Yüceer:'Hayır' bu ülkeye aydınlık kapıdır''

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyesi ve Tekirdağ Milletvekili Dr. Candan Yüceer Radyo Haber, T Haber TV, Çorlu FM ve Radyo Şeker'in ortak yayınladığı Gündem Özel programında, Gazeteci Şaban Kardeş?

Çerkezköy 10.04.2017 20:33:00 0
Yüceer:

TEŞEKKÜR ETTİ

 

Gerçekleştirdikleri programı Çorlu FM ve Radyo Şeker ile ortak yayınladıklarını kaydeden gazeteci Şaban Kardeş “  Buradan yayıncı kuruluşlara ve konuk olduğunuz için sizlere teşekkür ediyorum. Bugün ki yayın Türkiye’de bir ilktir. Görüşlerimiz, düşüncelerimiz, bölgelerimiz farklı olsa bile kaygılarımız da tektir. Sizleri ağırlamaktan dolayı mutluluk duyuyoruz. 16 Nisan’da gerçekleştirilecek olan referanduma kısa bir süre kaldı ve sandık başına gidiyoruz. Aylardır sahadanız ve çalışmalarınız nasıl gidiyor?” dedi.

 

“MEDYADA YER BULAMIYORUZ”

 

Kendilerine böyle bir imkanı tanıdıkları için Kardeş’e teşekkür eden CHP Parti Meclisi üyesi ve Tekirdağ Milletvekili Dr. Candan Yüceer “ Ben asıl sizlere teşekkür etmek istiyorum. Çünkü parti olarak televizyon ve sosyal medya bize kapalı olduğunu görüyoruz. Üç radyo ile bugün sesimizi duyuyoruz.  Aylardır kendi gerçeklerimizi halkımız ile buluşturmaya çalıştık. Süreç zorlu gidiyor. Yaşadığımız süreçte komisyon ve meclis görüşmeleri baskıcıydı. Referandum süreci halkın önüne geldikten sonra daha adil, eşit ve hakkaniyetli bir süreç umuyorduk. Maalesef yaşadığımız süreçte karşı tarafta ‘Evet’ yürüten bir devlet var. Bunun için de kurum ve kuruluşlar seferber olmuşlar. Örtülü ödenek ile kurum ve kuruluşlarla arkalarında devasa bir ekonomik güç var. Diğer tarafta ise kısıtlı imkanlarla ‘Hayır’ı yürüten bir millet var. Bu süreçte gerçekten çok zorlandık. Medyada ise yer bulamıyoruz. Küçücük bez afişlerimiz ve afişlerimiz kesilerek yok ediliyor. ’Hayır’ çalışması yürütenler, hayır broşürü aldı diye acımasızca şiddete uğrayanlar oluyor. Kaymakamlar, valiler bile ‘Evet’ kampanyası başlattılar” diye konuştu.

 

“İMZASIZ METNİ BİZİM ÖNÜMÜZE GETİRDİLER”

 

Referandum sürecindeki zorluklardan bahseden Yüceer “ Eşitsiz bir yarış olduğunu düşünüyorum. Bu kadar baskı ve tehdide rağmen referandum sürecinde ‘Hayır’lar dalga dalga akıyor. Anayasa o toplumun geniş kesiminin yüzde 80’ninin kendisini bulduğu iskelettir. İskelet Türkiye Cumhuriyetinin bekası ve geleceği içindir. Boş kağıtlara imza tarak bu anayasa teklifini getirdiler. Böyle bir anayasanın hazırlığı yoktur. Bu anayasa teklifi Başbakan Binali Yıldırım’ın tarihsiz imzasız yazısı ile meclise gönderilmiştir. Bunu hazırlayanlar kim? Bu işin uzmanları var. Anayasa hukukçuları var. Bunlara hiç mi danışılmaz. İki parti liderinin danışmanı tarafından kapalı kapılar arkasında hazırlanan metni bizim önümüze getirdiler” dedi.

 

“ELLERİ BAŞKASINDA OLAN KUKLAYMIŞLAR”

 

15 Temmuz günü hain bir darbe gecesi yaşadık. Türkiye Cumhuriyetinde hangi partiden olursa olsun bir grup dışında herkes bu darbe girişimine tepkisini koyarak sokağa indi. O gece ilk defa TBMM’de milletvekilleri millet gibi duruş sergiledi. Cumhuriyet Halk Partisinin halka anlatamadığı nedir” sorusu üzerine konuşan Yüceer “ 15 Temmuz gecesi acı bir deneyim yaşadık. Şehitlerimiz ise en büyük yaramız oldu. Ama yaşadığımız bir deneyim var. Bu kişiler kendi parlamentosunu bombalayarak vatandaşlarını öldürdüler. Bizler onları asker sanıyorduk ama onlar elleri başkasında olan kuklaymışlar. Bu yaşananlar benim hafızamda acı bir yer edindi” diye konuştu.

