“Sınır dışına çıkmaları, bu belanın sona erdiği anlamına gelmiyor”

Çerkezköy Halk Eğitimi Merkezi’nde Eğitim-İş Çerkezköy Temsilciliği tarafından düzenlenen etkinlik kapsamında Çerkezköy’e gelen Araştırmacı Yazar Banu Avar, ‘Dünya Düzeni’ konulu

Çerkezköy 13.05.2013 20:01:00 0
“Sınır dışına çıkmaları, bu belanın sona erdiği anlamına gelmiyor”

 SINIRLARIN DEĞİŞTİRİLME PROJESİNİN BİR PARÇASI

Önceki gün 15.00-17.00 saatleri arasında düzenlenen konferansa katılan Banu Avar, salona elinde ay yıldızlı bayrakla girdi. Uzun süre alkışlanan Avar, dünyada başlatılmış bir yangın olduğunu ve bu yangının fikir babasının da Amerika Birleşik Devletleri olduğunu ifade etti. Dünyada başlatılan bu yangınla 22 ülkenin sınırlarının değiştirileceğinin işaretlerinin 1900’lü yılların başlarında verildiğini ifade eden Avar “Bugün akil insanlar oluşumu da 1900’lü yıllarda çizilmiş olan sınırların değiştirilmesi projesinin bir parçasıdır” dedi.
 

SEÇİM SONUÇLARININ DEĞİŞTİRİLDİĞİNİ İDDİA ETTİ

Banu Avar, seçim sonuçlarının iki parmak hareketiyle tuşlanarak değişik şekillerde sonuçlandırıldığını, halkın iradesini yansıtmaktan uzak olduğunu da ileri sürerek “Eğer seçimlerin irademizi yansıttığına dair bir düşünceye sahip olan varsa, aldandığını bilmesini isterim. Seçim sonuçları değiştirilerek, yeni dünya nizamına hizmet edeceğine inandıkları liderlerin ataması yapılıyor. Bush bile değiştirilen seçimler sonrasında atanmış bir ABD başkanıdır. Seçim sadece sistemi korumak adına korunan bir yapıdır. Bu güne kadar bizi, bizim seçtiğimiz bir siyasi yönetmemiştir” diye konuştu.
 

TÜRKİYE’NİN BU BELADAN KURTULDUĞU ANLAMINA GELMİYOR

Reyhanlı’da yaşanan faciaya da değinen Avar, bu olayın yıllar önce Balkan Türkleri tarafından da yaşandığını ifade ederek “Dünyayı yönetenlerin dünya nizamının bir sonucu olan Reyhanlı faciasını gerçekleştirenlerin El Kaide, Hizbullah yâda pkk olmasının hiçbir önemi yok. Bunların hepsini besleyen ülke Amerika’dır. Bu gün hükümet tarafından pkk’nın ülke sınırları dışına çıkarılması, Türkiye’nin terör belasından kurtulduğu manasında değerlendirilmemeli. Onlar ülke sınırları dışına çıkarılmış olsa da ekonomik bağları diri tutulduğu müddetçe Türk insanının rahat edeceğini zannetmiyorum. Zira pkk meclisin içindedir” dedi.
 

EMPERYALİST GÜÇLERİN BİR PLANI

“AK Parti’ Türkiye’nin yanı başında bulunan komşusunu yok etmek adına elinden gelen her şeyi yaptı” diyen Araştırmacı yazar Banu Avar, bunun da Emperyalist güçlerin bir planı olduğunu ifade ederek “Hep 3. Dünya Savaşının cephelerde orduların karşı karşıya gelmesi şeklinde yapılacağını düşünüyoruz. Bu değerlendirme çok yanlış. Biz ülke olarak 3. Dünya Savaşının içerisinde bulunuyoruz. Yanı başımızdaki komşularımız da öyle. İşte Reyhanlı. Arabalar havaya uçuruluyor, insanlarımızın toplu halde bulundukları yerlere bombalar konuluyor ve bombanın patlamasında 15, 20 ve Reyhanlı’da olduğu gibi 45 kişi öldürülüyor. İşte size 3. Dünya Savaşı” şeklinde konuştu.
 

SURİYE VE İRAN’I KURBAN ADADI

Türkiye’nin, dünyayı kendi idealleri doğrultusunda şekillendirmek isteyen güçlere Suriye ve İran’ı kurban adadığını ileri süren Avar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin bu tutumuna rağmen, Suriye ve İran her zaman bir dik duruş sergiledi. Dik duruşları nedeni ile Avrupa Ülkeleri tarafından değişik ambargolarla köşeye sıkıştırılan Ahmedi Nejat ve Esat tarafından sergilenmiş olan vakar maalesef ki Abdullah Gül tarafından gösterilemedi. Colin Powell ile yapmış olduğu görüşmelerine dair ‘devlet sırrıdır açıklanamaz’ diyerek sonuçları bugün ortaya çıkan sıkıntılara imza attı. Oysaki Colin Powell aynı teklifleri içeren kâğıdı Esat’a uzattığında, Esat kâğıdı kıvırarak kendilerine iade etti. Bunun için Suriye Devlet Başkanı Esat Amerika ve Avrupa Devletlerinin ezmeye çalıştığı insan ve devlet konumuna düşürüldü”
 

BENZERİNİ TÜRK İNSANI BUGÜN YAŞIYOR

Osmanlı Devleti’nin tamamen dağıldığı 1878 yılında oluşturulan yeni mecliste, azınlıkları temsil eden Millet Vekilleri olmasına rağmen hak arayışlarının bir türlü ardının arkasının kesilmediğini söyleyen Avar “O gün en küçük azınlığın Millet Meclisine girmesine ve temsil edilmesine rağmen hak arayışlarının sonu bir türlü gelmedi. Koca İmparatorluğun altı delindi. Sorun üretenlerin soruna çözüm olmasını beklemek kadar saçma bir şey olabilir mi? O gün Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu sıkıntıların bir benzerini Türk insanı bu gün yaşıyor” dedi.
 

