Özgerçek: Bölgemiz ölüm şehri olmasın

Kapaklı Kömürköy Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla Pazar günü bölge basınına kahvaltı programı düzenledi. Kömürköy Sosyal

Kapaklı 8.01.2017 21:39:00 0
 Özgerçek: Bölgemiz ölüm şehri olmasın

BASIN MENSUPLARININ GÜNÜNÜ KUTLADI

 

Kapaklı’da faaliyet gösteren Sultan Pastanesi’nde verilen kahvaltıya Dernek Yönetimi , Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Nedim Yılancı ile Çerkezköy, Kapaklı ve Vizeli gazeteciler katıldı.

Dernek Başkanı Özgerçek, programa katılan basın mensupları olmak üzere tüm basın mensuplarının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü kutladı ve kahvaltıya katılan basın mensuplarına teşekkür etti. Terör olaylarında şehit olan kahraman emniyet mensuplarına ve askerlere Allah’tan rahmet, yakınlarına da baş sağlığı dileyen Özgerçek, “Basın mensuplarının ne denli zor şartlarda görev yaptığını görüyoruz ve temennimiz bu ağır koşullarda kamuoyunu bilgilendirme görevini özveri ile yapan basın mensuplarımızın daha iyi şartlarda görev yapmaları.’’ dedi. Özgerçek konuşmasına derneğin kuruluş ve amaçlarından söz ederek devam etti.

 

YAŞANAN HATALARIN TEKRARLANMAMASI İÇİN BİR SES OLMAK İSTİYORUZ

 

Seyfi Özgerçek konuşmasında, ‘’70’li yılların başında bölgeye sanayi geldiği zaman insanlara,’Sanayi gelecek kimse işsiz aşsız kalmayacak. Herkes sigortalı olacak. Arazileriniz çok değerlenecek.’ vaatleri sunularak gelecekte yaşanacak sıkıntılar dile getirilmedi. Gelecekte su kaynaklarımızın yok olacağı. Balık tuttuğumuz ergene nehrinin zehir nehri olacağı.Tarım arazilerimizin yok olup gideceği göz ardı edildi.Ülke nüfusunun yüzde 20’sinin yaşadığı bölgenin 3 ili, 3 denizi, 3dağı, 3ormanı ve 1nehri vardı. Ergene Nehri 40 yıl önce yapılan sanayileşme planı sonrası öldü. Trakya’nın suları çarpık sanayileşme ve plansız yapılaşma uğruna yok edildi. Bir zamanlar pirincin yüzde 80, ayçiçeğinin yüzde 60 buğdayın yüzde 13 ihtiyacını karşılayan Ergene Havzası, bugün bir bataklığa dönüşmüştür.”ifadelerine yer verdi.

 

NASIL BİR FELAKETLE KARŞILAŞACAĞIMIZ GÖZ ARDI EDİLİYOR

 

Özgerçek, “Şimdi de Çerkezköy Ambardere mevkiine 545 hektar orman alanına, Vize Okçular köyüne yaklaşık 2.5 kilometre, Akpınar köyüne ise yaklaşık 3.5 kilometre uzaklıkta 146 hektar tarım alanına termik santral getirilmek isteniyor. Sanayileşme gelmeden önce yapıldığı gibi şimdi de ‘Neden ucuza enerji elde etmeyelim de enerjiyi dışarıdan alarak para verelim?’ denilerek tehlikeler göz ardı ediliyor. Termik santralden çıkan gazlar, tarım ürünleri, hayvanlar, su varlıkları ve ormanlar üzerinde kalıcı tahribat bırakıyor. Yine bu termik santrallerden çıkan kükürtdioksit, azotoksit ve partikül madde gibi maddeler içerdikleri ağır metallerle insanların merkezi sinir sistemini etkiliyor, anormal doğumlara sebep oluyor, gelişme ve öğrenme yeteneğini azaltıyor. Yine santrallerde çıkan küllerde var olan radon gazı, kanser vakalarında artışa neden oluyor. Santrallerin bacalarından çıkan gazlar asit yağmurları oluşturuyor ve yağan yağmurla toprağın kimyasal yapısı bozuluyor. Haliyle tarımsal verim düşüyor, ağaçlar kuruyor, hayvancılıkla ilgili faaliyetler zarar görüyor. Yani bölgede oturan bir vatandaşın hayvancılık, arıcılık ve balıkçılık yapması zor. Termik santrallerde soğutma, temizleme ve buhar elde etmek için bol miktarda su kullanılıyor. Kullanılan bu sular daha sonra atık halinde toprağa, yer altı sularına, denize veya akarsulara boşalıyor. Böylece suyumuz da kirlenmiş oluyor. Suyumuz bozulmakla kalmıyor, sudaki yaşam zinciri de bozuluyor.1 yılda 100 mega watt elektrik üretimi için 5560 metre küp kül, 3500 ton katı atık, 750 ton kobalt, 45000 ton kükürt dioksit, 26000 ton azot oksit, 250ton hidrokarbon çevreye bırakılan atık miktarıdır.” diye konuştu.

 

TRAKYAMIZDA TERMİK SANTRAL İSTEMİYORUZ

 

Seyfi Özgerçek, Türkiye’nin Çin, Hindistan ve Rusya'nın ardından dünyada en ciddi kömür kirliliği yaratan ülkeler arasında tehdit oluşturan dördüncü ülke konumuna yükselmekte olduğunu söylediği konuşmasında, ‘’ Türkiye' de yaşadığımız şehirlerde havadaki partikül seviyesi sınır değerlerinin tam üç kat üzerindedir.2010 yılında ülkemizde mevcut 19 termik santralin yer aldığı yerleşim bölgelerinde, kömürün saçtığı zehirden dolayı 7900 kişi hayatını kaybetti. 2010 yılında, sadece Soma Termik Santralinden kaynaklı hava kirliliğinden dolayı 1340 erken ölüm meydana geldi. Kömürlü termik santrallerin AB ülkelerinde her yıl 18.500 erken ölüme yol açtığı tahmin ediliyor. Bu nedenle Trakyamızda termik santral istemiyoruz.”ifadelerini kullandı.

 

İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN

 

Kömürköy Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği olarak Trakya’da kurulması planlanan termik santraller hakkında devlet büyüklerinin bir daha düşünmelerini isteyen Özgerçek, konuşmasını, ‘’Sanayi ile yara almış Trakya’nın termik santrallerle ölüm şehirlerine çevrilmemesini bir sivil toplum kuruluşu olarak gündeme getirerek bu konuda bütün sivil toplum kuruluşlarının haklı tepkilerini ortaya koymalarını temenni ediyoruz. Enerjiye sermaye gözüyle değil halk sağlığı gözlüğüyle bakılmalı gayemiz insanı yaşat ki devlet yaşasın olmalıdır diyoruz.”sözleriyle noktaladı.

 

Haber / Seyit SÜREN

 


0282 726 91 91
0282 747 65 10