Beyaz’dan iddialı açıklama “Erdoğan ABD’nin emrindedir”

Milli Anayasa Forumu’nun 101. Toplantısı önceki gün 18.00-21.00 saatleri arasında Altınsaray Düğün Salonu’nda gerçekleştirildi.

Çerkezköy 23.12.2012 20:47:00 0
Beyaz’dan iddialı açıklama “Erdoğan ABD’nin emrindedir”
ÖZTÜRK HAVA MUHALEFETİNE TAKILDI
Milli Anayasa Forumu Genel Sekreteri Haluk Dural’ın sunduğu toplantıda Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi eski Dekanı Zekeriya Beyaz, Türkiye Gençlik Birliği Genel Başkanı İlker Yücel ve İşçi Partisi Genel Sekreteri Av. Nusret Sanem konuşmacı olarak hazır bulunurken, Cumhuriyet Halk Partisi Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk hava muhalefeti nedeni ile programa katılamadı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan program, tüm katılımcıların TGB Çerkezköy temsilcisi Murat Gök eşliğinde okuduğu ‘Gençliğe Hitabe’nin okunması ile devam etti.
 

117 MADDEDE DEĞİŞİKLİK YAPILDI

Türkiye Büyük Millet Meclisi eski Başkanı Cemil Çiçek’in yeni anayasa için 4 parti ile görüşmelere başladığını söyleyen Milli Anayasa Forumu Genel Sekreteri Haluk Dural, “Her partiden 3 vekilin yer aldığı bir komisyon oluşturdular. 1982 anayasasının ‘Darbe Anayasası’ olduğunu belirterek sivil bir anayasa yapılması gerektiğini savundular. 1982 anayasası darbe ile yapıldı belki fakat o dönem yapılan referandumda da yüzde 92 ‘Evet’ oyu aldı” diye konuştu. 82 anayasasında bugüne dek toplam 117 değişiklik yapıldığını kaydeden Dural, “Anayasanın 3’te 2’sini değiştirdiler zaten. Bu anayasa artık 1982’de yapılan anayasa değildir” ifadelerini kullandı.
 

YENİ ANAYASAYI ASIL İSTEYENLER KİM?

“Anayasada olmayan ne var ki ne ilave edeceğiz” diyen Genel Sekreter Dural, Cemil Çiçek’in Bdp ziyaretinin ardından etnik ve dinsel farklılıkların yazılmadığı bir anayasa yapılması yönünde açıklamalarda bulunduğunu anımsatarak “Türkiye’nin sorunları işsizlik, topraklarının satılması, enflasyon ve dış borçtur. Bu sorunlar anayasanın hangi maddesinden kaynaklanıyor? Kısacası yeni anayasayı asıl kimler istiyor?” diye sordu.
 

ÜLKE PARÇALANABİLİR

Haluk Dural’ın ardından konuşan Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi eski Dekanı Zekeriya Beyaz, insanlar gibi devletlerin de hasta olabileceğini belirtti. Türkiye’nin sosyal, kültürel ve ekonomik açıdan hasta bir devlet olduğunu söyleyen Beyaz, “Ülkemiz büyük felaketler sürecinden geçiyor. Ülke parçalanma tehlikesi ile karşı karşıya. İç savaşlar çıkabilir ve binlerce insan birbirine kıyabilir. Ülke böyle bir tabloya doğru sürükleniyor” dedi.
 

İŞİDİR KİŞİNİN AYİNESİ LAFA BAKILMAZ

10 yıldır anayasa değişikliği yapılması için kamuoyu oluşturulmaya çalışıldığını belirten Zekeriya Beyaz, ‘İşidir kişinin ayinesi lafa bakılmaz’ lafına vurgu yaparak, “AKP hükümetinin nasıl bir anayasa yapmak istediğini son 10 yılda yaptıklarına bakarak değerlendirebiliriz. 10 yılda yaptıkları felaketleri saymakla bitiremeyiz. 10 yıl önce terör bitmişti. AKP geldi terör başladı. Nasıl başladı? Güneydoğu’daki terörle mücadele eden mavi bereli, bordo bereli komando polislerini geri çektiler. Jandarmanın yollarda arama yapma yetkisini elinden aldılar. Sonuçta bin 300 şehit verildi” ifadelerini kullandı.
 

