımızla demokrasiye, özgürlüklere hukuk devletine sahip çıkıyoruz. Çünkü demokratik Cumhuriyet yaşam biçimimizdir ve vazgeçilmezliğimizdir. Cumhuriyetin değerlerine, sembollerine, bayramlarına, laikliğe, çağdaş yaşama, akıl ve bilime karşı olan her türlü tasarruf ve uygulama Cumhuriyetle hesaplaşmadır. Siyasetin, demokrasiden kaynaklanan iktidar gücünü kötüye kullanmasıdır. Özgürlük ve ileri demokrasi adı altında toplumu, örgütleri, medyayı ve diğerlerini din, mezhep, etnik kökene dayalı olarak keskin şekilde biz ve ötekiler ayırarak ayrıştıran politikalarla demokrat Türkiye’ye kapı açamayız. Sivil ve askeri güçlerimizi, bilim insanlarımızı, gençlerimizi, basın mensuplarını ceza evlerine kapatan, baskı yaratan polis şiddeti ile üstünlük sağlayan bir anlayışla eşitlikçi, özgürlükçü bir Türkiye’ye kapı açamayız. Özgür, demokratik ve çağdaş Türkiye’yi ancak bilgisini, değerlerini, dünya görüşünü evrensel değerlerle birleştirmiş, siyasetçiler, yöneticiler, öğretmenler ve yurttaşlar ile birlikte kurabilir ve yaratabiliriz” diye konuştu.
“DIŞA BAĞIMLI YAŞAYAN AÇIK BİR PAZARIZ”
ADD Çerkezköy Şube Başkanı Dündar Orhan da toplumların demokrasi içinde akılcı ve adil yönetim ihtiyacını her zamankinden daha fazla gözlemlediklerini ifade ederek “Gerçek demokrasi, yani sayısal çoğunluğun, sayısal azınlığa tahakküm etmediği, çoğunluğun değil, çoğulculuğun esas olduğu katılımcı demokrasi isteği öne çıkıyor. Özgürlük ve eşitlik temelinde çağdaş bir demokrasiden başka çıkar yol olmadığı deneylerle anlaşılmış bulunuyor. Ülkemiz 1980’lerden beri süre gelen emperyalist bir saldırı altında, ulus devlet-üniter devlet ve laik devlet yapımız hedeftedir. Bugün ekonomisi çökmüş, dışa bağımlı sıcak para ile yaşayan bir açık pazarız. Ekonomik olarak açık pazara uygun liberal ekonomi, ideolojik olarak, demokrasinin olmadığı siyasi İslam ve siyası olarak işgalle sınırların yeniden çizilmesi söz konusudur” dedi.
Bu projenin amacının batının özellikle ABD’nin Asya’ya açılan bu bölgede kontrolü elinde tutmasını sağlayacak yönetimler oluşturmak ve yeni bir İsrail yani büyük bir Kürdistan kurmak olduğunu ifade eden Orhan “Ülkemizde bu proje 2002’lı yıllardan beri iktidar eli ile yürütülüyor. İktidar bir yandan kendi ahlak kurallarını zorla halka dayatıyor. Öte yandan demokrasi paketleri ile ülkeyi bölünmeye, ayrıştırmaya ve laik Cumhuriyet yerine, şeriat devletine giden yolun yapı taşlarını döşemeye çalışıyor. Artık biliyoruz ki Türk milleti laik demokratik rejimden geri adım atılmasını istemiyor” dedi.
“MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Türk milletinin Türkiye’nin hem bölgesel bir dış savaşa girmesine hem de içerdeki etnik, dini ve mezhepsel çatışmalara karşı olduğunu söyleyen Orhan “Türk milleti laik Cumhuriyetin temel ilkelerinden ödün vermeden bu vatanda kardeşçe birlikte yaşamak istiyor. Türk milleti yeni anayasa oyununa dur diyor ve Türk milleti iradesini de ortaya koymuştur. Şimdi görev siyasettedir. İktidar halkın bu haklı sesine kulak vermeli, laik Cumhuriyeti dönüştürmekten, ülkeyi bölmekten vazgeçmeli, halkın demokrasi içinde yaşaması koşullarını oluşturmaya dönmelidir. Muhalefet ise, mecliste halkı temsil ettiğini unutmamalı, iktidarın kurduğu sınırlar içinde muhalefet yapmaktan vazgeçip, laik demokratik Cumhuriyet’e, vatanın bütünlüğüne ve milletin birliğine sahip çıkmalı ve anayasa oyununa gelmemelidir. Bunları, milletin birliğinden, ülkenin bütünlüğünden ve laik Cumhuriyetten ödün vermemeye kararlı olan halk istiyor. Biz halkız, yeniden doğarız ölümlerde. Çağdaş, laik ve tam bağımsız demokratik Türkiye için, vatanın, milletin bütünlüğü için mücadeleye devam edeceğiz” diyerek konuşmasını tamamladı.
DESTEKTE BULUNANLARA TEŞEKKÜR BELGESİ VERİLDİ
Konuşmaların ardından canlı müzik eşliğinde davetliler gönüllerince eğlendiler. Programın ilerleyen saatlerinde ise derneklere maddi ve manevi destekte bulunan Ayhan Kaçmaz, Çoşkun Tunalı, Emel Başarır, İhsan Biçer, Tahsin Çipli, Yasemin Bilican, Funda Doğaroğlu, Hafize Çamdere, Bülent Alemdağ,Esma Buluş, Nevzat Koç, Yıldırım Karaoğlu, Gizem Tunalı, Güven Gönenç, Egemen Gürcün’e teşekkür belgesi verildi. Programda Fikret Puza da sahneye çıkarak Atatürk’ün sevdiği şarkıları seslendirdi.
