Çerkezköy ve Kapaklı ilçe sınırları içine yapılması düşünülen kömürlü termik santral konusunda vatandaşların bu konuda ne düşündüklerini sorarak yansıtmaya devam ediyoruz. VatandaÅ?
İNSANOĞLUNUN EN TEMEL HAKKI YAŞAMA HAKKIDIR
Dündar Atakan (Emekli); “İnsanoğlunun en temel hakkı yaşama hakkıdır. Bu da nedir rahat nefes almasıdır. Bu güzelim bölgemiz bir kömürlü termik santral uğruna yok olacak. İnsan yaşamı, doğa, tarım hiç düşünülmüyor. Bizler zehir soluyarak öleceğiz. Hadi bizlerin yaşı ilerledi ama gençlerimiz torunlarımız daha bizim yaşımıza gelmeden bu filizler yeşerdikleri gibi zehir solumaktan ölecek. Yıllar önce bölgemize sanayi gelmeden önce bu bölgede 20-40 metrelerde su çıkıyordu. Şimdi 400-500 metreden su çıkar oldu. Termik santral kurulduğunda ne olacak bu yer altı suyu daha da derinden çıkacak. Bölgede zaten bir su sıkıntısı var. Bölge susuz kalacak, insan hayatı, yeşil doğamız ve tarımımız bitecek. Bizler bunun bilincindeyiz. Bunları düşünmüyorlar mı? Trakya halkı olarak hiçbir zaman enerjiye karşı değiliz tek karşı olduğumuz kömürlü termik santral. Diyorlar ki bir termik santralin havaya karbondioksit salımı 6 katlı bir apartmanınkinden daha düşükmüş. Vize, Saray, Kapaklı, Çerkezköy, Çorlu, Ergene olmak üzere tüm termik santralden çıkan baca gazı tüm Trakya’yı etkileyecek. Bu durumu bilmeyenler Trakyalıyı tanımıyor demektir. Seçip de Ankara’ya gönderdiğimiz vekiller bu konuda Trakya halkının tepkilerini mecliste sık sık dile getirmeli. Özellikle de iktidar partisi baştan hayır demeli. Seçimde karşımıza çıkıp oy istemeyi bilecekler. Neymiş, yeni termik santraller akılı imiş bunların akılsızı olur mu, teknik gelişmeler bacadan çıkan gazları azaltıyormuş bizi kandıramazlar. İstemiyoruz. İllaki yapılacaksa bölgemizde devamlı rüzgar var rüzgardan elde edilsin. Ama kömürlü termike hayır diyoruz” dedi.
TRAKYA HALKI OLARAK VESİLE OLANLARA HAKKIMIZI HELAL ETMEYECEĞİZ
Sebahattin Kuru (Emekli); “Trakyalılar olarak bizler kibar insanlarız. Kimseyi incitmeyiz ve kimsenin de kolay kolay kalbini kırmayız. Çoğu zaman haklı olduğumuz durumlarda bile karşı tarafı kırmamak için sesimizi çıkartmayız. Ama bölgemize kömürlü termik santral yapılmak istenmesi bizleri bölge halkı olarak tedirgin etti. Ben bu konuda fazla bir bilgiye sahip değildim. Merakımdan araştırdım ve gördüklerime inanamadım. Kömürlü termik santrallerin kurulduğu yerlerde yaşam bitmiş, insanlar mutsuz, hastalıklar artmış, tarım derseniz bitmiş hayvancılık öyle daha birçok zararları olmuş biz neden isteyelim istemiyoruz. Biz neden sağlığımızdan olalım. Güzelim Trakya bir kömürlü termik santral uğruna neden harap olsun. Daha şimdiden tedirginlik yaşıyoruz. Bölgemizde nereye gidersek her yarde termik santral konuşuluyor. Herkes geleceğinin ne olacağını konuşur oldu. Kimse ben enerjiye karşıyım demiyor ki herkesin tek ortak noktası termik santral istemediğidir. Yetkililer, Trakya halkının termik santral konusundaki hassasiyetini göz önüne almalı bundan vazgeçmelidir. Eğer bölgemize kömürlü termik santral yapılırsa Trakya halkı olarak vesile olanlara hakkımızı helal etmeyeceğiz” dedi.
BÜYÜK BİR TEDİRGİNLİK YAŞIYORUZ
Erhan Köse (işçi); “Bölge halkı olarak artık kömürlü termik santral ile yatıp kalkar olduk. Büyük bir tedirginlik yaşıyoruz. Kömürlü termik santral bacasından çıkan gazlar bölgemizdeki ormanı kurutacak. Örnek mi işte Yatağan'daki termik santral koskoca Bencil Dağı’ndaki koca kızılçam ormanını kurutmuş. Yeniden ağaçlandırılma yapılmış ancak dikilen fidanlar da kurumuş. Soma derseniz öyle burada da bacadan çıkan gazlar ormanı kurutmuş ve meyve ağaçlarını, sebze bahçelerini büyük ölçüde etkilemiş. Bu santrali soğutmak için de tonlarca su kullanılacak olması bölgedeki su kaynaklarını da yok edecek. Öncelikle su bu bölgede yaşayan halkın hakkıdır. Ayrıca tarımındır. Termik santral bacasından gaz ve tozlardaki ağır metaller tüm canlıların sağlığını etkileyecek. Herkesin bildiği gibi bölgemizde son yıllarda kanser vakalarında artış yaşanıyor. Bu kömürlü termik santral ile çok daha fazla artacak. Genç yaşta ölümler çoğalacak. Gelişmiş ülkeler kömürü zehir olarak gördükleri için yeni bir termik santral yapmamakta ve hatta bazıları kendi kömürlerini bize satmakta bazıları da satabilmek için dört gözle bu santrallerin bir an önce kurulmasını beklemekte olduklarını da biliyoruz. Bu ülkelerin çoğu güneş ve rüzgardan enerji üretimine geçti ve geçmeyenlerde geçmeye başladı. Biz bunları görmüyor muyuz da ila kömürlü termik santral diyoruz. Biz de ürettiğimiz kömürü başka ülkelere satarak değerlendirelim. Evet enerjiye ülke olarak çok ihtiyacımız var ama öncelikle enerjideki savurganlığı da bırakmamız gerekiyor. Enerjiye karşı kesinlikle değiliz kömürlü termik santrale karşıyız.”dedi.
Haber / Seyit SÜREN