 

“NEDEN 15 TEMMUZ’U YAŞADIK”

 

15 Temmuz’un bir günde oluşan bir olay olmadığını kaydeden Yüceer “ O insanlar bir günde o makamlara yerleşmedi. O gün darbeye karşı olduk, demokrasi insan haklarından birlik ve beraberlikten yana olduk. Neden 15 Temmuz’u yaşadık. Sebepleri araştırılsın dedik, fakat bunun karanlık köşeleri var. Raporu ise kamuoyuna sunmuyorlar. Bu neden, niye oldu? Kimler mağdur oldu. Mit müsteşarı ve Genel Kurmay Başkanının dinlenmesini istediler. 17-25 Aralık öncesi Ergenekon ve Balyoz olayları olmadı mı? Bu ülkede Genel Kurmay Başkanına komplo kurulmadı mı? Bugün gelinen noktada 17-25 Aralık’tan sonra AK Partililer tarafından erken terfi geldi. General olan albayların onu darbe girişiminde bulundu. 17-25 Aralık operasyonunda albaylara erken emeklilik imkanı tanındı. Atatürkçü olarak görevini layıkı ile yapmış albaylara yol temizliği yapıldı. Bunları AK Partinin milletvekillerinin imzası ile gönderdiler ve fötücülerin önünü açtılar. Gerçekleri söylemekte boynumuzun borcudur” açıklamasında bulundu.

 

“VALİ VE KAYMAKAMLAR TEHDİT EDİLİYOR”

 

Gazeteci Kardeş’in “ 7 Haziran seçimlerinin ardından koalisyon arayışı oldu ancak koalisyon kurulmadı. AK Parti orada oy kaybı yaşadı. Kasım ayında tekrar seçim oldu ve millet yeniden AK Parti dedi. Ak Parti ile koalisyon kurmayan MHP’nin çıkışı ile şimdi başkanlığı konuşuyor olduk. 18 maddeye milletimiz hakim mi? “ sorusunu cevaplayan Yüceer “ Nasıl hakim olsun. Parlamentoda her türlü baskıyı uyguluyorsunuz. Herkes düşüncesini özgürce ifade etsin diyoruz. Muhtar ‘Evet’ toplantısına katılmadı diye o muhtarlığa kayyum atanıyor. Vali ve Kaymakamlar tehdit ediliyor. Toplumsal gerginlikten yoruldum. Vatandaş olarak ülkemin huzurunu, birlik ve beraberliğini istiyorum. Ülkemin sorununun Irak gibi olmasından korkuyorum. Ülkemde tek bayrağım var. Onun gölgesi altında 80 milyon yaşıyoruz. Ben bunu kaybetmek istemiyorum” diye konuştu.

 

“HALKIN TERCİHİ BAŞIMIZIN ÜSTÜDÜR”

 

Son beş yıl içersinde başkanlık konuşulduğundan itibaren korkunç şekilde ötekileştirme olduğunu kaydeden Yüceer;“ Bu gerçekleri anlatıyorum diye terörist diyorlar.Siyasi tercihimizden dolayı terörist damgası yemek ağrımıza gidiyor.’Evet’ yada ‘Hayır’ çıksın. O toplum bir arada yaşamayı, hoş görmeyi terk ettiği zaman yüzde 80 oy çıkartsanız da o toplumu tekrar toplayamazsınız. Kurtuluş savaşında biz bağımsız olacağız dedik. Biz bir ve beraber olursak yedi düvel ülkemizi parçalayamaz. Herkes bana benzeyecek, benim gibi düşünecek dersek renkli coğrafyayı bir arada tutmak mümkün olamaz. Önümüze konulacak sandıkta da bir kişiyi seçmeyeceğiz. Bu sandık Türkiye’nin yaşam sandığıdır. Tek akılla gidenler yolda kaldılar. Bunu Saddam ve Kaddafi’yi de gördük. O ülke bir daha maalesef bir araya gelmiyor. Bizi bir arada tutan beraber olmaktır. Siyasette samimiyet önemlidir. İnsanlar bunu görüyor. 7 Haziran’da halk kaosu seçti diyorlar. Halkın tercihi başımızın üstüdür. 16 Nisan’da ne çıkarsa çıksın başımızın üstüdür. Halkın tercihine saygı duyacağız. 7 Haziran’a özen göstermediler, kaosun şiddetini artırdılar. O günden sonra ekonomi mi uçtu?  dış politikayı mı düzelttik. Tam tersi Cumhuriyet tarihi boyunca itibarımız bu kadar yerlerde olmamıştı. Kırmızı çizgiler böyle yeşile dönmemişti” diye konuştu.

