Kadın adalet ve hakkaniyet bağlamında anlatıldı

Ailede sevgi, saygı kavramına ve ailenin dindeki önemine dikkat çeken Çerkezköy İlçe Müftüsü Veli Vehbi Bardakçı; Aile sevgi şefkat muhabbet ile kuruluyor. Sevgi ve şefkatimizi yansıtmamız gerekiyor. Eşimizin çocuklarımızın, bize verilen bu emanetlerin kıymetini bilmemiz gerekiyor. Aile toplumun en önemli yuvasıdır” dedi.

Tekirdağ İl Müftülüğü ve Çerkezköy İlçe Müftülüğü tarafından "Adalet ve Hakkaniyet Bağlamında Kadın" konulu panel dün saat 10:30’da Çerkezköy Halk Eğitimi Merkezi Salonu’nda yapıldı.

ÇOK SAYIDA VATANDAŞ KATILDI

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan panele Çerkezköy Belediye Başkan Yardımcısı Enver Bayram ve çok sayıda vatandaş katıldı.

AİLE BİLİNCİ ANLATILDI

Tekirdağ İl Müftü Yardımcıları Hızır Yağcı, İsmail Hısım, Fikri Şahin ve Melek Cingöz panelist olarak katıldığı panelde oturum başkanlığını Çerkezköy İlçe Müftüsü Veli Vehbi Bardakçı yaptı.   Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından panelist olarak katılan il müftü yardımcıları tarafından ‘Hz Peygamber'in Cinsiyet Ayrımcılığındaki Tutumu, Hz Peygamber'in Örnekliğinde Aile Bilinci’ gibi pek çok konu anlatıldı.

AİLE TOPLUMUN EN ÖNEMLİ YUVASIDIR

Ailede sevgi, saygı kavramına ve ailenin dindeki önemine dikkat çeken Çerkezköy İlçe Müftüsü Veli Vehbi Bardakçı; “Konumuz kadınlarla ilgili. Fakat kadın dediğinizde erkek akla gelir, erkek dediğinizde kadın akla gelir. Konumuz, Adalet ve Hakkaniyet Bağlamında Kadın. Yüce Allah der ki; ‘Ey insanlar biz sizleri bir erkek ve bir dişiden yarattık. Sizleri kavimlere milletlere ayırdık tanışasınız diye. Sizin en iyileriniz Allah’tan en çok korkanınızdır”. Aile sevgi şefkat muhabbet ile kuruluyor. Sevgi ve şefkatimizi yansıtmamız gerekiyor. Eşimizin çocuklarımızın, bize verilen bu emanetlerin kıymetini bilmemiz gerekiyor. Aile toplumun en önemli yuvasıdır” dedi.

KADIN TARİHTE HEP GERİ PLANA ATILMIŞ

Konunun kadınlarla ilgili meseleler olduğunun ifade eden İl Müftü Yardımcısı İsmail Hısım; ‘’Kadın tarih boyunca farklı boyutlarıyla tartışılmış. Kimi zaman insan mıdır, yoksa başka bir varlık mıdır Konusu dile getirilmiş. Kadın horlanmış. Tarihte hep geri plana atılmış. İslamiyet’ten önce dünyaya bir kız çocuğunun geldiğini duyan insan dışarıya çıkamaz haldeymiş. Birçok ülkeye bakıldığı zaman örneğin batı ülkelerinde kadınlar ağır işlerde çalıştırılmış. Müslüman ülkelerinde de keza böyle, bu durumda halen devam ediyor. Kadının çalışma hakkı hep gündemde olmuş, kadın hakları hep gündemde olmuştur. Dolayısıyla biz bugün kadınları tartışıyoruz. Kadın Allah'ın erkek gibi yarattığı bir varlık değil mi? Kur’an-ı Kerim'e baktığımızda ey iman edenler, ey insanlar dediğini görüyoruz. Kadınlara da seslenişi bir tuttuğunu görüyoruz. Erkek ve kadın birdir” dedi. Kadın ve erkeğin Allah'ın emirlerine birlikte muhatap olduğunu ve eşit derecede sorumlu olduğunu kaydeden Hısım “Sadece kadınların biyolojik olgusu erkeklere göre biraz daha güçsüz ve zayıf yaratılmıştır. Hiç bir erkek ben şehit oluyorum gazi oluyorum diyerek kendini üstün tutabilir mi? Tutamaz, çünkü o erkeği de bir kadın doğuruyor. Kadınlar da biz çocuk doğuruyoruz erkeklerden üstünüz diyemez. Bu tür örneklere takılarak mukayese yapmak tartışmak doğru değildir. Her ikisine de insan gözüyle bakmalı mukayese etmemeliyiz” dedi.

