Toplumun ayağının altındaki halı kaymak üzere

Eğitim-Bir-Sen Çerkezköy Temsilciliği tarafından dün saat 08.30’da Çerkezköy Belediyesi önünde basın açıklaması yapıldı.

Çerkezköy 30.04.2012 20:18:00 0
Toplumun ayağının altındaki halı kaymak üzere
Eğitim-Bir-Sen Çerkezköy Temsilciliği tarafından dün saat 08.30’da Çerkezköy Belediyesi önünde basın açıklaması yapıldı.
CENNET ÜLKE CİNNET TOPLUMU OLACAK
Eğitimciler olarak, şimdiye kadar birçok konuda eylem ve etkinlik yaptıklarını söyleyen Eğitim-Bir-Sen Çerkezköy İlçe Temsilcisi Ahmet Üzgün, “Sesimizi yükselttik. Bugün buraya eğitim çalışanlarını, öğretmenleri değersizleştiren, hedef tahtasına oturtan uygulamalara dur demek, meslektaşlarımızın hayatına kasteden saldırıları kınamak için toplandık. 8 öğretmenimiz saldırıya uğradı ve bazıları ölümden döndü. Şiddet toplumsal bir sorun haline geldi. Her tarafı cennet olan ülkede neredeyse cinnet toplumuna doğru yol alıyoruz” dedi. Aklını ve duygularını yönetemeyenlerin şiddeti seçtiğini belirten Üzgün, gerekli tepki verilmediği, failler bedelini ödemediği için şiddetin toplum tarafından sıradan bir olaymış gibi kanıksandığını ifade etti.
SAĞLIK BAKANINI TAKDİR ETTİK
Şiddetin masum bir hak arama yönetimi gibi yaygınlaştığına dikkat çeken Ahmet Üzgün, “Şiddetin masumu değil mağduru vardır. Mağdur bazen doktor, bazen öğretmen bazen de çocuktur. Bir doktorumuz, hasta yakını tarafından kalbinden bıçaklandı ve ne yazık ki hayatını kaybetti. Doktor kadar geride bıraktıkları da mağdur oldu. Doktor cinayeti ile ilgili Sağlık Bakanı’nın duruşunu takdirle karşıladık. ‘Sağlık çalışanlarına yapılmış saldırıyı kendime yapılmış sayarım’ diye maiyetindekileri önemseyen ve yalnız bırakmayan, duygudaşlık örneği sergileyen bir bakanı ne yazık ki öğretmenler olarak biz göremedik” dedi.
UYGULAMALAR SAYGINLIĞIMIZI ZEDELİYOR
Öğretmenlerle ilgili kurduğu bütün cümlelerin, eğitimcilerle arasının daha da açılmasını sağlaması için, insanın özel gayret sarf etmesi gerektiğini ifade eden Ahmet Üzgün, “Tıpkı Milli Eğitim Bakanlığında hayata geçirilen ‘‘Alo 147’’ hattı gibi. Bütçesiz okulları ayakta tutmak için özveri ile çırpınan okul yöneticilerini “Bağış Genelgesi” ile töhmet altında bırakmak ve tamamına soruşturma açıp kamuoyu önünde itibarsızlaştırmak, disiplin cezalarıyla küstürmek gibi. Bütün bu yaşananlar öğretmenlerin saygınlığını zedeleyen ve öğretmenlik mesleğini sıradanlaştıran uygulamalardır” dedi. Yetkilileri uyardıklarını söyleyen Üzgün, “Öğretmenlerin itibarı aşınırsa, herkesin itibarı aşınır. Öğretmene saygısızlık olursa anneye de babaya da saygısızlık olur. Öğretmenin felaketinden asla saadet çıkmaz” diye konuştu.
SORUMLULUĞUNUN GEREĞİNİ YAPSIN
Bugün yaşanan sorunların, geçmişte belirlenen eğitim politikalarının doğal sonucu olduğunu kaydeden Ahmet Üzgün, “Bugün uyguladığımız politikalar da geleceğin sorunlarını belirleyecektir. Toplumsal kalkınma da çürüme de eğitimden geçmektedir. En iyi eğitim öğretirken eğiten eğitimdir. Akıllı tahtalarla sınıfları donatmak, daha kolay öğrenen, daha zeki çocuklar yetiştirebilecektir ama daha ahlaklı nesil yetiştirmek, değerler eğitimini önemseyen bir eğitim müfredatıyla olacaktır” dedi. “Kandil gibi kendini tüketip etrafa aydınlık vermeye çalışan öğretmenler olarak, kimseden kırk yıl köle olmasını beklemedik” diyen Üzgün, “En azından saygı bekliyoruz. Bu saygı hükümet tarafından da gösterilmelidir. Öğretmenler, kamuda eşit işe eşit ücret düzenlemesinde de kapsam dışında tutularak mağdur edildi. Bizden fedakarlık bekleyen MEB Ömer Dinçer’e sesleniyoruz. Taşıdığı sorumluluğun gereğini yapmasını istiyoruz. Bu sorumluluğun gereğini yapmak, okullara bütçe vermeyip öğretmeni tahsildar konumuna sokup, veli ile karşı karşıya getirip, daha sonra da ‘Veliyi üzeni ben de üzerim’ demek değildir. Gereğini yapmak, eğitimcileri karşısına almak değildir. Dünyanın hiçbir yerinde askerini aşağılayarak başarıya ulaşmış komutan göremezsiniz” ifadesini kullandı.
MESLEKTAŞLARIMIZA UYGULANAN ŞİDDETİ KINIYORUZ
Eğitimin sadece öğretmenlerin sorunu olmadığını kaydeden Ahmet Üzgün, toplumda çürümeler başlamışsa bunun tek sorumlusunun öğretmen olduğunun söylenemeyeceğini ifade etti. Çocuğun eğitiminde başta anne baba olmak üzere bütün yetişkinlerin payı olduğunu söyleyen Üzgün, “Kızıldereli atasözünde denildiği gibi, ‘bir çocuğun eğitiminden bütün mahalle sorumludur.’ Herkes bu bilinçle hareket etmelidir. Biz bugün buraya geride bıraktığımız 2 hafta içinde 8 meslektaşımız darp edilip, yaralanıp şiddete maruz kaldıysa ‘Toplumun ayağının altındaki halı kaymak üzeredir’ demek için toplandık. MEB sustuğu için konuşmak üzere toplandık. Bugün haftanın ilk günü, bütün okullarda törenlerden sonra ilk derslere girilmedi. Susması gereken yerde konuşan, konuşması gereken yerde de susanları uyarıyoruz. Meslektaşlarımıza uygulanan şiddeti kınıyoruz. Eğitim-Bir-Sen olarak tüm kamuoyunu duyarlı olmaya çağırıyoruz” diye konuştu. Basın açıklamasının okunmasının ardından grup sessizce dağıldı.
Haber / Ahmet KARDEŞ

     


0282 726 91 91
0282 747 65 10