İktidarların kararları bizim ekmeğimizi küçültüyor

Disk Tekstil İşçileri Sendikası Çerkezköy Temsilciliği, cumartesi günü Çerkezköy’de “Yeniden Sendikal Hak ve Özgürlükler” paneli düzenledi.

Çerkezköy 16.06.2013 20:10:00 0
İktidarların kararları bizim ekmeğimizi küçültüyor

 ANCAK ÖRGÜTLENMEYLE BAŞARIYA ULAŞIR

Saat 17.00’da Halk Eğitimi Merkezi’nde düzenlenen programda açılış konuşmasını DİSK Çerkezköy Temsilcisi Celal Aslan yaptı. Bu ülkede sömürülmeden, eşit olarak yaşamak istediklerini belirten Aslan, “Tek başına bunları istemenin bir karşılığı olmadığını biliyoruz. Hakların mücadele ile alındığını öğrendik” dedi. Mücadelenin ancak örgütleme ile başarıya ulaşacağını savunan Aslan, “İnsanların inançlarına ve düşüncelerine ipotek koyan bir iktidarın demokrasi ile bir bağının olmadığı açıktır. Bu, Gezi Parkı’nı korumaya çalışanlara yapılanlarla iyice açığa çıkmıştır” ifadelerini kullandı.
 

BARIŞ İÇİNDE BİR ÜLKE İSTİYORUZ

Emekçilerin demokratik, bağımsız ve barış içinde bir ülke istediğini ifade eden Celal Aslan, “Yüz yılı aşkın bir süredir sermaye ile işçiler karşı karşıya gelmektedir. İktidarların aldıkları kararlar sürekli bizim ekmeğimizi küçültüyor. Haksızlığa karşı direnme yollarımızı kapatıyor” dedi. Sermaye yanlısı yöneticilerin neden olduğu krizlerin faturasının emekçilere kesildiğini ifade eden Aslan, “Haklarımızı koruyabilmek için örgütlü mücadeleyi büyütmek zorundayız” dedi. Sendikal örgütlenmeyi siyasi bir güce dönüştürmek zorunda olduklarını dile getiren Celal Aslan, “Bir elin parmaklarını geçmeyen emekçi dostu milletvekili sayısını arttırmamız gerekiyor. Bu sayede hukukun en güzel şekilde işlediğine barışın ve kardeşliğin egemen hale geldiğine tanıklık edeceğiz. Aksi takdirde kapitalizmin egemen olduğu bu harmandan bize buğday düşmez” dedi.  
 

SADECE BELİRLİ YANDAŞLARA HARCANIYOR

Panelde konuşan CHP PM Üyesi Tekirdağ Milletvekili Dr. Candan Yüceer, küreselleşen dünyada insanların demokrasi adına beklentilerinin olmadığını belirterek “Bazı kişiler bu işlerden kar etmek ve kazanç sağlamak istiyor. Kısaca kendi tekellerinde kazanmak istiyorlar. Bunu yaparken acımasızca halkı birbirine düşürüyor. Yıllarca beraber yaşayan insanlar birazda birbirlerini boğazlamış halde buluyorlar. Türkiye’nin dünyanın en iyi 16’ncı ekonomisine sahip olduğu ifade ediliyor. Biz dünyanın en iyi ekonomisine sahip 16’ncı ülkesiyiz diye mi, yoksa bu büyük ekonomiyi insani gelişmişliğe aktaramadık diye mi övüneceğiz. Benim açımdan özeti ise eğer ne kadar zengin olursanız olur siz bu kazancı insana harcamıyorsanız, insani gelişmişliği artıramıyorsanız, eşitsizliği gideremiyorsanız, övündüğünüz kazancın ve zenginliğin bir kıymeti yoktur. Bunlar insana yansıtılmıyor. Herkesin mutluluğu ve refahı için harcanmıyor. Sadece belli yandaşlara harcanıyor” dedi.
 

“3 KAT DAHA FAZLA VERGİ ÖDÜYOR”

Çalışan işçilerin zengin kesimden daha fazla vergi ödediğini ifade eden Dr.Candan Yüceer “İşçilerimiz yani asgari ücretliler kazandığının yüzde 15’ini vergi olarak ödüyorlar. Küreselleşen dünyada zengin kişi ise servetinin yüzde 5.7’sini ödüyor. Asgari ücretli vatandaş en zengin 100 kişiden üç kat daha fazla vergi ödemektedir. Böyle bir adaletsizlik olamaz. Gelişmiş ülkelerde az kazanandan az, çok kazanandan da çok vergi alınıyor. Gelir dağılımında vergi yükünü düzgün dengeli adaletli bir şekilde almak bizim yükümlülüğümüzdür deniliyor. Asgari ücretli daha fazla vergi ödüyor. İşçi, emekçi, karın tokluğu ile geçiniyorlar” diye konuştu.
 

