Yeni tehlike: Enfekte olmuş maske atıkları

Koronavirüs salgını ile insanların evlerine çekilmesi, hareketliliğin azalması, sanayi üretimlerinin yavaşlaması doğanın da özüne dönmesini sağladı. Ancak normalleşme süreciyle birlikte doğa iÃ?

Tekirdağ 23.06.2020 10:56:00 0
Yeni tehlike: Enfekte olmuş maske atıkları

 

Tüm dünyayı ve Türkiye’yi etkisi altına alan koronavirüs salgınında normalleşme sürecinin başlamasıyla birçok ilde maske takma zorunluluğu getirildi. Maskelerin bilinçsizce atılmalarının yanı sıra kafe ve restoranlarda tek kullanımlık plastik kapların tercih edilmesiyle artan plastik kullanımının da yeni bir tehlike yarattığını vurgulayan Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Lokman Hakan Tecer, koronavirüs salgını sürecinde doğanın kendini yenilemeye başladığını ifade etti. Doğa ve insan sağlığını tehdit eden tıbbi atıklar ve plastik atıklar konusunda açıklamada bulunan Tecer, “Maskeler, eldivenler, enfekte olmuş atıklarla çevre dolmaya başladı. Doğanın kendini yenilemeye başladığı şu koronavirüs günlerinde bu tehditle karşı karşıya durumundayız” dedi.

 

“ÇEVREYİ ENFEKTE OLMUŞ ATIKLARDAN KORUMALIYIZ”

 

Tecer, koronavirüs tedbirleri nedeniyle doğanın kendini yenilemeye başladığını dile getirerek karşı karşıya olunan tehlikeyi şu sözlerle anlattı: "Bir taraftan da başka sorunlar ile karşı karşıya kalmak üzereyiz. Nedir bunlar? Maskeler, eldivenler, enfekte olmuş atıklar çevreye dolmaya başladı. Doğanın kendini yenilemeye başladığı şu koronavirüs günlerinde bu tehditle karşı karşıya durumundayız. Buna çok dikkat etmek zorundayız. Hepimiz sokaklarda, etrafımızda görüyoruz; maskeler, hijyen kurallarından aykırı enfekte olmuş atıklarla dolu. Buna çok dikkat etmemiz gerekiyor. Sosyal mesafe, maske, bir de hijyen. Hijyen deyince sadece el dezenfekteni ile kastedip sınırlandırmamak lazım. Bizim sokaklarımızı ve caddelerimizi enfekte olmuş bu atıklardan korumamız gerekiyor. Onları uygun yerlerde bertaraf edilmesini sağlamamız gerekiyor. Bu da çok önemli uymamız gereken kurallardan biri. Bu hijyen ve tıbbı atıkların ayrı bir bertaraf yöntemi var. Bunlar için cadde ve sokaklarda belediye ve çevre örgütlerinin ayrı bir toplama sistemi, ayrı bir konteynır koymaları oldukça faydalı olacaktır"

 

“ÇEVRE SORUNLARINA YOL AÇMADAN YENİ BİR YAŞAM”

 

Salgın sürecinde insanların yaşam biçiminin değiştiğini, bundan önce plastik poşetlerin kullanımının azaldığını ancak şimdi tek kullanımlık poşetlerin kullanımının arttığını vurgulayan Prof.Dr. Lokman Hakan Tecer, kafe ve restoranlarda siparişlerin tek kullanımlık plastik kaplara girdiğini söyledi. Tecer açıklamasına şöyle devam etti: “Bunlar da plastik atıklar. Bir dikkat etmemiz gereken ise ellerimizi temizlemekte kullandığımız aşırı tükettiğimiz dezenfektanlar. Bakın bu dezenfektanlar kimyasallardır. Bu dezenfektanlar sonunda atık sularımıza karışıyor. Atık sularımızdan da nehirlere, denizlere boşalıyor. Bu ortamlardaki kimyasal kirlenme anlamına geliyor. Dolayısıyla bir taraftan doğa kendini yenilerken koronavirüs tedbirleriyle beraber yeni bir yaşam benimsemişken bu hijyene, bu çevre sorunlarına yol açmadan yeni bir yaşam şekli içinde devam etmek zorundayız. İsrafa kaçmadan, aşırı tüketmeden sağlık bir şekilde bunları kullanmamız gerekiyor. Atık su arıtım sistemlerinde belediyelerin ve ilgili birimlerin bu konuya öncelik vererek ayrı bir değerlendirme ve ayrı deşarjını sağlaması gerekiyor."

 

“İNSANLARIN TATİL ANLAYIŞI DEĞİŞTİ”

 

Tecer, normalleşme sürecinin başlamasıyla insanların doğa, deniz, göl gibi daha çok izole ve doğa ile iç içe olabilecekleri yerleri tercih ettiğini ifade etti. Son zamanlarda 65 yaş üzeri insanların mesire yerlerini, tatil alanlarını, kıyı köylerini tercih etmelerinin sebebini ise Tecer, şu şekilde açıkladı: “En başta bu salgın nedeniyle toplumsal hayattan ekonomiye, eğitimden sağlığa, turizmden her alana sosyal yaşantımız kısıtlandı. Bu 65 yaş üzeri vatandaşlarımıza ne yazık ki onları koruma adına kısıtlamadan en çok etkilenen grup oldu. Tabi burada birçok faaliyet alanında kısıtlamalar kalktığı için artık şehirlerde bir anlamda koronavirüs tehlikesiyle kol kola vaziyete geldi. Dolayısıyla bu 65 yaş üzeri vatandaşlarımızın ve 18 yaş altı çocuklarımızın şehirlerden bir yeri tercih etmelerinin bir nedeni de bu. Ama burada şuna dikkat etmek gerekiyor. İşte küçük tatil kentleri küçük ilçe ve deniz kıyıları gibi yerler daha da bir coğrafya anlamına geliyor. Daha az nüfuslu yerleşim yerleri buralara çok yüksek miktarlarda taşınma ve yoğunluk olursa buraları da o sosyal mesafenin korumasının güçleşeceği anlamına geliyor ve bunlara çok dikkat etmemiz gerekiyor.”

 

“MASKELER ENFEKTE OLMUŞ ATIKTIR”

 

Normalleşme sürecinde salgından korunmak adına alınan tedbirler kapsamında herkesin maske takmasının zorunlu hale getirildiğini hatırlatan Tecer, vatandaşları kullanılan maskeleri gelişi güzel çevreye atmamaları konusunda bir kez daha uyararak açıklamasını sonlandırdı.

 

Haber/Sevay KARDEŞ


0282 726 91 91
0282 747 65 10