15 Temmuz gecesi herkes ölüme düğüne gider gibi gitti

15 Temmuz Şehitlerini Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında Halk Eğitim Merkezinde '15 Temmuz Demokrasi Gecesi ve Vatan Savunması' konulu konferans gerçekleştirildi.15 Temmuz gecesi herkesin Ã?

Çerkezköy 12.07.2019 17:50:00 0
15 Temmuz gecesi herkes ölüme düğüne gider gibi gitti

Dün saat 15.00’de gerçekleştirilen programa Çerkezköy Kaymakamı Atilla Selami Abban, Çerkezköy 3.Zırhlı Tugay Komutanı Ahmet Ömercikli, Çerkezköy İlçe Emniyet Müdürü Murat Sevgi,Çerkezköy Jandarma Komutanı Binbaşı Volkan Torun, AK Parti Çerkezköy İlçe Başkanı Ümit Kök, İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Gümüş, Milli Eğitim Şube Müdürleri, Türk Kızılay Derneği Çerkezköy Şubesi Başkanı Hasan Karaca, STK temsilcileri, muhtarlar ve vatandaşlar katıldı.

 

O GECEYİ ANLATTI

 

Saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasının ardından Erkaynak Camii imam hatibi İshak Oğuz tarafından kuran-i kerim okundu.Daha sonra ise Çerkezköy İlçe Müftüvekili Mahmut Öztekin tarafından konferans verildi. 15 Temmuz’da yaşanan hain darbe girişimini anlatan Öztekin “15 Temmuz gecesi 150’ye yakın asker köprüyü kapatmış tanklar trafiği durdurmuştur, aynı zamanda eş zamanlı olarak Ankara'da Türk silahlı kuvvetlerine ait  f16 uçakları halka korku salmak, sindirmek için korku uçuşları ve alçak uçuşlar yapıyorlardı. Saat 10.30’ u gösterdiğinde Emniyet Genel Müdürlüğümüz bütün yiğit polislerini vatansever evlatlarını göreve davet ediyordu. Halk ne olduğunu tam anlamamışken 11 sularında ülkenin Başbakanı çıkıp bir darbe planlamasından bahsediyordu. 11.50’yi gösterirken saatler TRT işgal edilmiş ve yurtta sulh konseyi tarafından ülke yönetimine el konulduğu anonsu yapılıyordu. Tabi insanımız 60'lı yıllarda 60 darbesini 80 darbesini tekrar yaşamak istemiyordu. Acılar tekrar gözlerinin önüne geliyor yiğit evlatların idam sehpalarında suçsuz yere idama gitmesini tekrar seyretmek istemiyordu. Gece yarısı 24 dakika geçtikten sonra ülkenin Cumhurbaşkanı, başkomutan olan Recep Tayyip Erdoğan çıkıp halkı sokaklara, meydanlara çağırıyordu. Ardından Diyanet İşleri Başkanlığımızın talimatıyla Antep'te sütçü imamın yaptığı gibi memleketin güzide imamları meydanlara iniyor, camilerden ve minarelerden sela sesleriyle halkı meydanlara çağırıyor.  Bu selalar başka selalar, cuma selaları gibi değil, mücadeleye çağırıyordu insanları. Ardından selalardan müezzinlerimiz, imamlarımız halkı mücadeleye, vatanı savunmaya çağırıyordu. Herkeste ayrı bir hava vardı, yüreklerden korku kaldırılmıştı. Endişe yoktu, korku yoktu artık” dedi.

 

“BU VATAN BİZİM DEDİLER”

 