YALAN SÖYLÜYORLAR

Çiftçinin ekip biçemez hale geldiğini söyleyen Zekeriya Beyaz, “Köylü mahvoldu. Eskiden Demirel, Özal, Ecevit döneminde haberlerde hep fabrika temel atma haberleri duyardık. Son 10 yıldır bir tane temel atma haberi duymadık. 112 tesis açılışı yapıldığını söylüyorlar. Yalan söylüyorlar. Köylüyü mahvettiler. İşçiyi mahvettiler. Bir de kalkıp bize anayasa yapacaklar. Düşünün bunların yapacağı anayasa nasıl bir şey olur” diye konuştu. Türk kelimesinin anayasadan çıkartılmak istendiğini söyleyen Zekeriya Beyaz, “Başbakanın konuşmalarında ‘Türk Milleti’ dediğini duydunuz mu hiç? Her konuşmasında ‘aziz milletim’, ‘sevgili milletim’ diye hitap ediyor. Kim kardeşim senin milletin?” diye sordu. Ülkeye başkanlık sisteminin getirilmeye çalışıldığını söyleyen Beyaz, “Cumhurbaşkanı ve başbakanın yerine tek adam olarak Tayyip Erdoğan gelecek. Bir de TBMM olacak. TBMM başkan istediği zaman kapatılabilecek. Kendisini meclisin düşürmesi mümkün değil. Anayasa mahkeme üyelerini başkan tayin edecek. Hükümet, başkanın seçtiği adamlardan oluşacak. Türkiye gidiyor aziz kardeşlerim. Ne bayrak kalır, ne millet kalır ne de devlet kalır ortada” dedi ve Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD’nin emrinde olduğunu iddia etti. 
 

TÜRKİYE’Yİ SATIYORLAR

Sayid Nursi cemaatinin yetiştirdiği insanların hazırladığı düzmece dosyalarla Türk paşalarının Türk gençlerinin Silivri’de cezaevinde olduğunu savunan Zekeriya Beyaz, “Gözümüzü açalım. Türkiye’de satmadıkları ne kaldı? Bunlara karşı gönül birliği ile mücadele edelim” dedi ve kendi yazdığı ‘Türkiye’yi Satıyorlar’ isimli şiirini okudu.
 

DEVLET MEKANİZMASI İŞLEMİYOR

Atatürk Devrimi yıkılınca Türkiye’nin ‘Devletsiz’ kalacağını savunan TGB Genel Başkanı İlker Yücel ise, “Genel Kurmay Başkanı’nı terörist diye tutuklayarak cezaevine atan bir Türkiye’de devlet mekanizmasının işlediğini söylemek mümkün değil” dedi. Millet olgusunun kurtuluş savaşı ile birlikte iyice belirginleştiğini söyleyen Yücel, “Sistem, Alevi’nin daha Alevi, Sünni’nin daha Sünni olmasını istiyor. Dolayısıyla Türkiye’de ‘milletsizleşme’ problemi ortaya çıkıyor” diye konuştu.
 

VATANI ARSA HALİNE GETİRMEK İSTİYORLAR

Arsa için kimsenin canını feda etmeyeceğini fakat Vatan için herkesin ölümü göze alabileceğini ifade eden İlker Yücel, “AKP rejimi Vatanı arsa haline getirmeye çalışıyor. Şehitlik ve Gazilik önemsizleştirildi” dedi ve ülkenin karşı karşıya olduğu diğer tehlikelerin ise ‘Yoksullaşma ve Gericileşme’ ve ‘Haciz ve Savaş Tehdidi’ olduğunu belirtti.
 

ATATÜRK İLKELERİNDE GELİNEN NOKTA

Mustafa Kemal Atatürk’ün altı okla kendini özdeşleştirdiğini söyleyen İlker Yücel, “Bunlar Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik ve Devrimciliktir. Bugün gelinen noktada Cumhuriyetçilik cemaatçilik halini almıştır. Milliyetçilik, ABD’cilik ve AB’cilik; Halkçılık, köşe dönmecilik; Devletçilik, özelleştirmecilik; Laiklik, din sömürücülüğü ve Devrimcilik de karşı devrimcilik halini almıştır” diye konuştu.
 

ÇERKEZKÖY’ÜN SİVAS KONGRESİ BURADA

‘Yanlış strateji doğru taktikle kurtarılabilir mi?’ diye soran Yücel, “Çerkezköy’ün Atatürkçü aydınları burada. Çerkezköy’ün Sivas Kongresi burada. Önce en vatanseverler öne atılır. Şuanda öyle bir dönemdeyiz. Cumhuriyetçiler nasıl iktidar olacak? Bunun formülleri üzerinde düşünmemiz gerekiyor. Öncelikle Natotürkçülük’ü temizlemeliyiz. Natotürkçüler serbest piyasayı savunur, kitle hareketine karşı güvensizdir. Devrimden korkar, soğuk savaş kalıpları ile düşünür. Siyasi lügatinde ‘Emperyalizm’ kelimesini kullanmazlar. Emperyalist kelimesi natotürkçü ile Atatürkçü’yü ayıran bir kelimedir” dedi.   
 

ANAYASAYI YAZMAYA ULUS’TA BAŞLADIK

TGB olarak anayasayı yazmaya 29 Ekim’de Ankara Ulus Meydanı’nda başladıklarını söyleyen Yücel, “Başarıya giden yolda karamsarlık baş düşmandır. İktidarı alabilmek için bütün sınıfların birleşmesi gerekiyor” dedi. Ankara ve İstanbul’un alınması halinde AKP’nin kalbinden vurulmuş olacağını söyleyen Yücel, “29 Ekim’de Milliyetçi Hareket Partisi’nin kafa takımı hipodromda, ayak takımı ise Ulus’taydı. Cumhuriyet’e sahip çıktılar” diye konuştu.
 

