Haksızlığa başkaldıran herkes bir Hüseyin’dir

 

 

 

Çerkezköy Kaymakamı Ayhan Bayhan, Çerkezköy Belediye Başkanı Ali Ertem, Tekirdağ Müftüsü Mahmut Gürler, İlçe Müftüsü Bayram Şahin, Çorlu Müftüsü Bahri Şamat, Çerkezköy Hacı Bektaş veli Derneği Başkanı Alevi Dedesi Seyyid Sinan Boztepe, AK Parti İlçe Teşkilatı Başkanı Alaettin Demirbağ, CHP İlçe Teşkilatı Eğitim Sekreteri Necdet Ertürk, CHP İlçe Başkan Yardımcısı İbrahim Aygül, AK Parti İlçe Gençlik Kolları Başkanı M.Can Danyeli, İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Hamdi Zenginal, İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Recep Demirbağ, Belediye Başkan Yardımcısı Gökhan İnce ile Alevi Sünni yüzlerce vatandaş katıldı. Katılımın yoğun olması nedeni ile bazı vatandaşlar programı ayakta izlemek zorunda kaldı.

 

Saydı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan program Veliköy Merkez Camii İmam Hatibi Ahmet Baksi’nin Kuran-ı Kerim tilaveti ile devam etti. Programda konuşan Çerkezköy Müftüsü Bayram Şahin, Kerbela olayından önemli dersler çıkarılması gerektiğini vurgulayarak “Su uyur ama düşman asla uyumaz. Dün uyumamış olan düşmanlar, bu gün de uyumuyorlardır” dedi. Vatanımızın ve milletimizin selameti üzerinde, gözü bulunan şer mihraklarının, bugün de aynı sinsi planlarını uygulamaya çalıştığını ifade eden Şahin, “Aynı kan ve aynı iman esaslarına sahip olan, Alevi ve Sünniler kardeştirler” dedi.

 

Çerkezköy Hacı Bektaş Veli Derneği Başkanı ve Alevi Dedesi Seyyid Sinan Boztepe de Allah ile kul sevgisi arasına, başka sevgilerin girmemesini temenni etti. Bu program dolayısıyla teşekkür eden Boztepe, yıllarca bazı kesimlerin, Sünni ve Alevilerin bir araya gelmemesi için çalıştığını ifade ederek “Adeta iki ayrı inancın mensuplarıymış gibi Sünni ve Aleviler arasında buzdan duvarlar örüldü. Bu imajı yok etme, kardeş ve aynı inancın mensupları olduğumuzu ispatlama adına gerçekleştirilen bu toplantıyı gerçekleştiren Müftü Bayram Şahin ve personeline teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu. 

 

Kerbela’da İslam ordusu ile şeytanın ordusunun savaştığını ifade eden Boztepe konuşmasını şöyle sürdürdü: “Babası Muaviye olup da oğlunu adını Yezit koyan bir insana rastlanmamıştır. Toplumumuzu oluşturan aile yapımızda Ali, Hasan ve Hüseyin gibi isimler sıklıkla kullanılmasına rağmen, çocuğuna Yezit ismi veren bir kişiye rastlamış değilim. Bundan da milletimizin Ehlibeyte, vermiş olduğu değerin ehemmiyeti ortaya çıkmaktadır. Yani ben ne kadar Alevi isem, siz değerli Sünni kardeşlerim de o kadar Alevisinizdir. Ve biz Aleviler de sizler kadar Sünniyiz. Hepimiz Peygamber evladının şehit edilişinin acısını içerimizde hissederek bir araya geldik. Bu da bir ve bütün olduğumuzun en büyük işaretidir”

 

Allah’ın bildirdiği tüm esaslara inandıklarını söyleyen Boztepe, her şeyin başının sevgi olduğunu vurgulayarak “İnsanlar bu bağlamda birbirlerini sevmek zorundadırlar. Çünkü birbirimizi sevmemizi bize Allah emir buyurmaktadır. Alemleri yaratan Allah Teala birçok ayeti Kerimede Müminlerin kardeş olduğunu buyuruyor. Allah bizlerin kardeş olduğumuzu buyururken bizler nasıl bu emri hiçe sayarak, aramızda husumet oluşturabiliriz ki? Peygamber Efendimizin de bu hususta birçok hadisi Şerifi bulunmaktadır” diye konuştu.

