Öztrak: Sevdikleri tek yeşil, doların yeşili

CHP Sözcüsü ve Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, kararların hızlı alınacağı savıyla kurulan ucube rejimin nefesinin 3 yılda tükendiğini belirterek, "Yaşadığımız felaketlerin ana kaynağ

Tekirdağ 7.08.2021 15:57:00 0
 Öztrak: Sevdikleri tek yeşil, doların yeşili

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, MYK toplantısı sonrasında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

 

KRİZ MASASI KURAMADILAR

 

Ülkemizin tarihin en büyük doğal felaketlerinden birisini yaşadığını kaydeden Öztrak, “ Yüzbinlerce dekarlık ormanımız, yandı, kül oldu. İnsanlarımız canını kaybetti. Ormanların tüm sakinleri, kurdumuz, kuşumuz, böceğimiz, çiçeğimiz yandı, bitti, kül oldu. Zeytinliklerimiz, arılarımız, besiliklerimiz alevlerde kavruldu. Evlerimiz, köylerimiz, bin yıllık ata-dede yurtlarımız, ateşlere teslim oldu. Yangınların başlamasının üzerinden tam dokuz gün geçti. Onuncu gündeyiz. Orman işçilerimizin, itfaiyecilerimizin, gönüllü olarak çalışan tüm yurttaşlarımızın, olağanüstü gayretlerine ve fedakarlıklarına şahit olduk. Hepsine bir kez daha sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz.  Yangınlar hala kontrol altına alınabilmiş değil. Sebebi ise çok açık… Aklını ve şuurunu kaybetmiş, beceriksiz, liyakatsiz bir hükümet elinde, tarihimizin en büyük yönetim krizini yaşıyoruz. Yönetim krizi, Türkiye’yi her gün bir felaketten, başka bir felakete savuruyor. “Türkiye’yi uçuracak” dedikleri tek adam vesayet rejimi; yangında uçak uçuramadı. Ormanlarımız cayır cayır yanarken, milletimizin ciğeri dağlanırken, Erdoğan, sözde gazetecileri karşısına aldı, ekranlarda kendine övgüler dizdirdi. Atama bakanların hepsi birbirinden kifayetsiz. 10 gün geçti. Yangınla mücadeleyi yönetecek, koordine edecek, doğru dürüst bir Kriz Masası kuramadılar” dedi.

 

MİLLET ÜMİDİNİ KESTİ

 

Öztrak, “Millet, bu beceriksizlerden ümidini kesti. Kendi kaderine, kendi ormanlarına sahip çıkmaya çalıştı. Belediyelerimiz, Sivil Toplum Kuruluşlarımız, halkımız dişiyle, tırnağıyla mücadele ediyor. Millet yanan ateşe bir avuç toprak, bir damla su atabilmek için, yangın yerlerinde gece gündüz ter döküyor. Türk Hava Kurumu’nun “Ateş Kuşları” ise, “Beş damacana eksik su atıyor” diye, Orman Bakanlığı’nın yangın söndürme uçağı ihalesine alınmıyor. Uçaklar Etimesgut’ta, öylece çürümeye terk edilmiş vaziyette. Bu uçakların İspanya’dan, Hırvatistan’dan gelen kardeşleriyse, Türkiye’deki alevleri söndürüyorlar. Ülke yangın yeri, ormanlarımız yok oluyor. Halkımız infial içinde. Erdoğan Şahsım Hükümeti sözde itibarının peşinde… “Türkiye’ye Yardım Edin!” diyen herkesi, suçlu ilan ediyorlar. Trolleriyle insanlarımızı ve muhalefeti hedef gösteriyorlar. Edep, aklın suretidir. Yangında yardım çığlığı atana soruşturma açacak kadar, edepten, akıldan, vicdandan yoksunlar. Yangın için yardım istemek, ne zamandan beri suç oldu? Yangınla mücadele etmesi gerekenler, belediyelerimizle, muhalefetle, basınla, vatandaşla mücadele ediyorlar. Belediye Başkanlarımıza, doğru dürüst bilgi vermiyorlar. Güya koordinasyon toplantısı yapıyorlar. Ama başkanlarımızı çağırmıyorlar. Erdoğan ise her zaman yaptığını yapıyor. Belediyeleri, Türk Hava Kurumu’nu suçluyor, sorumluluğundan sıyrılmaya çalışıyor. Önce Bakanları, ardından da Erdoğan, yangınlar sanki şehirlerde başlamış da, ormanlara oradan sıçramış gibi bir algı yaratmak için kıvrım kıvrım kıvranıyorlar. Beyler geçin bunları, yangın şehirlerde değil, ormanlarda başladı. 6831 Sayılı Orman Kanunu’na göre de, orman yangınlarını önleme ve söndürme görevi, Saray’a bağlı Orman Genel Müdürlüğü’nde, yani sorumluluk Tarım ve Orman Bakanı’ndadır. Ve elbette bu kifayetsiz Bakanı oraya atayan Erdoğan’da. Ama iş ne zaman sorumluluk üstlenmeye gelse, Beyefendi “Erdoğan kaçar!” diyor ortadan yok oluyor” dedi.

