O anne sessizliğini bozdu

Çerkezköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında yürütülen soruşturma kapsamında önce polise ifade verip soruşturma savcısının dosyadaki ses kayıtlarını dinlemesinin ardından gözaltı kararı ile Çerkezköy Adliyesine çıkartılıp tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edilen öğretmen Alper T.Ş’nin sendika temsilcileri ve siyasi partililer tarafından sahiplenilmesine sitem eden anne Aysun A. “Benim eşim de bir eğitimci. Keşke o gün adliye önünde sözde milliyetçilik ruhuyla sahip çıktığınız öğretmen gibi bizi de bir kez arayıp sorabilirdiniz. Bizdeki ya da dosyadaki kayıtları dinleme lütfunda bulunsaydınız acaba o gün o merdivenlerden o pozu verip o açıklamayı yapar mıydınız ? Biz aile olarak üzüntümüz ve çocuğumuzun özel sorunu ile uğraşırken bazı siyasiler ve STK’lar sözde sendika tarafından tıpkı çocuğumuzun maruz kaldığı insanlık dışı bir muameleye maruz kalmanın hüznünü yaşıyoruz. Sözde eğitimci olduğunu addeden Türkiye Kamu-Sen İl Başkanı ve Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Kamuran Varma keşke bizi dinleme nezaketini gösterebilseydi, çocuğumun çığlıklarını bir baba edasıyla duyabilseydi, o insanı o şekilde savunabilir miydi ? Biz adalete inanıyoruz. Çocuğumuz için mücadele ederken söz konusu öğretmenin kendisinin bizden şikayetçi olması üzerine biz konuyu yargıya taşıdık.Özel durumu gereği çocuğumuzun üzerinde bulunması gereken cihazdaki kayıtları dinledikten sonra harekete geçmek için anne,baba, idareci, hakim ve savcı olmaya gerek yoktur. Vicdan sahibi insan olmak yeterlidir” dedi.

“SESSİZ KALAMAYIZ”

Anne Aysun A” Kaynaştırma öğrencileri kendilerini ifade etmede sıkıntı duyarlar. Diğer çocuklar gibi okulda yaşadıklarını akşam ailesine söyleyemezler. Normal öğrenciler sinirinizi mi çıkarıyor. Onlara bir şey yapamazsınız. Çünkü yaşadıklarını akşama anne-babalarına anlatır. Sabah onlarla muhatap olursunuz. O halde nasıl rahatlarsınız, kaynaştırma ya da otizmli öğrencilerle. Bu ilgi gerektiren öğrenciler sizin rahatlama yerinizdir. Bağırabilir, azarlayabilir, mobing uygulayabilir, sınıftaki diğer öğrencilere dışlatabilir hatta dövebilirsiniz. Çünkü size kimse gelip hesap sormaz, soramaz. Sormaya kalkarsa da ‘ Al çocuğunu okuldan, buradan onu götür’ dersiniz. Anne ve baba kafasını eğer sizin yaptıklarınızı dikkate alır. Çünkü öğretmenin çocuğunuz ile ilgili’ olumsuz ‘ yaptıklarını ispat edecek, bir belge ya da kanıt yoktur. Biz kaderimize kafamızı eğeriz. Ama haksızlığa hele hele kendini ifade etmekten yoksun bir çocuğumuza yapılan zulüm karşısında sessiz kalamayız. Kaldı ki benim eşim de çocuğumun öğretmeni gibi bir öğretmen olmasına rağmen biz bu olayı ne adliye koridorlarına ne de kamuoyuna taşımayı asla uygun görmedik. Olayı önce okulda çözmeyi denedik” dedi.

ŞİMDİ BU ÇIĞLIKLARI VE SESLERİ DİNLESİNLER

“Okuldaki idareciler görmezlikten gelince bu defa Çerkezköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Gümüş’ten bir idareci olarak bu olaya müdahale etmesini bekledik” diyen Anne Aysun A” Buradan da sonuç alamayınca kendisi gibi öğretmen olan eşim ile Bakanlığa birlikte yazdığımız şikayet dilekçesi ile Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığına yaşadığımız olayları elimizdeki ses kayıtlarıyla gönderdik. Burası aracılığı ile Tekirdağ İl Maarif Müfettişliğinden iki müfettiş görevlendirildi.  Gelen müfettişlerin hazırladığı soruşturma sonrası maaş ve kınama cezası alması hem vicdanımızı hem de ailemizi rahatsız etti. Ancak bunun ötesinde biz bu olaydan kimseye bahsetmedik. Ta ki öğretmen Alper T.Ş’nin beni savcılığa şikayet etmesinin ardından adeta ‘Yavuz hırsız ev sahibi bastırır’ yaklaşımını sergilemesi sonrası biz elimizdeki ses kayıtlarını ve belgeleri Çerkezköy Cumhuriyet Savcılığına vererek suç duyurusunda bulunduk. Dosyadaki kayıtlar sadece bizi değil insan olan herkesi rahatsız edecek cinsten kayıtlardır. Keşke bu ilçeyi idare edenler eğitim camiasında şov yapıp adliye önünde açıklama yapanlar bir kez de bizi arayıp bizi dinleselerdi. Ama bunu yapmadılar, şimdi bu çığlıkları ve sesleri dinlesinler.Bizi anlamaları için bizim çocuğumuz gibi özel bir çocuğa sahip olmaları gerekmiyor. İnsan olmaları yeterlidir. İdarenin verdiği karardan ziyade bağımsız yargının vereceği nihai karar hem toplumun hem de bizim vicdanımızı bir nebze olsun rahatlatacaktır. Çerkezköy’de yaşanan bu talihsiz olay da Türkiye’de bizim gibi binlerce ailenin sessiz feryadına tercüman olacaktır” dedi.

Haber/Şaban KARDEŞ