AİLE İYİ OLURSA TOPLUM DA İYİ OLUR

Aile iyi olursa toplum da iyi olur diyen Hısım; ‘’Kadın ve erkek hayatı birlikte paylaştıkları gibi tüm ibadetlerden de aynı derecede sorumludur.  Peygamberimiz evlenecek kişilere ‘dindar olanı ve ahlakı güzel olanı seçin’ tavsiyesinde bulunuyor. Günümüzde ise evlenecek kişiler kendilerine eş seçerken, fiziksel ve biyolojik özellikleri ön planda tutuyor. Sonrasında bu güzellik gidiyor. Evlilikler sıkıntıya giriyor. Boşanmalar çoğalıyor. Allah’a karşı olan sorumluluklarını yerine getirip getirmeme konusunda her iki tarafın da hakları vardır. Kadının çalışma hakkı vardır. Tabi erkekler gibi onların her çalıştığı alanda çalışma hakkını elde ettiğiniz zaman işleri kim yapacak? Erkek eve geldiği zaman çalışan bir kadından çalışmayan bir kadının yapması gereken işlerin tamamını bekliyor. Hiç bir erkeğin eve geldiği zaman yemek yaptığını mutfak işleri ile uğraştığını göremedim. Tüm bu işleri yine çalışan kadın yapıyor.  Bu kadına haksızlıktır, fazladan iş yüklemektir. Bizim dinimizde kadın evleninceye kadar babasının sorumluluğu altındadır. Bu evlendikten sonra kocasına yüklenmektedir. Kadının maaş kazanmaya ihtiyacı yoktur” dedi. Evliliklerde erkek ve kadının birbirlerine karşı sorumluluklarının olduğunu kaydeden Hısım “Allah’a karşı da sorumlulukları vardır. Kadın inceliğin, narinliğin, zarafetin timsalidir. Bundan dolayı daha hafif işlerde, erkeklerin de ağır işlerde çalışması daha uygundur. Hangi işi yapmaya yaratılış bakımından daha uygunsa onun o işte çalışması eşitliktir adalettir” dedi.

BİZİM YOLUMUZ ALLAHIN YOLU

Hz Peygamber'in örnekliğinde Aile Bilinci konusunu anlatan İl Müftü Yardımcısı Fikri Şahin de “Hepimiz yolcuyuz, geldik gideceğiz. Yol kelimesi Kur’an-ı Kerim’de çok kullanılır. Bizim yolumuz Allahın yolu. Yolda giderken yol arkadaşımıza ihtiyacımı var ve bizim en yakın yol arkadaşımız eşimiz. Anne babamıza güzel davrandığımız gibi eşimize de güzel davranmalıyız. Allah erkek ve kadınları birbirlerini tamamlasınlar diye yarattığını söylüyor. Bu yüzden en güzel mirasımız güzel sözlerimizdir. Aile olmayan toplum veya kişiler hiç bir zaman güç oluşturamaz . Maddi manevi hiç bir şey elde edemez. En güzeli Allah'a teslim olmak birbirinizin hak ve hukukuna saygı göstermek. Allah herkesi çift yaratmıştır. Erkek ve kadın birbirinin yarısıdır ve ikisi bir bütündür. Eşlerimize seni seviyorum demekten kaçınmayalım. Sevgi ve muhabbet sözlerini dilimizle neden söylemiyoruz. Mutlu olmak huzur bulmak için evleniyoruz neden birbirimize bağımlı olmayalım ki. Kadın bir kaledir. Kadın benim elbisemdir, örtümdür. Bu kadar mallar binalar dikiyoruz ama mutlu olamıyoruz. Çünkü karnımız tok kalbimiz boş” dedi.

PEYGAMBERİMİZ DER Kİ ‘EŞLERİNİZE KÖTÜ DAVRANANLARINIZ HAYIRLILARINIZ DEĞİLDİR

Hz Peygamber'in Cinsiyet Ayrımcılığındaki Tutumu, konusunu anlatan İl Müftü Yardımcısı Hızır Yağcı da “Bizim en temel problemimiz aramızdaki sevgi paylaşımında olan cimriliğimizdir. Yüce dinimiz İslam'ın kadına kazandırdığı hakları anlamak açısından çok öncelere dayanan tarihimize bakmamız gerekir. İslam'dan önce cahil bir erkeğin kız evladı olduğu zaman sokağa nasıl çıkağını düşünür evladından utanırdı. Kadın her alanda mağdur olmuştur. İslam ile birlikte kadın yeniden şahsiyet bulmuştur. Kadınlar Hz. Peygamberimizin koruyucu şemsiyesi altındaydı. Peygamberimiz der ki ‘eşlerinize kötü davrananlarınız hayırlılarınız değildir’. Peygamberimiz kız çocuklarının zorla evlendirilmesine de karşı çıkmıştır. Peygamber efendimiz çocuklar arasında cinsiyet ayrımının yapılmasına da karşıdır. Sevgi paylaşımında her zaman adil olmayı destekler. Peygamberimiz kızının doğumunda dahi yanında olmuştur ve sevgi konusunda her zaman eşit ve adil davranmıştır” dedi.

SOSYAL HAYATIN HER YERİNDE KADINLARIMIZI GÖRÜYORUM

Dinin hiç bir zaman bir sorunun kaynağı olarak gösterilemez olduğunu dile getiren İl Müftü Yardımcısı Melek Cingöz; ‘’Dolayısıyla kadın erkek hangisi üstündür sorusunun cevabı dinimizde bulunamaz. Kadın ile yan yana olan sorunların dinimize mal edilmeye veya meşrulaştırılmaya çalışıldığını görüyorum. Kadın şuan da yer aldığı konum ile mevkiyi, değeri nasıl kazandığını göstermiştir. Sosyal hayatın her yerinde kadınlarımızı görüyorum” dedi.

Haber / Abdullah ADIGÜZEL