 

KİMSE KILINI KIPIRDATMIYOR

 

 Ülkenin yönetilmediğini ve savrulduğunu kaydeden Öztrak, “ Erdoğan’ın ucube vesayet rejiminde, kurumlar yasal görevlerini, gündelik işlerini bile yapamaz hale geldiler. Herkes bir kişinin iki dudağına bakıyor, talimat bekliyor. “Hızlı karar alacak” denen rejim, üç yılda nefesi tüketti. Eskiden bakanların altını, bürokrasi doldururdu. Kurum içinden yetişmiş Müsteşarlar, Genel Müdürler, devlet tecrübesiyle Bakanlara destek olurlardı. Şimdi Bakanların altında “Saray komiseri Bakan Yardımcıları” var. Maşallah hepsi de aç kurt gibi, vakti saati geldiğinde Bakanı yemek için fırsat kolluyorlar. Bu nedenle herkes gölgesinden korkar oldu. Kimse kılını kıpırdatamıyor. Sorumluluk almak istemiyor. Koltuk ile liyakat arasındaki bağ, tamamen koptu. Liyakat yerine saraya sadakat tek geçer akçe oldu. Tarım ve Orman Bakanlığı’nda, ormandan anlayan tek bir bakan yardımcısı yok. Hepsi “Reise de bağlıyım, ne iş olsa yaparım” tayfasından. Maaşlar kallavi, hem de maşallah bir de değil, ikişer tane… En az ikişer tane. Bu ucube sistemde yönetenleri eleştirmek ihanetle eş değer. Hatayı kabul etmek zayıflık, öyle alenen yardım istemekte suç… Ama kapalı kapılar ardında, yardım pazarlıkları yapmakta hiç sorun yok” dedi.

 

FELAKETLERİN KAYNAĞI UCUBE REJİM

 