“ÖLÜMLÜ İŞ KAZALARINDA İLK SIRADAYIZ”

Geçen yıl Türkiye’de iş kazalarından 1563 işçinin hayatını kaybettiğini ifade eden Yüceer “ILO'nun rakamlarına göre; Türkiye'de her gün ortalama 176 iş kazası meydana gelmekte, her gün 4 çalışanımız hayatını kaybetmekte, 6 çalışan ise sürekli iş görememezlik raporu almaktadır. Türkiye’de bugün 11 milyon işçinin sadece yüzde 9’u sendikalıdır. Taşeronu özendiren AKP anlayışı yüzünden taşeron işçi sayısı 1,5 milyon kişiye dayanmıştır. Resmi rakamlarda bile gizlenemeyen işsiz sayısı 3 milyona dayanmış; kayıt dışı çalışanların oranı ise yüzde 36.2 olmuştur. 16 yaşından büyükler için 774 TL olan asgari ücretle, emekçilerimiz açlık sınırının altında yaşamaktadır. Ölümlü iş kazalarında Avrupa’da 1. dünyada 3. sırada yer alan Türkiye, iş güvenliği sıralamasında dünyada 80’inci sırada yer almaktadır. Geçtiğimiz yıl 861 işçi ve emekçi "iş cinayetine" kurban gitmiştir. İktidar; Elbistan’da 2 yıl önce ölen 9 işçinin bedenlerini hala toprak altından çıkaramamıştır” diye konuştu.
 

SESİMİZİ DAHA GÜR ÇIKARALIM

İş kazaları ve işçi ölümlerinin "kader" ile açıklanmakta, büyük bir vurdumduymazlıkla geçiştirilmeye çalışıldığını ifade eden Milletvekili Yüceer “Oysaki işçi ölümleri kader değil, kar hırsı, denetimsizlik ve alınmayan önlemlerdir. Bir ülkenin ekonomik ve siyasi olarak tam bağımsızlığı, emek mücadelesi ile orantılıdır. AKP’nin Cumhuriyetimizin kazanımlarını birer birer ortadan kaldırdığı, demokrasiye, demokratik-sosyal ve sendikal haklara, çalışanlara yönelik tehdit ve saldırılarını artırdığı günümüzde, işçi ve emekçilere daha büyük görevler düştüğü açıktır. Gelin, hep beraber sesimizi daha gür çıkaralım” dedi.
 

“EKONOMİK GÜCÜ 150 ŞİRKET ELE GEÇİRDİ “

Dr.Candan Yüceer’in konuşmasının ardından DİSK Tekstil İşçileri Sendikası Genel Başkanı Rıdvan Budak konuşma yaptı. 15-16 Haziran 1970 tarihinde İşçiler tarafından yapılan eylemlerin 43’üncü yılında etkinlik yaptıklarını belirten Budak “Normal bir ülkede normal insanlar olarak yaşamak istiyoruz. Ama bilmeliyiz ki yaşadığımız dünyadaki kavgaların nedeni paylaşımdır. Bugün Türkiye’de yaşanan kavganın sebebi de paylaşımdan kaynaklanmaktadır. Her ülkenin eskiden bir ölçüde kapitalist bir düzeni vardı. Şimdi dünya küçülmekle birlikte dünyanın bütün ekonomik gücünü 150 şirket ele geçirdi. 150 şirketin 50 tanesi banka ve finans kurumlarıdır. Üretimi öteleyen ve yok sayan sanayinin çok üstünde sanayi ile artı değerini taşıyan 50 şirket ile bunların üretimini yapan dünyada 100 civarında ki üretici şirketler bulunmaktadır” diye konuştu.
 

“ÖRGÜTLÜ GÜCÜMÜZDE ZAYIFLADI”

Kapitalizmin kendi krizini yaratarak bunun adını rekabet koyarak çalışanları sömürerek ayakta kalmaya çalıştığını ifade eden Budak “Türkiye’de yüzde 95 küçük ve orta boy işletmelerde üretim yapıldığını görüyoruz. Bu nedenle de bu firmalar 150 şirketin taşeronu olmuş durumdadır. Tekstil sektöründe bulunan firmalar Türkiye’de üretim yapıyorlar. Onun üretim yaptığı fabrikalarda işçiler sendikalaşma hakkına sahip değildirler. Oldukları zamanda işten atılıyorlar. 12 Eylül ile birlikte örgütlü gücümüzde zayıfladı. Bu zayıflama Türkiye’de sendikal hareketini güçsüz hale getirmiştir. Bunu aşmak zorundayız” ifadelerini kullandı.
 

“12 EYLÜL’ÜN GETİRDİĞİ YASALAR DEĞİŞMEDİ”

12 Eylül’de 4 milyon çalışanın 2 milyon 600’ünün sendikalı olduğunu belirten Budak “O süreci aşmanın yolunu bulmak gerekiyor. Aşamazsak işimiz zor. 1990’dan sonra madenci direnişleri ile yeni bir süreç başladı. 12 Eylül’ün getirdiği yasalar değişmedi. Grev yaptığınız zaman fabrikanın yakınında çadırı kuramıyorsunuz. Bütün tedbirler sendikalaşmanın olmaması üzerine kuruluyor” diye konuştu. Programa Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanı Metin Dönmez ile yönetim kurulu üyeleri, Çerkezköy Samsunlular Derneği Başkanı Enver Bayram, Atatürkçü Düşünce Derneği Çerkezköy Şube Başkanı Dündar Orhan, Kapaklı Eski Belediye Başkanlarından Şemsettin Dubaz, Karaağaç Eski Belediye Başkanı Onur Karahanlılar ile çok sayıda vatandaş katıldı. 
 

Haber / Faik Onur KAYA

 

0282 726 91 91
0282 747 65 10