Türk Ocakları Çerkezköy Temsilcisi Burak Candaş, 3 Mayıs 1944 Türkçülük Turancılık Davalarının 75. Yılı dolayısıyla yazılı basın açıklaması yaptı.
Türk Ocakları Çerkezköy Temsilcisi Burak Candaş, yaptığı yazılı açıklamada “Türk Milletinin tarihten bugüne atlattığı badirelerin en mühimlerinden biri olan 3 Mayıs 1944 Türkçülük Turancılık olayları ve devamında Türkçü önderlerin çektiği mahkumiyet, çile ve bedellerin bugünkü mirasçısı olan Türk Milliyetçileri olarak, o günlerde yaşadığımız zulümlerden, büyüklerimizin ödediği bedellerden tecrübeler edindik” dedi.
“RAHMETLİ SANÇAR'IN İFADELERİ HEPİMİZİN SESİDİR”
Candaş, “Bu tecrübeler ışığında ülkemizin ve Türk Milliyetçiliğinin yakın zamanda Fetö kumpasıyla Ergenekon Davaları sürecinde maruz kaldığı tehlikelerin, atlattığı badirelerin de farkında olarak tüm kamuoyuna Türkçü büyüğümüz Nejdet Sançar'ın 3 Mayıs 1944 savunmasıyla sesleniyoruz. Biliyoruz ki rahmetli Sançar'ın ifadeleri hepimizin sesidir; “Beni beraat ettirin demeyeceğim çünkü benim için suç olarak gösterilen şey bu toprakları, bu ırkı sevmekten başka birşey değildir. Yurdumu ve ırkımı seviyorum, onun içindir ki Türk ırkçısıyım. Bu sevginin manasını anlamayanlara sözüm yok. Eğer bu günahsa beni mahkum ediniz. Bu mahkumiyeti övünçle kabul ederim, şeref sayarım. Sizden adalet bekliyorum da demeyeceğim çünkü bu mahkeme adil değilse, o zaman büsbütün manasızdır. En büyük mahkeme olan tarihin huzurunda alnı açık bir Türk oğlu olarak, hiç endişem yok. On ayı doldurmakta olan ve büyük kısmı tahta masalarda yatmakla geçen hürriyetsizliğimi, millet yolunda çekilmiş, şerefli bir felaket olarak sayıyorum. Duvarlar, ezilmiş hayvanların kan lekeleri ve rengini kaybetmiş, köpeklerin bile yatmayacağı pis hücrelerde geçen haftalarım içinde bir ışık sızacak kadar küçük deliği olmayan, tavanı basık bir inde, hayır bir in değil, mezarda, ışığa güneşe ve hayata hasret çekerek geçirdiğim günlerim, uykusuz gecelerim, yarın benim için acı fakat övünçlü hatıralarım olacaktır. Bunlardan yılmış değilim. Bilakis bahtiyarım. Yuvamın dağıtılmış olmasına, eşimin bir Türk anası olmak şerefini kazanacağı günlerde çektiği dayanılması güç ızdırapları ve akıttığı gözyaşlarını unutmamış olmama ve bugün hayat kavgasında minimini yavrusuyla tek başına kalmış olmasının ruhunda yarattığı fırtınalara rağmen bahtiyarım. Türk’ü sevdim, seveceğim. Ama bunun sonunda ızdıraplar varmış, felaketler varmış, hatta karşılaşılacak türlü kahpelikler doluymuş. Hepsi kabul! Türk Irkı sağolsun! Tüm bu duygu, düşünce, iman ve dik duruşla Türk Milliyetçilerinin kutlu günü olan 3 Mayıs Türkçülük günü hepinize bayram olsun, kutlu olsun” şeklinde konuştu.
Haber: Şaban KARDEŞ