FİİLİ OLARAK AK PARTİ’YE HİZMET EDİYORLAR

İktidar yolunda dava adamlarının ön plana çıkarılması gerektiğini söyleyen İlker Yücel, “İktidar mücadelesinde tabiri caizse tam saha pres yapmalıyız. Kamer Genç modelini her alanda uygulamalıyız” dedi. ‘Milli cepheyi güçlendirmeliyiz’ pankartı ile Çerkezköy’ün büyük bir mesaj verdiğini ifade eden TGB Genel Başkanı Yücel, “Birleşmeyi kabul etmeyen Genel Merkezler fiili olarak AK Parti’ye hizmet ediyor demektir” ifadelerini kullandı.  
 

BÖYLE HUKUKSUZLUK GÖRMEDİM

Programın son konuşmasını yapan İşçi Partisi Genel Sekreteri Av. Nusret Sanem ise gençliğin gelecek anlamına geldiğini belirterek, “Gündemde bir anayasa tartışması var. Gelinen nokta ‘Biz bu işi yapamıyoruz’ noktasıdır. Egemenliği millet adına kullanma yetkisini tek adama vermek istiyorlar” dedi. 10 yıllık AK Parti hükümeti döneminde Türkiye’nin demokratik açıdan bir ilerleme kaydedemediğini söyleyen Sanem, “Ergenekon sanığıyım. 3 yıl Silivri cezaevinde kaldım. 35 yıllık avukatım. Ömrüm bu tür davalarla geçti ama bugünkü hukuksuzlukları hiçbir zaman yaşamadım. Bu davalar düzmece delillerle açılan davalardır” diye konuştu. 
 

BDP İLE AKP KOL KOLA

AK Parti’nin yeni anayasa hazırlama sürecine kan bulaştırdığını söyleyen Nusret Sanem, “Bir sürü şehit verildi. Yeni anayasa ancak yeni devret kurulması halinde yapılır. Ya da yapılan bir devrimin geleceğini garanti altına almak için yeni bir anayasa yapılır” dedi. Türk Milleti kavramının ortadan kaldırılmak istendiğini savunan Sanem, “Türk kavramı bir ırk değildir. Kavimlerin birleşmesinden meydana gelen hukuki bir kavramdır. Bizi birleştiren bir harçtır. Türklük kavramını kaldırarak bizleri parçalamaya çalışıyorlar” ifadelerini kullandı. Yapılmak istenen anayasanın bölünme anayasası olduğunu öne süren Nusret Sanem, “Türkiye ABD’nin Orta Doğu Projesi görevlisi haline geldi. Bu yolda BDP ile AKP kol koladır” dedi.
 

TEK ÇÖZÜM İKTİDAR OLMAK

AKP iktidarının yıkılmadan ülkenin özgürlüğe kavuşamayacağını savunan Sanem, “Birileri CHP-BDP iktidarından bahsediyor. Bu CHP ve Türkiye’ye ihanettir. İşçi Partisi olarak üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmeye hazırız. Bu işin tek çözümü iktidar olmaktır” diye konuştu.
 

OYBİRLİĞİ İLE KABUL EDİLDİ

Konuşmaların yapılmasının ardından toplantının sunucusu Milli Anayasa Forumu Genel Sekreteri Haluk Dural bütün toplantılarda oybirliği ile kabul edilen Toplantı Sonuç Bildirgesi’ni okudu ve Çerkezköylülerin onayına sundu. Altınsaray Düğün Salonu’nu dolduran katılımcılar tarafından oybirliği ile kabul edildi.
 

SENDİKALARI DA ÇAĞIRMALIYIZ

Milli Anayasa Forumu’na katılan isimler arasında Silivri Çadırlar Başkanı Hıdır Hokka da yer aldı. Yeni anayasanın faşizmin anayasası olduğunu öne süren Hıdır Hokka, “Milli Anayasa Forumu’nda eksik olan bir şey var. O da sendikalar. Bu eksikliği gidermek için ne yapacağız. Tüm sendikaları bu mücadeleye davet edelim. Gelmeyenleri deşifre edelim. Bu anayasa en çok da onlara lazım” dedi.
 

PANELE GÖLGE DÜŞTÜ

Toplantının sonunda söz hakkı isteyen CHP İlçe Başkanı Metin Dönmez, Nusret Sanem’in ‘CHP BDP ittifakı’ şeklindeki söylemine tepki gösterdi. CHP-BDP ittifakının söz konusu dahi olamayacağını söyleyen Dönmez, “İşçi Partisi Genel Sekreteri Nusret Sanem’in bu söylemleri panele gölge düşürmüştür. Atatürk’ün kurduğu CHP’nin Çerkezköy İlçe Başkanı olarak rencide oldum. Kendisinin derhal tüm CHP’lilerden özür dilemesini istiyorum” ifadelerini kullandı. Bunun üzerine sözlerinin yanlış anlaşıldığını belirten Nusret Sanem ise Dönmez’in bu tepkisinden dolayı BDP ittifakına karşı olduğunu göstermesinden dolayı mutluluk duyduğunu ifade etti.
 

Haber Merkezi

 

0282 726 91 91
0282 747 65 10