Burak Candaş


İSLAM’A DÜŞMAN KAZANDIRAN CAHİLİYE ÜSLÛBU

İslam dini tüm insanlığa gönderilmiş ve peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V.) tarafından da tebliğ edilmiştir.


Peygamberimizin tüm insanlığa son öğütlerini içeren ve 632 yılında gerçekleşen Veda Hutbesi, kapsayıcılığı ve değindiği konular itibariyle çok önemlidir. Ancak halen bunun idrakinde olmayan adına din adamı denilen kişiler de mevcut.

Geçenlerde sosyal medyada Halil Konakçı adlı bir imam-hatip gündem olmuş. Olayı öğrenmek için haberleri ve imam hatibin konuşmasının olduğu videoyu izledim. Tam bir din popülizmi! Nasıl ki tarih ilminde, siyasette popülizme esir olduysak, dinde de bu Şevki Yılmaz tarzı din popülizmi her zaman bir kitle toplar. Peki bunun dine faydası var mıdır? Mesela düşünün geçmişte güya din adına Atatürk’e, Devlete, Cumhuriyete, Türklüğe en ağır hakaretleri etmiş olan Şevki Yılmaz’ın sayesinde Müslüman olan tek bir kişi var mıdır? Kullanılan dil ile ötelenen, kafir, namussuz, ahlaksız, cehennemlik ilan edilen bir kişi çıkıp da ”Evet ya, hoca ne güzel bana hakaret etti, ben hemen iman tazeleyeyim, (veya) Müslüman olayım…” diye hidayete ermiş midir? Yoksa bu cahiliye dili; dine, inanca, İslam’a kin ve nefret uyandırıp, günümüzde meyvelerini (!) gördüğümüz imam hatip okullarında dahi artık alıştığımız ateizme yönelmeye mi sebep olmuştur?

Peygamberimiz güler yüzlü, hoşgörülü, sabırlı, konuşması ve hareketlerinde ölçülü bir insandı. Şimdi peygamberimizin üslubu ile bir imam-hatibin üslûbunu tabii ki mukayese etmeyeceğim ancak din adına konuşacak kişilerin de biraz sevimli, sempatik, güler yüzlü, tatlı dilli olması gerekmiyor mu? Hem vaazlarda “küfürden sonra en büyük günahın kalp kırmak olduğunu”, hem de Peygamberimizin; “Bir mü’min, bir mü’minin kalbini kırarsa, 70 defa Kabe’yi yıkmaktan beter günaha girmektedir.” hadisini söyleyeceksiniz, ondan sonra da kendini Müslüman olarak tanımlayan kişileri İslam düşmanı olarak hedef gösterip, bu selefî söylemlerle toplulukları gaza getireceksiniz. Peki oturduğunuz yer neresi? Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir camisinin kürsüsü! Konakçı (ve benzerleri); karşı oldukları Cumhuriyetin onlara sağladığı kürsülerden Cumhuriyete, Anayasaya, vatanı işgalden kurtaran Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının uygulamalarına karşı çıkıp, tükürük saçan ağızlarıyla hilafet çağrısı yapıyorlar. Halil Konakçı bununla da yetinmeyip 16 Ocak 2022 tarihli youtube videosunda yine ağzından tükürükler saça saça verdiği vaazda özetle; “100 yıl önce hilafeti, dine, peygamberlere rahat hakaret edilsin diye kaldırdılar. Dini sahipsiz bıraktılar. Allah o makamı (hilafeti) geri getirsin bize. Biz o makamı geri istiyoruz arkadaş!” diyerek bu ülkeyi kuran Atatürk başta olmak üzere hilafetin kaldırılması kararını eren Gazi Meclisimiz TBMM’yi resmen din düşmanlığı ile suçluyor. Hey gidi hey! Bu ağzından tükürük saçan Şevki Yılmaz kılıklı sözde imam hatibin hedef gösterdiği Meclis’te kimler vardı kimler! Ama bilmez ki! Çünkü okumaz sadece video izlerle, hatta sorun ona piri Kadir Mısıroğlu’dur. Peki bu imam hatip bu cesareti nereden alıyor? Tabii ki siyasi iklimden cesaret alıyor.

Kuran’da Allah’ın emaneti olarak ifade edilen kadınlarımız, peygamberimizin Veda Hutbesi’nde de kadınların haklarına riayet edin uyarısı ile karşımıza çıkar. Peki bizim popülist imam hatip ne demiş; “Bak sokaklar ne hale geldi! Kasap dükkanı gibi. Et görmekten içimiz dışımıza çıkıyor artık. 100 yıl önce dedelerimizin yatak odalarında göremediği kıyafetleri biz çarşıda, pazarda, plajda görüyoruz.” demiş. Konuşmanın devamında da kadınlarımızın ağabeylerini, eşlerini, babalarını “Tamam ateistsin, imanın zayıf…Ya hiç mi kıskanmıyorsun lan?” diyerek malum kitlesinin gazı doğrultusunda harekete devam ediyor. Bu konuşmada neler gizli peki? Sayalım; Bir karıncayı dahi canlı olarak görüp incitmeyen Türk milletinin töresine ve İslam anlayışına karşı, kadını kasapta satılmaya hazır bir et olarak gösteren bir ahlaksızlık, bir şeref yoksunluğu var. Daha önce açık kadını perdesiz eve benzetip “ya satılıktır ya da kiralık” diyen sapık ve ahlaksız zihniyetten ne farkı var? Bu ahlaksız da açık giyinen kadını kasaptaki satılık ete benzetmiyor mu? Kuran’da ve sünnette yukarıda bahsettiğim imam hatibin kadınları kasap dükkânındaki ete benzeten kirli ve ahlaksız üslubunun veya anlayışının zerresini görebilir misiniz? Tabii ki hayır! Ama bu tarz adamlar ortalıkta, devletin camilerinde İslam adına cirit atıp durur. Aynı zihniyetteki kitlelerin gönlü hoş olsun da İslam’a düşman mı kazandırmış umurunda değildir bunların! Her konuşmasında 100 yıl öncesine atıf yapıyor! Sanki bu toplumda ahlaksızlık Cumhuriyetle başlamış gibi bir imada bulunuyor aklınca! Tabii takıyye üslübu ile… Peki karın ağrısı nedir? Tabii ki Milli Mücadele! Milli Mücadele ile belki de akrabası olan İngiliz, Fransız, İtalyan, Rum, Ermeni ve ayrılıkçı Kürtlerin bu topraklardaki emellerini suya düşürdük!

Bu imam-hatibin üslubu, Devlete, Cumhuriyete bakışı ile devletimize ve milletimize ihanet ettiği, isyanları kışkırttığı için ihaneti nedeniyle 1926’da asılan İskilipli Atıf arasında ne fark var? Biz düşman işgale başladığında müfrezeler kurup vatanı savunan Denizli Müftüsü Ahmet Hulusi Efendi’yi biliriz. İngiliz uşaklığı yapan Mustafa Sabri ve Dürrizade Abdullah’ın yalanlarına karşı Ankara’da çelik bir duvar gibi yükselen Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi Efendi’yi biliriz.

Umarım devletimizin yetkili organları bu hadsiz imam hatibe de gerekeni yapar.

 

Burak CANDAŞ

Esra tuyli
31.07.2022 22:43:00
Sırf meraktan yazdım bu abi ne işle uğraşıyor, neyin kafasını yaşıyor...

0282 726 91 91
0282 747 65 10