BASIN AÇIKLAMASI YAPTILAR
Demiryollarının özelleştirilmesine yönelik yasa tasarısını protesto etmek amacıyla BTS ve Ulaşım Sen tarafından Çerkezköy Garı’nda yapılan basın açıklamasını okuyan Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Yavuz Demirkol demiryolları emekçileri olarak yağma sürecine geçit vermeyeceklerini söyledi. 156 yıllık şerefi olan demiryollarının kaderini ve geleceğini tayin edecek olan bir yasal düzenlemenin arifesinde olduklarını ifade eden Demirkol “Ulaşım, ekonominin, üretimin ve ülke kalkınmasının gücüdür. Bu nedenle 156 yıllık tarihi geçmişini, tecrübe ve birikimini kültürel alt yapısını, yüklendiği misyon ve vizyonu üzerinde yapılacak her türlü değişikliğin aslında özelleştirme olduğunu bilmekteyiz. Bu nedenle TCDD bünyesinde örgütlü bulunan sendika, Vakıf ve Dernek temsilcileri ile bir araya geldik” dedi.
“MİLLİ EKONOMİYE DARBE VURACAK”
Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının serbestleştirilmesiyle ilgili yasa tasarısının 6 Mart 2013 tarihinde TBMM’ye sevk edildiğini ve İmar Bayındırlık, Ulaştırma ve Turizm komisyonundan geçtiğini belirten Demirkol “Yasa tasarısını komisyondan geçtiği haliyle incelediğimizde, yapılmak istenenlerle ilgili endişe duymaktayız. Şöyle ki küresel sermayenin öngördüğü neo-liberal politikalar gereğince, demiryollarındaki devlet tekelinin kaldırılması öngörülmektedir. TCDD hizmet bütünlüğü içinde yer alan liman işletmeciliği ile banliyo hizmetleri ile ilgili başlatılan özelleştirme sürecinin yapılan düzenleme ile hız kazanacağı, 2012 yılı sonu itibariyle ile yük taşımacılığı oranı yüzde 4.5 olan TCDD’de bugün yüzde 35’in özel şahıs vagonları ile yapıldığı düşünüldüğünde TCDD’nin nasıl bir kuşatma altında olduğu ortadadır. Bu düzenleme ile TCDD çok uluslu şirketlerin eline geçecek ve yüksek fiyatlara yapılacak taşımacılıkta, hem milli ekonomimize darbe vuracak hem de demiryolu hizmetinden yararlanan halkımız cezalandırılacaktır” dedi.
“TAŞERONLAŞMA YAYGIN HALE GETİRİLDİ”
140 KİT kuruluşundan sonra demiryolları ve PTT gibi milli, stratejik, köklü devlet kuruluşlarının özelleşmesi, sermayenin kamuda ucuz işgücü yaratılması arzusundan kaynaklandığını belirten Demirkol “Bu uygulamalar, çalışanları sınıflara ayırarak kölelik düzeni yeniden hortlatmanın planıdır. Bu tasarı ile uzmanlaşmış personelin emekli olmaları için getirilen teşvikler, bir ölçüde tecrübeli ve uzmanlaşmış demiryolcuların önemli bir kısmını tasfiye etmektedir. Tasarıda yer alan “Yaptırır ve İşletir” ifadeleri de gizli niyetleri ortaya çıkaran ifadelerdir. Taşeronlaşmanın daha yaygın hale getirilmesini amaçlamaktadır. Yüzde 80’i tek hat olan TCDD altyapısı üzerinde farklı işletmelerin faaliyet göstermesi demek, isteyenin nahoş olaylarla birlikte tren kazalarının artmasına, demiryolu güvenliğinin riskli hale getirilmesi anlamını taşımaktadır” dedi.
