Çetin: ''İşverenin işçinin anayasal hakkını öteleştirmeye hakkı yok''

İŞÇİLER SLOGAN ATTI

200 işçinin bulunduğu basın açıklamasında, Altın İplik işçilerine destek için çeşitli fabrikalardan gelen sendikalı üyeler, ‘ işçiler direne direne kazanacağız, Altın İplik yalnız değildir, sendikal hakkımız engellenemez, Türk-İş nerede biz oradayız, ya hep ya hiçbirimiz, Türk İş’in sesi işçinin sesi, gibi çeşitli sloganlar attı.

“BİZ UZLAŞMADAN YANAYIZ”

Eylemde ilk açıklamayı Teksif Sendikası Genel Başkan Yardımcılarından Sebahattin Çetin yaptı. Çetin, “Bugün burada Altın İplik işçi arkadaşlarımızı anayasal hakları olan sendikamıza üye oldular. Sendikalı olan arkadaşlarımızdan bazılarını sendikalı oldukları için işten çıkardılar. Biz burada çalışan arkadaşlarımızı sendikalı yaptık ve bakanlığa sunduk. Bakanlıktan tespit yazısı çıkardık. Bize daha önce işveren bakanlıktan tespit yazısını çıkartın görüşmeye hazırız dedi. Bakanlıktan tespit yazısı çıktıktan sonra da işveren bize yazıyı tanımadığını söyledi. Verdiği söz işçilerin sendikalı olmalarını engellemeyecekti. Ancak yazı çıktıktan sonra ne olduysa oldu ben bu yazıya inanmıyorum dedi. Bize ve bakanlığa dava açtı. Biz işverenle irtibata kurmaya çalıştık ve bize kanun hakkımı kullanıyorum diyerek işçinin anayasal hakkı olan sendikalaşmayı ötelemeye başladı. Biz işverene seninle anlaşmaya varalım grev yapmayalım dedik bu olmadı. Bu grev görüşmesi biz daha masaya oturmadan bize yakışmaz. Masaya oturalım anlaşma sağlayamasak grev yapılır. Sonuna kadar direneceğiz ve kazanacağız. Biz kavgadan yana değiliz.Biz işçinin alın teri olanı istiyoruz. Biz uzlaşmadan yanayız.”dedi.

‘’YAŞADIĞIMIZ SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ SENDİKALAŞMAKTIR’’

Çetin’in ardından konuşan tecrübeli sendikacı Teksif Sendikası Genel Başkan Danışmanı Faruk Büyükkuçak,”Bizler yaşamımızı emeğimizle sürdürürüz. Evimize ekmek götürmek için çalışmaktan başka çaresi olmayan emekçileriz. Çalışırken birçok sorunla karşılaşırız. Ücretlerimiz eksik yatar, geç yatar, çocuğumuz hasta olduğunda izin alıp doktora götüremeyiz, ücretli yıllık izinlerimiz verilmez, işverenin bir sözüyle işten atılırız, söz hakkımız olmaz. Yaşadığımız sorunların üstesinden gelmek için tek çare var. Bir araya gelmek, örgütlenmek. Örgütleneceğimiz,  araya geleceğimiz yer sendikalardır. Sendikalar, çalışma yaşamının fırtınalı denizinde sığınacak en güvenilir limanlardır.”Sendikalar, biz emekçilerin haklı talep ve isteklerini savunacak ve bunlar için mücadele edecek yegane yapılardır. Biz emekçiler tek başımıza, işverenler karşısında güçsüz bir konumdayız. Ancak sendikaların çatısı altında örgütlenip bir araya geldiğimizde güçlü olur, sosyal ve ekonomik haklarımızı kazanırız. Sendikalar, işverenlerle müzakereler yürütüp haklarımızı savunur. Müzakereler yetmezse mücadele başlar. Bizlerin çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirecek her türlü kazanım elde edilmesi, üyesi olduğumuz Teksif Sendikası’nın temel görevidir. Sendikal örgütlenme hakkı temel insan hakkıdır. Ücretli köle olmak istemiyoruz. Amacımız sadece bir işe sahip olmak değil.Ailemizle birlikte insan onuruna yaraşır bir yaşamı sağlayabilecek geliri elde etmek,güvenli koşullarda ve temel haklarını kullanarak çalışmak istiyoruz.Temel insan hakları arasında yer alan sendikal örgütlenme hakkını özgürce kullanmak istiyoruz.işçi,sendikaya üye olduğu için işten atılmamalıdır”dedi.

“DEMOKRATİK YAPIDIR”