Öztrak, “Lafı eğip, bükmeye gerek yok. Yaşadığımız felaketlerin ana kaynağı, bu ucube rejimdir, bu ucube sistemdir. Bunun sorumlusu da Erdoğan’dır. Ne yazık ki karşımızda, kendi şatafatından, debdebesinden ve olmayan itibarından başka bir şey düşünmeyen, gözünü hırs bürümüş bir kibir abidesi var. Yine gördük ki bunların elinde; iklim değişikliği nedeniyle ortaya çıkan riskleri yönetebilecek, yangınla mücadele için uzun vadeli bir strateji, uçak, helikopter, modern teçhizat tedarik programı, insan gücü planlaması dahi yok. Sen görevini yapmayacaksın. Ülkeyi eloğlunun himmetine muhtaç edeceksin. Sonra da çıkıp, “Yandık Allah!” diye bağırana, sopa göstermeye kalkacaksın. Buradan açıkça ifade ediyorum, millet sizi gördü, notunuzu verdi. Siz esas sandıkta milletten yiyeceğiniz sopaya hazırlanın. Bilim insanları iklim değişikliği nedeniyle orman yangınlarının sayısı ve sıklığının artacağını açıkça ifade ediyor. Akdeniz çanağında, en fazla orman yangını yaşanan ülkelerden biriyiz. Şimdi buradan soruyoruz. Buna uygun tedbirleri, buna uygun bir planlamayı 19 yıldır neden almadınız, neden yapmadınız? Başka ülkeler orman yangınlarıyla mücadele için kendi ulusal uçak filolarını kurarken, siz neden bunu yapmadınız? Ülke yangın uçağı sıkıntısı yaşarken, siz, kendinize 13 uçaktan oluşan bir şatafat filosunu nasıl kurabildiniz? Hiç mi utanmadınız? Diğer ülkeler yangınla havadan mücadele görevini, sivil ve askeri idare altında örgütlerken, siz güzel vatanımızın ormanlarını, yandaşa verilecek ihalelere, taşeronlara ve ticari ilişkilere nasıl emanet edebildiniz? Son ihale ortada… Tarım ve Orman Bakanı 5 uçak için ihaleye çıkmış. Nedense 3 uçak kiralamış. Şimdi bu ihaleyi 3 uçakla bağlarken ne düşünüyordunuz acaba? Soru şu, 3 uçak yetiyorsa, neden 5 uçak için ihaleye çıktınız? Yetmiyorsa -ki yetmediğini gördük- eksik uçakları tamamlayacak tedbirleri neden almadınız?” dedi.

 

DERMAN OLMA KAYGISI YOKTUR

 

Öztrak, “ Artık apaçık ortaya çıkmıştır. Bu zihniyetin memleketin derdine derman olma kaygısı yoktur. Memleketin derdiyle tek rabıtaları cukkaları... Sevdikleri tek yeşil de, doların yeşili... Ormana bakınca; rant gören, yedi yıldızlı oteller gören, maden gören bir zihniyet ülkenin başında. Bu yönetimin iman tahtasının altında, millet için atan bir yürek yok. 19 yılda 2,5 trilyon dolar para toplayıp, harcadılar. Türk Hava Kurumunun uçakları için ama 4 milyon doları bulamadılar. Somali’ye 30 milyon dolar, Tunus’a 5 milyon dolar, Suriyelilere en az 40 milyar dolar hibe ettiler. Ama evi yanan köylülerimizle, “300 bin benden, 200 bin senden, hem de faiziyle ödeyeceksin” diyerek, bezirgân pazarlığı yaptılar. “Evi yanmayanlar, keşke evim yansaydı diyecekler” gibi saçma sapan laflar ettiler. Pişkinlikte arşıâlâya çıktılar. Demiri nem, insanı gam, ülkeyi de liyakatsiz yöneticiler çürütür. Biz, iktidarımızda, yangınları söndürmek için, ulusal bir “uçak ve helikopter filosu” oluşturacağız. Yangınla mücadelede, sivil ve askeri idarenin sorumluluklarını açıkça belirleyeceğiz. İklim değişikliğini ve değişen yeni riskleri dikkate alan, Orman Yangınlarıyla Mücadele Stratejisi’ni, konunun tüm paydaşlarıyla beraber hazırlayıp açıklayacağız. Ancak biz bunları yapana kadar, Erdoğan Şahsım Hükümeti’nin de, ivedilikle yapması gerekenler var. Her şeyden önce kifayetsiz Tarım ve Orman Bakanı, ya görevinden istifa etmeli, ya da görevinden alınmalıdır. İkinci olarak, yangından etkilenen tüm vatandaşlarımızın kayıpları eksiksiz bir biçimde telafi edilmelidir. Öyle pazarlık mazarlık olmaz” açıklamasında bulundu.

Haber/Şaban KARDEŞ


0282 726 91 91
0282 747 65 10