 

Kerbela’da Yezit’e karşı, 72 iman etmiş insanın savaş verdiğini belirten Boztepe “Bu savaş haksızlığa baş kaldırıdır. Haksızlığa karşı başkaldıran herkes bir Hüseyin’dir. O devrin Yezit’lerine de bu devrin Yezit’lerine de lanet olsun. Onlar insanlık arasında ayrılık ve nifak tohumları yeşerten, insanlığın yüz karalarıdır. Kerbela’dan çıkaracağımız dersleri iyi değerlendirmemiz gerekir. Hz. Peygamber, Ümmetine ‘Size iki şey bırakıyorum, biri Kuran, diğeri Ehlibeytimdir. Her ikisine de sıkıca sarılırsanız, delalete düşmezsiniz’ buyurmuştur. 14 Asır önce bu esasa uyulmamıştır. Bari biz, günümüzde bu esasa uymaya çalışalım. Hz. Hüseyin’in şahadet şerbetini içtiği güne, aşura günü denmiştir. Bu gün aynı duygularla her bölgeden insanla, burada nasıl toplanmışsak, kıyamet gününde de Kevser Havuzu etrafında da, inşallah yine bu şekilde toplanmış olacağız” ifadesini kullandı. 

 

Lemar Düğün Salonu’nda düzenlenen programda konuşma yapan Tekirdağ İl Müftüsü Mahmut Gürlen de, Kelimeyi Tevhide inanarak söyleyen insanın Müslüman olduğunu, bunun ardında başka şeylerin aranmasının nifak olduğunu ifade ederek “Ümmetin birliğinden rahmet, ayrılığındaysa nifak ve fitne sadır olur. Bu nedenle fitneye ve nifaka düşmemek için olaylara gönül gözü ile bakmamız gerekir. Bu güne kadar insanlarımız arasında değişik isimler adı altında, ayrışmamızı amaçlayanlara, bundan sonra bu fırsatı vermemeliyiz. Söylenenler yalandı, iftiraydı ve nifaktı. Bu gün imamıyla, dedesiyle bir arada olmanın mutluluğunu hep birlikte yaşamaktayız. Devletiyle, milletiyle, müftüsü ve bütün görevlilerimizle fitne oluşturan o kişi ve grupları susturmanın zamanı gelmiştir” şeklinde konuştu.

 

Çerkezköy Belediye Başkanı Ali Ertem de, Alevilerin Sünniler kadar Müslüman, Sünnilerin de Aleviler kadar Müslüman olduğunu ifade etti. Bu tablonun gurur verdiğini ifade eden Ertem “Kerbela’yı iyi anlayıp hayatımıza tatbik etmemiz gerekiyor. Kerbela, zalimle mazlumun mücadelesiydi. O gün var olan Kerbela, bugün de vardır. Kendi insanını bombalayan liderler var. Yıllar ve asırlar geçmiş olsa da Yezitler her zaman var olacaktır. Müslüman uyanık olup nifak ve şer gruplarının oyununa gelmemelidir” dedi.

 

Hz. Hüseyin’in, aile efradıyla birlikte kendisini davet edenlere gitmekteyken şehit edildiğini belirten Ertem, “Savaşa gitmiş olsaydı, yanında kadınlar yerine askerleri, kumandanları olurdu. Kerbela, İslam’dan sapmalara karşı, Hz. Hüseyin’in direnmesiydi. Hayatını kaybetme pahasına orada olmuştu. Mübarek kafasını keserek, top oynayan insanların tahlilinin iyi yapılması gerekekir. Olayları kabullenmek, yaşanan olaylardan daha vahimdir. Hayatımızda benzer olaylar olmaması için, yanlışları kabul etmeyip, doğruları sahiplenmemiz gerekir” diyerek bugün burada sergilenen kardeşlik duygularını birilerinin bozmamasına özen gösterilmesi gerektiğini ifade etti.

 

Konuşmaların ardından İlçe Müftülüğü Aile Bürosu Vaizesi Gülsüm Soydan da Kerbela olayı ve Ehlibeyt ile ilgili bilgiler verdi. Kerbela vakasının, kara bir tablo olarak insanlığa sunulduğunu ifade eden Soydan “Peygamber Efendimizin, ev halkına yönelik işlenmiş olan vahşet tablosu, aradan yüz yıllar geçmesine rağmen insanlık tarafından lanetlenmektedir” dedi.