"Ulusal Egemenlik ve Cumhuriyetten Günümüze Türk Sanayisi"

Özel ÇOSB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi tarafından "Ulusal Egemenlik ve Cumhuriyetten Günümüze Türk Sanayisi" konulu panel düzenlendi.

Çerkezköy 28.04.2019 14:00:00 0

Abdülrezzak Sancak Konferans Salonu’nda cumartesi günü saat 14:00’da düzenlenen panele panelist olarak ÇOSB Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Sözdinler, Koçak Farma Yönetim Kurulu Başkanı Ender Koçak, Dünya Gazetesi Yazarı Rüştü Bozkurt, Türkiye Tekstil Terbiye Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Canpolat ve Sanayi Gazetesi genel Yayın Yönetmeni Şenol Aydın katılırken, panelin moderatörlüğünü Özel ÇOSB MTAL Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ahmet Temiroğlu yaptı.

 

 

 

23 NİSAN 1929’DA ATATÜRK BUGÜNÜN ÇOCUKLARINA ARMAĞAN ETTİ

 

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan panelin birinci oturumunda yaptığı konuşmada 23 Nisan 1920’de Atatürk ve arkadaşları tarafından ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi kurulduğunu dile getiren  ÇOSB Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Sözdinler TBMM’nin kurulmasının hem tam anlamda bağımsızlık adına atılan ilk adım, hem de bir halkın kendi kendini yönetmesi için yeni bir rejimin müjdecisi olarak çok önemli olduğunu kaydetti. 23 Nisan denince dostluk ve barış olarak algıladığını dile getiren Türkiye Tekstil Terbiye Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Canpolat da “23 Nisan 1920’de meclis açıldı fakat 23 Nisan Bayramı’nın oluşu 1924’te. 1924’te bayram ilan ettiğinde çocuklara ait bir bayram değil. Dostluk ve Barış Bayramı olarak ilan ediyor ve dünyadaki problemlerin dostlukla ve barışla çözülmesi gerektiğini ifade ediyor. Ben öncelikle 23 Nisan’ın dostluk ve barış mesajlarının verildiği bir bayram olarak görüyorum. 23 Nisan 1929’da Atatürk bugünün çocuklarına armağan etti” ifadelerine yer verdi.

 

 YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLANGICI DEMEKTİR

 

23 Nisan 1929’da 6 ülkeden dünya çocuklarının Türkiye’ye geldiğini, şuanda 40’ın üzerinde ülkeye yaygınlaştığını ifade eden Moderatör Dr. Ahmet Temiroğlu da 23 Nisan’ın dünyadaki tek çocuk bayramı olduğunu kaydetti. Çocuk bayramı kavramı kadar ulusal egemenlik kavramının da önemli olduğunu ifade eden Sanayi Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Şenol Aydın ise “Ulusal egemenlik, bir milletin ülke yönetiminde söz sahibi olması anlamını taşıyor. Milli mücadele döneminde, yeni bir anlayışın, yeni bir dönemin başlangıcı da demektir” sözlerine yer verdi.

 

TÜRK HALKI DA EGEMENLİĞİNİ İLAN ETMİŞ OLDU

 

Milli mücadele yıllarından kesitler veren Koçak Farma Yönetim Kurulu Başkanı Ender Koçak da “Birinci Dünya Savaşı’nda Çanakkale’de gösterdiğimiz büyük başarılara rağmen aynı safta olduğumuz diğer devletler yenilince biz de onlarla birlikte yenilmiş sayıldık. Bu yenilgiden sonra imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması ile istilaya uğramaya başladık. Vatan topraklarının kurtarılması için acilen bir şeyler yapılması gerekiyordu. Milli mücadeleyi başlatmak üzere 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkan Mustafa Kemal, kurtuluşun ancak milletçe birlik ve beraberlikte hareket edilmesi sonucu mümkün olacağı kanaatindeydi. 23 Nisan 1920’de Türk milletinin iradesini temsil eden 1. Büyük Millet Meclisi açıldı. Türk halkı da egemenliğini ilan etmiş oldu. Atatürk’ün düşüncesinde çocuklar milletin geleceğidir. Tarihimizin gurur dolu sayfalarının yeni nesillere öğretilmesi ve Türk devletinin devamını emanet edeceği yeni cumhuriyet elçilerimizin bu bilinçle yetişmesi amacıyla 23 Nisan’lar önemli birer vesiledir. Atatürk çocukları, gençleri Türk milletinin geleceği olarak görüyor” ifadelerini kullandı.

 

GERÇEK BİR MİLLİ EGEMENLİKTEN SÖZ EDEBİLİRİZ

 

Bunun üzerine konuşan Temiroğlu “Tam anlamıyla Osmanlı Devleti’ni ve Türklere hayat hakkı tanımamak üzere bir hareket başlatılmıştı. Yedi düvel birleşmiş, ‘Türkleri Anadolu’dan atalım, onlara burada hayat hakkı yok’ demişler. Bu şartlarda Atatürk Samsun’a çıktı” dedi.  Dünya Gazetesi Yazarı Rüştü Bozkurt da panelde yaptığı konuşmada “İnsan doğasına baktığımız zaman egemenlik sadece insanda değil hemen hemen bütün canlılarda vardır. Bir egemenliği ilan edebilmenin ve sürdürebilmeniz 5 şey gerekli. Birincisi hedef koymanız lazım. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucularının bir hedefleri vardı:  Misakı milli sınırları içinde bağımsız bir Türk devleti kurmak. Hedef olmadan irade ve egemenlik olmaz. İkincisi irade koymak. ‘Ben bunu başarırım’ diye inanmak. Bizim kurucu babalarımız ‘Bu millet bağımsızlığını korur ve geliştirir’ diye irade koydular. Üçüncüsü direniş göstermek. Fiili direniş olmadan egemenlik olmaz. Dördüncüsü, bütün bunların yanında bir yapıya ihtiyaç var. TBMM’yi kurarak bir yapı oluşturuyor ve onun içine ordusuyla bir hayat dolduruyor. Ve beşincisi de ekonomik bağımsızlık. Atatürk ‘Siyasi bağımsızlığı ekonomik bağımsızlıkla perçinlemezseniz, egemenliğiniz tartışmalı hale gelebilir” diyor. Atatürk, İzmir İktisat Kongresi’nde ekonomik olarak nereye varmak istediklerini belirledi. Bu 5 bileşeni bir araya getirirseniz gerçek bir milli irade, gerçek bir milli egemenlikten söz edebiliriz” dedi. Panelin 2’nci bölümünde de sanayinin milli mücadele dönemindeki önemi, Cumhuriyetin ilk yıllarındaki ekonomik gelişmeler, Cumhuriyetten günümüze Türk sanayisi ele alındı.

 

Haber / Sevay KARDEŞ


0282 726 91 91
0282 747 65 10