 

“KADDAFİNİN ÜLKESİ GİBİ DARMADAĞIN OLUR”

 

Kardeş’in “16 Nisan’da ‘Hayır’ çıkarsa nasıl bir Türkiye olacak “ sorusunu da cevaplayan Yüceer “ Hayır çıkınca sihirli bir değnek olmayacak. ‘Hayır’ demokrasinin birlik beraberliğinin huzurunun olacağı bir kapı açacak. Sorunları ile 80 milyon kafa kafaya verecek. Bir anayasa ihlali yaşıyoruz. Türkiye’de üç yıldır fiili bir başkanlık var. Bir toplumun kurallarına, anayasasına, hukukuna demokrasisine uymak gerekiyor. İskelet olmazsa o toplum Kaddafi’nin ülkesi gibi darmadağın olur. Başkanlık gündemimizde yoktur diyen Başbakan Ahmet Davutoğlu iki günde görevden alındı.’Hayır’ bu ülkeye aydınlık kapıdır. Bütün vatandaşlarımızı sandığımıza davet ediyoruz. Sandığa gitmemeyi yaşadığım toprağa içtiğim suya helal getirmiş olarak görürüm. Bizim ‘Hayır’ ile buluşmamız da budur” dedi.

 

“TOPLUMUN KAFASI KARIŞIK”

 

Gazeteci Şaban Kardeş’in “ Hayır oylarının yoğun olduğu yerlerde ‘Evet’ çalışmasının ciddi bir şekilde yapıldığını görüyoruz” sorusuna “Toplumun kafası karışık “diyen Yüceer “Halkımız doğrular ile buluşamadı. Referanduma sayılı günler kaldı. Hala ne götürdüğünü ne getirdiğini bilmiyoruz. Türkiye’nin kutuplaşmaya ihtiyacı yok. Bu coğrafyada sıkı sıkı sarılmamız lazım ve bu işin kazananı da olmaz. Anayasanın içeriğinin ortak akılla olacağını, bu işin denetimsiz olmayacağını söylememiz lazım. Orta Doğunun en istikrarlı ülkesi Türkiye’dir. Kısacası ulus ve kardeş olmayı başaran tek ülke Türkiye’dir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 1993 yılında verdiği beyanda “ Başkanlık sistemi bir özentinin sonucudur yada Amerika emperyalistlerin bir tavsiyesidir” sözü her şeyi anlatıyor. Kendisinin söylediğini halkımıza o kadar güzel anlatamıyoruz” açıklamasında bulundu.

 

“600 MİLLETVEKİLİ TESADÜF DEĞİLDİR”

 

Yüceer;“ 1 Mart tezkeresi 2003 yılında geldi. Dönemin AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan meclisten tezkerinin geçmesini istedi. Onayladılar meclise sundular, 96 AK Parti milletvekili ve CHP milletvekilleri teskereyi reddettiler. O zaman sistem kabul edilseydi, başkanlık olsaydı meclisin onayına ihtiyaç kalmayacaktı. Bugün o tezkere geçmiş olacaktı. Türkiye’yi ayakta tutan üç güç Yasama, yürütme ve yargı vardır. Tek ele verirseniz karşınızda güç kalmayacak. Türkiye’de ne devlet, ne parti kalacak, sadece aile olacak. Devlet olmayacak haneden olacak. Partili Cumhurbaşkanlığı deniyor. Bu bal gibi tek adam rejimidir. 600 milletvekili tesadüf değildir. Ülke 600 bölgeye bölünecek ve her bölgeden bir milletvekili olacak” dedi.

 

“BU ÜLKEYİ SEVİYORUM”

 

Kardeş’in, “Seçim sürecinde anket firmaları konuşuyor. Açıklamalarını ve sonuçları halkın üzerinde nasıl bir izlenim bırakıyor. Anket sonuçlarının seçim sonucuna yakın olduğunu söyleyebilir miyiz? “ sorusu üzerine açıklamada bulunan Yüceer “ 7 Haziran ve 1 Kasım tecrübe olmuştu. Her zaman ölçüleri bilinmiyor. Bu süreçte kararsız denilen 10 milyon insan var. Seçmenleri gezdiğimizde kafalarına takılan şeyleri soruyoruz ve kararsızız cümleleri ile karşılaşıyoruz. Türkiye’de yüzde 17’lik bir kararsız insan var. İnsanlar korkuyorlar. Kısacası tercihlerinden, işlerinden olacaklarından korkuyorlar. Vatana millete kıymayalım. Biz daha iyi gelecek için siyaset yapıyoruz. Ben ne olursa olsun görüşleri farklı da olsun her eve gittiğimde partimi de eleştirseler o insanlarla güzel ayrılmaktan yanayım. Bu ülkeyi seviyorum ve bu milletin kıymetini bilelim” diye konuştu.

 

Haber / Faik Onur KAYA


0282 726 91 91
0282 747 65 10