15 Temmuz gecesi herkesin ölüme düğüne gider gibi gittiğini kaydeden Öztekin “ Yoktu kalplerde, sinelerde korku. Artık tek düşündükleri vatan savunması, bayrak savunmasıydı. Herkes 'ben de şehit olabilir miyim' deyip adeta silahın, tankın önüne düğüne gider gibi meydanlara iniyordu. TRT'den yapılan açıklamada 'ülke yönetimine el konuldu' açıklamasından sonra, biraz önce dediğimiz gibi gözümüzün önüne 80 de yaşanan 60 da yaşanan acılar geliyordu. Aynı acıları tekrar yaşamak istemiyorduk, gözümüzün önünde suçsuz insanların idam sehpalarına göz göre göre gittiğini görmek istemiyorduk. Bir şeyler yapmak istiyorduk. Adeta geçmişte yapamadıklarımızı bugün yapmak istiyorduk. Memleketimizin, Yemen gibi Irak gibi Suriye gibi Libya gibi olmasını istemiyorduk. Vatanımızı  kimsenin ele geçirmesini kabul etmek istemiyorduk. Çünkü biliyorduk ki başka vatanımız yok, bu vatan bizim ve kıyamet sabahına kadar da bizim olacak o yüzden genciyle, yaşlısıyla, işçisiyle, memuruyla, büyüğüyle, küçüğüyle herkes vatanına sahip çıkmak istiyordu. Bizde o gün Konya'daki evimizde tek başımıza otururken, çocuklarımız memleketteydi daha televizyonlardan inin meydana sesi gelmemişti ama yüreğimize bir ses gelmişti 'bugün ne yapman gerekiyorsa bugün yapacaksın' diye. Abdestimizi alıp, beyaz gömleğimizi giyip sokağa çıkma emri adeta yüreğimize verilmişti. Çünkü aradan yıllar geçtikten sonra çocuklarımızın, torunlarımızın 'baba, dede neden o gün bir şey yapmadın, neden sokağa çıkmadın, neden sende şehit olmadın, vatanı neden böldürttün, devletine niye el koydurttun' sözlerini duymak istemiyorduk. Sokağa çıktığımızda milyonlar meydanlara iniyor, yapması gerekeni yapıyordu. Dedik ya o gün yaşlısıyla, genciyle, öğrencisiyle, profesörüyle, işçisiyle, memuruyla, kadınıyla, erkeğiyle herkes vatan için meydanlara inmişti. Tıpkı Çanakkale'de İstiklal Harbinde olduğu gibi tek yürek olmuş, iradesine hiç kimsenin ipotek koymanı istemiyordu insanlar. Bin yıl önce Malazgirt'te nasıl bu vatan bizim dediysek o gün milletimiz yine bu vatan bizim dediler. Tıpkı 717 yıl önce Söğüt'te ne dediysek yine milletimiz dışarıda ki düşmanlara yine 'bu vatan bizim, devletimize kimse dokunamaz” dedi.

 

 

ÖLÜMÜN AĞZINA DÜĞÜNE GİDER GİBİ GİTMİŞTİR

 

Milletin o gece vatanı bölmek isteyen hainlere Çanakkale, Dumlupınar’da ki gibi cevap verdiğini kaydeden Öztekin “ Türkiye'yi parçalayacaklarını, böleceklerini, milleti teslim alacaklarını zannedenler hüsrana uğratılmış, geldikleri gibi gitmişlerdir. O gece 15 yaşında ki Halil İbrahim şehit olurken geride bıraktığı sadece 'vatan sağ olsun' sözüydü. Akademisyen Prof. Dr. İlhan Barak şehit oluyordu, hukuk öğrencisi Ömer Can Açıkgöz'de şehit oluyordu. Ankara'da Özel Harekat Daire Başkanımız Mustafa Beceren de şehit oluyordu. Askeriyle, öğrencisiyle tam 251 şehit ve 2 bine yakın gazi bırakmıştı o gece. Ama sabaha çıktığımızda aydınlıktı, kimsenin memleketimize, devletimize dokunmasına izin vermedik. Sabahlara kadar meydanlara inmiş 'bu vatan bizim' demiştik. Bu topraklar kıyamete kadar bizim ve bizim kalacak diye adeta tüm dünyaya duyurmuştuk. Ama hiçlerinden biri var ki o adeta 15 Temmuzun sembolü olmuştur. Evet hepinizin bildiği gibi o isim Ömer Halisdemir. O gelince akıllara gözyaşlarımıza hakim olamıyoruz. Komutanı Zeki Aksakallı paşanın telefonla arayıp 'Evladım Semih Terzi denen hain oraya gelecekmiş, onu içeri sokma vur onu' emrine 'Emredersiniz Komutanım, hakkını helal et' diyecek bir yiğit çıkmıştır. Ama biliyoruz ki askeriyemizin, polisiyemizin ve bu vatanın tüm evlatları Ömer Halisdemir gibi yeri geldiğinde 'Emredersiniz Komutanım' deyip vatan için canını feda etmeye seve seve razı olmuştur. Ama o gece Ömer Halisdemir bu işin, bu savunmanın sembolü olmuştur. Ölümün ağzına düğüne gider gibi gitmiştir. Rabbim böyle vatan evlatlarını bu topraklardan hiç eksik etmesin inşallah. Yaşadığımız müddetçe hem onun hem de tarihte ki bütün şehitlerimizin rahmetle yad etmeye devam edeceğiz” dedi.

 

Haber/Faik Onur KAYA

 


0282 726 91 91
0282 747 65 10