Ergene Havzası'nda atık kirli su miktarı 90 bin metreküpe düştü

Ergene Havzası'nda yapılan araştırma hakkında bilgi veren Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, "Ergene Havzası'na 11 Mart öncesi günlük 200 bin metrek?

Tekirdağ 6.05.2020 13:59:00 0
Ergene Havzası

Trakya bölgesinde bulunan Ergene Nehri ve kolları olan derelerde fabrikaların atıkları nedeniyle oluşan kirlilik birçok kez gündeme gelmişti. Koronavirüs tedbirleri kapsamında fabrikaların üretime ara vermesi, insanların da evlere çekilmesiyle atıklarda azalma oldu. Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, Ergene Nehri ile nehrin önemli kollarından biri olan Çorlu Deresi’nde, yıllar sonra kirliliğin azaldığını belirtti.

 

3-4 KAT DAHA FAZLA ENDÜSTRİYEL ATIK SU DEŞARJI

 

Ergene Havzası ile ilgili araştırmalar ve değerlendirmeler yaptıklarını belirten Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, Çorlu Deresi'ne ve bunun birleşiminde olan Ergene Nehri'ne sanayi atık suları deşarjında bir azalmanın meydana geldiğini gözlemlediklerini kaydetti. Bölgede endüstriyel faaliyetlerin koronavirüs tedbirleri kapsamında kısıtlandığını belirten Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, “Bu dereleri kirleten, akar suları bozan en önemli etken endüstriyel atık suların buralara deşarj ediyor olması. Çorlu Deresi'nde birleştiği bu Ergene Nehri'nin debisi 3 metreküp/ saniye ama endüstriyel atıkların buraya deşarj edilmesiyle 12 metreküp/saniyeye kadar çıkıyor. Bu dehşet bir şey, doğal debisinden 3-4 kat daha fazla bir endüstriyel atık su deşarjı söz konusu.” dedi.

 

GÜNLÜK 200 METREKÜP OLAN ATIK SU MİKTARI 90 BİNE DÜŞTÜ

 

Şimdi koronavirüsle mücadele kapsamında alınan önlemler neticesinde bizim bölgemizde bulunan 4 Organize Sanayi Bölgesi temelinde konuştuğumuz zaman bu dereye günlük 200 bin metreküp atık su kirli su deşarj ediliyorken 11 Mart öncesi, 11 Mart sonrası günümüze kadar olan süreçte bu deşarj miktarı 90 bin metreküpe kadar düşmüş durumda. Yani yüzde 54 azalma söz konusu. Bu dereleri kirleten endüstriyel atık su miktarında yüzde 54 azalma var. Bu başlı başına bu derelerinin kirliliğini azaltmış oluyor." açıklamasında bulundu.

 

KİRLİLİKTE TEKSTİL SEKTÖRÜ DAHA ETKEN

 

Yapılan araştırmalar hakkında bilgi veren Prof. Dr. Tecer, bölgedeki kirlilikte tekstil sektörünün daha etken olduğunu öne sürdü. Tekstil gibi sektörlerin faaliyetlerini durduklarını veya azalttığını belirten Prof. Dr. Tecer, “Bu da sadece debinin azalmasına bağlı olarak değil, yoğun kirlilik üreten fabrikaların faaliyetini durdurması nedeniyle kirlilik yükündeki bir azalmaya yol açıyor demektir. Bu bölgede özellikle yüzde 54 var olan atık su deşarjı söz konusu daha çok kirli olan tekstil gibi endüstriyellerde. Şunu vurgulamadan geçmek istemiyorum. Tekstil endüstrisi kirli bir endüstri olmakla birlikte bugün sağlık personelimizin ihtiyaç duyduğu maskedir, tulumdur koruma kıyafetleridir. Bunların üretiminde büyük bir boşluk doldurmuştur. Bakın Amerika'da, Fransa'da, Avrupa'da, maske dikecek bir tezgahları yok. Niye? Zamanında onlar Çin gibi Hindistan, Türkiye gibi yerlere kaydırdılar. Dolayısıyla tekstil sektörünü değerlendirirken bu iki boyutu da değerlendirmek yerinde olacaktır diye düşünüyorum" dedi.

 

ERGENE İÇİN ASIL KURTULUŞ ARITMA TESİSİ

 

Bölgede insan faaliyetlerinden kaynaklı kirletilmenin azalması nedeniyle doğa ve çevrenin nefes aldığını ifade eden Prof. Dr. Tecer, "Fakat bu bölgede ne kadar sürecektir, koronavirüs tedbirleri üretimin düşmesine devam edilmeyecektir. Mutlaka eski günlerine kavuşacaktır ama burada yapılması gereken en önemli şey Ergene Havzası Koruma Eylem Planı kapsamında 2021 yılında devreye girecek olan arıtma tesislerini bir an önce tamamlanması gerekiyor. Ergene için asıl kurtuluş o zaman olacaktır" diye konuştu.

 

“YETERİ KADAR TEMİZLENMEDİ VE KİRLİ AKIYOR”

 

Istranca Dağları'ndan doğarak Trakya'nın ortasından Ege Denizi'ne dökülen 280 kilometrelik Ergene Nehri'nin, koronavirüs tedbirleri sonucunda yeteri kadar temizlenmediğini ve kirli aktığını savunan Trakya Platformu Sözcüsü Avukat Bülent Kaçar, bu konudaki görüşlerini şöyle açıkladı: “Fabrikaların üretime ara vermesi ve bölgede etkili olan yağmurlara rağmen Ergene'nin kirli aktığını öne süren Kaçar, "Ergene, köpük şeklinde kimyasal akmaya devam ediyor. Ergene Nehri havzasında bazı fabrikaların koronavirüsü nedeniyle üretime ara verdiğini duymamıza rağmen bu kirlilik devam ediyor.”

 

“GÖZLE GÖRÜLÜR BİR İYİLEŞME MEVCUT DEĞİL”

 

Çiftçinin ekim zamanında Ergene Nehri’ne ihtiyaç duyduğunu dile getiren Sözcüsü Avukat Bülent Kaçar, “Oysa şu an çeltik ekimlerinin ekim zamanı, ayçiçeği ekimlerinin ekim zamanı. Çifti tam şu an alternatifsiz su kaynağı olan Ergene Nehri'ne ihtiyaç duyduğu anda, fabrika kapatmalarına ve bütün önlemlere rağmen bizim vicdanımız ve çiftçimiz için, doğamız için bir kanayan yara olmaya devam ediyor. Ergene Nehri'ndeki akan sıvı, su niteliğinden çok çok uzakta. Kıta içi 4'üncü sınıf su olarak adlandırılıyor, halen gözle görülür bir iyileşme mevcut değil. DSİ ve Çevre Bakanlığı'nın ölçümlerinde herhangi bir iyileşme söz konusu değil. Ergene, maalesef hayata döndürülemediği gibi kirli akmaya devam ediyor.” diyerek nehirin kirli akmaya devam ettiğini vurguladı.

 

Haber/Duygu KÖSEOĞLU


0282 726 91 91
0282 747 65 10