“ÇALIŞANLARDAN KAYNAKLI DEĞİLDİR”
Sosyal devlet anlayışından hızla uzaklaşan iktidarın kamu çalışanlarının aldığı üç kuruşa göz diktiğini ifade eden Demirkol “Bununla birlikte düşük ücretli ve güvencesiz iş gücü elde edilmeye çalışılmaktadır. Oysa bir zamanlar yaklaşık 80 bin işçi ve memur ile hizmet veren TCDD’de geliri giderini karşılama oranı yüzde 52’ler seviyesinde iken, bugün toplam 32 bin çalışan ile elde edilen sonuç geliri giderin yüzde 26’sını karşılamaktadır. Bu sonuç çalışanlarından kaynaklı bir durum değildir. Bu taslak TCDD’nin Kamu İktisadi Kuruluşu statüsünü, İktisadi Devlet Teşekkülü olarak değiştirmektedir. Ticari şartlara göre yapılandırmayı öngörmektedir. Daha önce KİK olan kurumlarda çalışanların kaderini İDT dönüşmenin ardından TCDD çalışanları yaşayacaktır. Göz göre göre ekonomimizin motor gücü olan ülke ulaşımına ciddi katkı sağlayan iktisadi kalelerin birer bire elde çıkarılması yalnız bizleri değil ülkemizin geleceğini risk eden planlardır” dedi.
MÜCADELEYE DAVET ETTİ
Demiryolu çalışanları olarak kuruma sahip çıktıklarını belirten Demirkol “Bugüne kadar hayatımızı idame ettiğimiz kurumumuza karşı minnet borcumuzu yerine getirme zamanıdır. Tatlı su sendikalarının sözlerine bakarak, öngörüsüz ve gerçeklerden yoksun sözlere kanarak sessiz kalamayız ve kalmayacağız. Bu sebeple de 25 Mart tarihinde Demiryolu çalışanları platformunu oluşturduk. 31 Mart ve 1-2-3 Nisan tarihlerinde altı koldan Ankara’ya yürüyüşler yapılması, 3 Nisan’da TBMM önünde kitlesel basın açıklaması yapılması ve 16 Nisan tarihinde ise hizmetten gelen gücümüzü kullanarak bir günlük iş bırakılması kararı alınmıştır. Ortak mücadele ile henüz TBMM Genel Kurulu’nda görülmemiş olan Kanun taslağının geri çekilmesi için demiryolcular platformu etrafından yer alan sivil toplum kuruluşları olarak başlattığımız mücadeleye tüm kuruluşlarımızı ve çalışanları davet ediyoruz” dedi.
“ÇÖZÜM GETİREN BİR YASA DEĞİLDİR”
Türk Ulaşım Sen Genel Sekreteri Cihat Koray bu yasanın demiryollarının kurumsal olarak hiçbir sorununa çözüm getiren bir yasa olmadığını ifade ederek “Tamamen sermayenin kar alanlarını genişletmek için hazırlanmış tıpkı diğer özelleştirmeler mantığı ile aynı doğrultuda hazırlanmış bir yasadır. Biz bu yasanın geri çekilmesi için Türkiye genelinde altı kolda başlattığımız yürüyüş 3 Nisan tarihinde TBMM önünde yapacağımız basın açıklaması ile son bulacaktır. 16 Nisan’dan sonra da örgütten gelen gücümüzü göstererek bir günlük iş bırakma ile eylememiz devam edecektir” diye konuştu.
TATLI İKRAMI
Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) ve Ulaşım Sen üyelerinin düzenlediği basın açıklamasına katılan Milliyetçi Hareket Partisi Eski İlçe Başkanı Mustafa Ordu ve MHP Kapaklı Belde Teşkilatı Başkanı Hayri Varol üyelere tatlı ikramında bulundu. Dün saat 15.00’te gerçekleştirilen basın açıklamasına Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Yavuz Demirkol, Türk Ulaşım Sen Genel Sekreteri Cihat Koray, Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası İstanbul 1.Nolu Şube Başkanı Hasan Bektaş, Türk Ulaşım Sen 1 Nolu Şube Başkanı Sadettin Gültekin, Türk Ulaşım Sen 2 Nolu Şube Başkanı Özer Alpat, Türk Ulaşım Sen 3 Nolu Şube Başkanı Öztürk Çınar, Türk Ulaşım Sen Çerkezköy Şubesi temsilcileri İbrahim Bilgiç ve Nevzat Yıldırım katıldı.
Haber / Faik Onur KAYA
