Özcan'ın konuyla ilgili açıklaması şöyle devam ediyor: "Veliler karneleri bastırmışlar ve bizi davet ettiler. Bizler de böyle bir hayra, böyle bir mutluluğa vesile olmaktan geri duramazdık. Hediyelerimizi hazırladığımız gibi bu üç evladımızın evlerine gittik. Öyle zannediyorum ki başarılı kızlarımızı tebrik etmek, onlara hediyeler vermek, yetimleri sevindirmek; kalbinde duygu besleyen her insan için bambaşka bir mutluluk kaynağıdır. Bu karnelerin dağıtımında ve adresleriyle alakalı bilginin paylaşımında Millî Eğitim Bakanlığımız ile okul müdürünün herhangi bir bilgisi ve dahli yoktur. Hatta belki de sosyal medya paylaşımımız ile haberleri olmuştur. Zaten iletişim halinde olduğumuz bu ailelerden, paylaşım yapmak için de müsaade aldık.

"BİZLERİ FAZLASIYLA ÜZMÜŞTÜR"

Gerçekleştirdiğimiz bu faaliyet; siyasi bir amaç ya da oy toplama üzerine yapılan bir kampanya fikrini içermemektedir. Amacımız sadece gençlerimize sürpriz yapmaktı ve iyiliği teşvik etmekti. Velilerden ve evlatlarımızdan da müsade alarak paylaşmıştık. Zira o çocukların yüzlerindeki tebessüm, gelecek tüm kötü eleştirilere bedeldi belki de. Birtakım insanlar, çocuklarımızın yüzlerine bir nebze de olsa mutluluk vermekten yıllardır uzak durdukları için her çabayı şerre, her fikri sui zanna yormakta. Mevzu bahis çocuklar olduğunda bile hüsnü zan içinde düşüncelere kapılamayacak kadar mı kararttık kalplerimizi? Başarılarıyla yarınlarımızın umudu olan kızlarımızın yüzlerinde tebessüm bırakmak için yapılmış olan bu faaliyetin, bambaşka noktalara çekildiğini ve yanlış anlaşıldığını görmek ve hatta yetim yavrumuzun böylesi anlamsız haberlere konu edilmiş olması, bizleri fazlasıyla üzmüştür. Bu nedenle gerek eğitim camiası,  gerek velilerimiz ve o evlatlarımız bu tartışmanın içinde yer almasın diye paylaşımlarımızı da kaldırdık. Tüm kamuoyuna saygıyla duyurulur."