Büyükkuçak “ Sendikaya üye olmamak ya da sendika değiştirmek için işverenden baskı görmemelidir. İşçiler aileleriyle birlikte geleceklerini güvence altında görmek istemektedir. Sağlıklı ve güvenli iş şartlarında çalışmak istemektedir. Sendikal örgütlenmenin temelinde demokrasi vardır. Varlığımızın teminatı örgütlü toplum, demokratik yapıdır. Demokrasinin sendikal örgütlenmenin olduğu yerde işçi emeğini büyütür, refah paylaşılır. Sendikalar ve Toplu iş sözleşmesi kanunda, başta çoğunluk tespiti ve yetki olmak üzere toplu iş sözleşmesinin bağlanması aşamasına kadar geçen süreçte birçok sorun yaşanmaktadır. Bu sıkıntılar ana hatlarıyla şöyledir: ‘’Sendikaların örgütlenme yaptıkları işyerlerinde, işveren tarafından sendikal faaliyet öğrenildiğinde işveren de halk işyerinin SGK kodlarını değiştirmekte ve örgütlenmeyi daha o anda bitirmektedir. İşyerinde toplu iş sözleşmesi ile kapsam dışı bırakılan işçiler çoğunluk tespitinde dikkate alınmamakta, bu durum sendikal örgütlenmeyi olumsuz etkilemektedir. Sözleşmede ‘yetki itirazı’ sendikal örgütlenmeyi engelleyen uygulama haline gelmiştir. Yıllardır devam eden yetki davaları bulunmaktadır. Yetkiye itiraz edilirken somut deliller olmasına rağmen dava açabilmektedir. İtiraz yetki işlerini durdurmakta, yetki tespit başvurusu ile yetki belgesinin verilmesi için geçen sürede işveren, işçilerin işyerini ve iş koşullarını değiştirebilmekte, iş sözleşmelerini sona erdirebilmektedir. Bu olumsuz duruma yol açan uygulamaların sona erdirilmesi için her düzeyde girişimlerde bulunuyoruz. Sendikal örgütlenmenin ve toplu pazarlık haklarının kullanılmadığı ülkelerde çalışanlar sosyal haklardan yoksun bırakılmakta, gelir dağılımındaki eşitsizliğin ve yoksulluğun artmasıyla sosyal adalet zarar görmektedir. Teksif tüm bu olumsuzlukların giderilmesini, sendikasızlaştırmaya yönelik her türlü faaliyetin son bulmasını ve sendikal haklar önündeki engellerin kaldırılmasının mücadelesini vermeye devam edecektir” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

‘’YAPILAN BU YANLIŞ İHANETTİR’’

Büyükkuçaktan sonra Türk-İş Tekirdağ İl Temsilcisi ve Türk Metal Sendikası Çerkezköy Şube Başkanı Murat Koçak yaptı. Koçak; “Altın İplik ve Çorap Sanayi A.Ş.’de Teksif Sendikası olarak teşkilatlanma çalışmaları yedi sekiz aydır devam etmektedir. Bu süreç içinde Teksif Sendikamıza üye olan birçok arkadaşımıza sendikaya üye oldukları için çeşitli bahanelerle baskılar zulümler yapılmışsa da emekçi arkadaşlarımız işverene karşı tavırlarını sendikasına üye olarak ve gerekli çoğunluğu sağlayarak göstermişlerdir. Fakat Altın İplik ve Çorap Sanayi A.Ş. yetkilileri kötü niyetlerini bir kez daha göstererek yetki tespitinde itiraz etmişlerdir. Bu nedenle  buradan, sizlerin huzurunda Altın İplik ve Çorap Sanayi A.Ş yetkililerine sesleniyoruz. Yaptığınız yanlıştan bir an önce dönün. Bu yanlı Altın İplik firmasına yapılmış bir ihanettir. Bu yanlış Türk emekçisine yapılmış bir yanlıştır. Bu yanlış Türk sanayisine yapılmış bir yanlıştır. Bu yanlış Çerkezköy’de yaşamaya çalışan tek dertleri geçinmek ve çoluk çocuğunun rızkını kazanmak için alın teri akıtan her bireye yapılmış bir yanlıştır. Bu yanlıştan dönün. Amacımız burada bağcıyı dövmek değil bağdan üzüm yemektir. Bu nedenle iş barışı için, daha verimli çalışma şartları için, Altın İplik Firması’nı bir değil beş kat daha ileri seviyeye götürmek için  çalışına emeğini sizin için akıtan altın iplik emekçileri için bir an önce Teksif Sendikamızla uzlaşmanız dişleklerimizle bu onurlu mücadelede burada bulunan arkadaşlarımıza teşekkür ederiz. Türk-İş Konfederasyonu olarak Teksif Sendikamızın ve Altın İplik emekçilerimizin sonuna kadar yanındayız” dedi.

KATILIM YOĞUN OLDU

Altın İplik ve Çorap Fabrikası önünde yapılan basın açıklamasında Teksif Sendikası Genel Başkan yardımcıları Sebahattin Çetin, Ersin Çelik, Teksif Sendikası Genel Başkan danışmanları Faruk Büyükkuçak, Mustafa Perçin, Türk-İş Tekirdağ İl Temsilcisi ve Türk Metal Sendikası Çerkezköy Şube Başkanı Murat Koçak, ’Türk Metal Sendikası Çorlu Şube Başkanı Baki Polat, Teksif Sendikası Çerkezköy Şube Başkanı Mürsel Türkkan, Başkanvekili Akif Güneş, Teksif Sendikası Çorlu Şube Başkanı Salih Koyuncu, Teksif Sendikası İstanbul Şube Başkanı Enser Atasoy, Teksif Sendikası Bursa Şube Başkanı Nihat Şeker, Belediye İş Sendikası Çorlu Şube Başkanı Aziz Aktay, Harp İş Sendikası Çorlu Şube Başkanı Mustafa Şener, Tekgıda İş Sendikası Tekirdağ Şube Başkanı Ali Bükülmez, Petrol İş Sendikası İstanbul 1 Nolu Şube Başkanı Ahmet Baranlı olmak üzere sendikaların Baştemsilci ve temsilcileri,Teksif Sendikası üyeleri ve Altın İplik Çorap A.Ş. çalışanları hazır bulundu. Kapaklı İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün geniş güvenlik önlemi aldığı basın açıklaması olaysız bir şekilde son buldu.

Haber / Seyit SÜREN - Faik Onur  KAYA