''Şarbonun yüzde 99'u deri şarbonu''

Ülke gündemini bir anda etkisi altına alan şarbon hastalığı Sivas, Bitlis İstanbul'un ardından ülkenin çeşitli yerlerinde görülmeye devam ediyor. Vatandaşların aklında  'Nedir bu hastalık' so

Çerkezköy 8.09.2018 20:03:00 0

              DÜNYADA YAYGIN OLARAK GÖRÜLMEKTEDİR

Şarbon hastalığının,  enfekte olmuş hayvanlardan insanlara bulaşan bir hastalık olduğunu kaydeden Hallaç; ‘’Hastalık; şüpheli etlerin kesimi sırasında insan derisinde oluşabilecek sıyrıklar yoluyla, şüpheli etlerin tüketimi sonucu ya da hayvan yünlerinin işlenmesi sırasında solunum yoluyla bulaşabilmektedir. Etkeni Bacillus Anthracis denilen bakteridir. Dünyada yaygın olarak görülmektedir. Ülkemizde ise görülme sıklığı azalmakta olsa da halen endemik olarak görülmektedir. Şarbon mikrobu doğada uzun yıllar canlı kalabilmektedir. Toprakta ve meralarda bulunabilen bu bakteri temas durumunda bulaşabileceği gibi solunum yolu ile bulaşması durumunda oldukça tehlikelidir. Bulaşma enfekte olmuş hayvanların kesilmesi, yenmesi ve nadir de olsa mikrobun solunum yoluyla alınmasıyla olur’’ dedi.

 

ÜÇ TÜRLÜ ŞARBON HASTALIĞI VAR

 

Üç türlü şarbon hastalığının olduğunu belirten Hallaç; ‘’ Deri Şarbonu, Derideki kesik, sıyrık gibi yaralardan girerek, özellikle el ,kol, boyun, bacaklar gibi açıkta kalan bölgelerde hastalık yapar. Deride yaralar meydana getirir. Birkaç gün içinde bu yaranın ortasında 1 ila 3 cm çapında siyahlık oluşur. Buna kara çıban yada çoban çıbanı da denir. Bu yara ağrısızdır. Etrafı tahta gibi sert ve şiştir. Ateş yükselir, bulantı ve kusma görülür. Tedavi edilmezse hastalık ilerler ve ölümle sonuçlanabilir. Gastrointestinal Sistem ( Bağırsak ) Şarbonu: Enfekte etlerin yenilmesiyle bulaşır. Etlerin iyi pişmemiş olması ya da çiğ tüketilmesi, önemli bir faktördür. Sindirim sisteminde kanamalara yol açar, kan kusma ve kanlı dışkı görülür. Hastalık çok hızlı ve ağır seyreder. Akciğer Şarbonu: Mikrobun nefes yolu ile alınması sonucunda hastalık gelişir. solunum yoluyla alınan mikrop, akciğerlere yerleşir. Burada yara oluşur ve nefes almada problemler ortaya çıkar. Bakteri vücuda girdikten sonra, bir hafta içerisinde belirtiler görülür. Başta soğuk algınlığı gibi görünür. Birkaç gün sonra ateş iyice yükselir. Lenf bezleri şişer ve nefes almada zorluk görülür. Hastada şok ve koma gelişebilir. Akciğer şarbonuna yakalanan kişiler, erken tedavi edilmediği takdirde ölüm oranı yüksektir’ diye bilgi verdi.

 

Şarbonun yüzde 99’u deri şarbonu

Şarbonun yüzde 99’unun deri şarbonu olduğunu kaydeden Uzm. Dr. Ersan Hallaç, Şarbonun hayvancılıkla uğraşanlar, kasap, çoban, veteriner hekimler ve dericilikle uğraşanlar için önemli bir risk faktörü olduğunu söyledi.

 

ŞARBONDAN KORUNMANIN YOLLARINI DA ANLATTI

Şarbondan korunmanın yollarını da anlatan Hallaç; ‘’ hayvanlara şarbon aşısı yapılması, hayvanlarda görülen herhangi bir hastalık belirtisinde veterinere müracaat edilmesi, şüpheli hayvanların kesilmemesi ve etlerinin yenmemesi, veteriner kontrolü olmayan etlerin alınmaması ve yenilmemesi gereklidir. Erken teşhis ve tedavi ile deri şarbonu antibiyotik ile tedavi edilebilir. Ayrıca şarbon insandan insana bulaşmadığından hastanın yakınlarına herhangi bir tedavi uygulanmasına gerek yoktur.  Bağırsak ve akciğer şarbonu tedavisinde ise hastanede yatış gerekir. Bağırsak ve akciğer şarbonu vakaları ülkemizde çok az görülmektedir.

Şarbon hastalığından korunmak için gıda güvenliğinden emin olduğunuz et ve süt ürünlerini tüketmeye özen gösterin’’ dedi.

 

Haber: Melek ELMA


0282 726 91 91
0282 747 65 10