İNSANLAR SOKAĞA DÖKÜLÜP HESAP SORARDI

Avar “Hatay’da 45 kişinin öldürülmesi olayı bir başka ülkede yaşanmış olsaydı yer yerinden oynar, insanlar sokağa dökülüp iktidardan hesap sorarlardı. Ama bizim ülkemizde ses çıkmıyor. Hükümet her nedense basın yayın kuruluşlarına sansür uyguluyor. Zaten basının kuruluşlarının birçoğu da ellerine tutuşturulmuş olan ilkeler dâhilinde yayınlarını sürdürüyorlar. Şayet ben de Fetullah’ın F’sini telaffuz etmiş olsaydım aylık 50 bin dolar kazanmış olacaktım. İşte ülkemizde Dünya Nizamı dediğimiz durum bu derece korkunç tablolar içeriyor” diye konuştu.
 

SİYASİ İRADE GAYET RAHAT

Hatay Reyhanlı’da yaşanan facianın ardından Genel Kurmay Başkanı’nın  olayı kınadığına dair açıklamalar yaptığını ifade eden Araştırmacı Yazar Banu Avar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sen kim oluyorsun da yaşanmış bu vahim olayı kınıyorsun. Bu derece acizlik o makamda bulunan insana yakışmıyor. Genel Kurmay Başkanı aciziyetini sergilerken Tayyip Erdoğan ondan geri kalır mı? Sanki 45 insan Türkiye’de katledilmemiş gibi Anneler Günü’nü kutlamakla meşgul. Reyhanlı’da insanlar sahipsiz, aç, sefil ve yaralı. Bu derecede vahim tabloların yaşandığı Türkiye’yi idare ettiğini zanneden siyasi irade gayet rahat” dedi.
 

TÜRKİYE’NİN DURUMU İÇLER ACISI

Avar, Hatay’ın Kilis ilçesinde Türk Devleti’nin varlığına dair hiçbir belirti olmadığını söyleyerek “Kilis’te kadınlar 5 TL’ye fuhuş ediyorlar. Sokaklarda Amerika Askerleri krallar gibi dolaşıyor. Onlara hiçbir konuda yasak getirilmemiş. Kızına söz atılan insanımız, resmi makamlara durumu bildirince kendisine nasıl cevap verildi biliyor musunuz? Efendim onlar misafir, yapabileceğimiz bir şey yok. İşte Türkiye’nin içler acısı durumu. Kilis’de namus meselesi yaşanıyor” diye konuştu. Türk insanın işsiz bırakıldığını, bezdirildiğini, bunalıma itildiğini, özellikle kadınlar olmak üzere Türk İnsanında dizi ve yarışma bağımlılığı oluşturduğunu belirten Avar “Televizyon programlarına bir bakın Allah aşkına. Güven Bana ve Survivor, Bir sene izleyen kadının aptal olacağı programlar. Hangi diziyi izlerseniz izleyin, bir bölümünde 60 kelimeden daha fazlasını bulamazsınız.  Bu programlarla amaçlanan tek bir şey var o da, arkadan konuşan insan yaratma projesidir. İnsanları aptallaştırma idealidir” dedi.
 

BİR ŞEY YAPMAK ZORUNDAYIZ

Avar, ülkenin kurtuluşu için Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri ve Milli Birlik ruhunun oluşturulması gerektiğine vurgu yaparak “Türkmenistan’da ak saçlı kadınlar aksakallı erkekler yılda bir kez toplanarak ülkenin geleceğine dair kararlar alırlar. Aynı şekilde Türkiye’de de bu ruhu oluşturmamız gerekir. Herkesin vatana karşı bir borcu var. Bu borç herkese göre değişik şekillerde ödenmelidir. Ben 6 yaşından itibaren dedelerimizin çekmiş olduğu acı hayatlarından kesitler dinleyerek büyüdüm. Altı ay çıkaramadıkları kalpaklarını çıkardıklarında saçlarının kalpakla birlikte yere döküldüğünü, ayağındaki çarıkla birlikte ayak derisinin koptuğunu dinledim. O derece zor şartlarda bize bırakılan bu vatan için şimdi bizler de bir şeyler yapmak zorundayız” ifadelerini kullandı.
 

İLGİ YOĞUN OLDU

Avar tarafından sunulan konferansa Çerkezköy MHP İlçe Başkanı Koray Önsel, Çerkezköy Belediye Meclis Üyesi Aktraş Güler, Çerkezköy MHP Kadın kolları Başkanı Seda Duran, CHP Eğitimden Sorumlu Başkan Yardımcısı Necdet Ertürk ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programın sonunda Eğitim-İş Sendikası yöneticileri tarafından Araştırmacı yazar Banu Avar’a plaket takdim edildi. Konferans sonrasında “Sınırlar arasında”, “Avrasyalı olmak” ve “Hangi Avrupa isimli kitaplarını imzalayan Avar, salonda bulunanlarla fotoğraflar da çekildi.
 

Haber / Cem BÜLBÜL

 

 


0282 726 91 91
0282 747 65 10