Okuyunca sizlerde eminim ki değişik duygulara kapılacak, bu zamana kadar niye ben bu yazıyı okumamışım diye üzülecek ve Fatiha Suresini bir başka aşk ile okuyacaksınız!
“- Ey Kulum kimden korkarsın?”
Yine “Bismillâh”ı söylese yani Allah’ın adıyla başladım. “Errahmânirrahîm” onun gibi, Allah ki şefkatli ayrıca esirgeyici ve bağışlayıcıdır.
Yine "Elhamdülillah" deyip başlayınca yani kul, “şükür Allah’a, şükür olsun” deyince Hakk sorar:
“- Nasıl bir Allah’a şükredersin?”
“-Rabbil Alemîn; Alemlerin Rabbi olan alemleri yaratan ve besleyen Allah’a şükrederim” diye cevap verir ve devam eder:
“-Errahmânirrahîm” yani ey Rabbim bana rahmet et beni bağışla.
Bunun üzerine Yaratıcı sorar:
“-Nerede rahmet edeyim ve neyi bağışlayayım?”
“- Mâliki yevmi’d-dîn” yani ol ceva ce mükafat gününde yargılayıcı olacaksın o anda rahmet et ve orada Cennet’i bağışla.”
Kul yine söyler:
“- İyyâke ne’bûdû” yani sana taparız ve “iyyâke nestaîne” ancak senden yardım dileriz.
“- Benden nasıl bir yardım dilersin?”
“- İhdine’s-sırâte’l-mustekîm” bizi doğru yola ulaştır. “Sirâtallezîne” şu kişilerin yoluna ulaştır ki “en emte aleyhim” sen onların nimetlerini arttırdın. “Ğayr-il-mağ?ûbi aleyhim” bizi öfkelendiklerinden “ve-le??âllîn” azgınlardan kılma.
“- Ey kulum, mü’minler için Fatiha okumak Allah ile konuşmak gibidir. Siz bir dünya beyiyle konuştuğunuz zaman sevinirsiniz. Peki, o padişahlar padişahıyla konuşmak sizi niçin sevindirmez? Neden ibadet ve kullukla meşgul olmuyorsunuz?..