Doğu'nun Fatihi, 9. Osmanlı Padişahı, tarihçilerin deyimine göre 8 yıla 80 yıllık icraat sığdıran Osmanlı'nın Kudreti Yavuz Sultan Selim vefatının 501. yılında Tekirdağ Yahya Kemal Bey
Programa Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bülent Eken, Süleymanpaşa Kaymakamı Harun Kaya, İl Emniyet Müdürü Mehmet Hakan Fındık, İl Jandarma Komutanı Kd. Alb. Osman Kılıç, Ergene Belediye Başkanı Rasim Yüksel, Süleymanpaşa Belediye Başkan Yardımcısı Sabri Çınar, İl Müftüsü İsmail İpek, Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu ve vatandaşlar katıldı.
PEK ÇOK ÖYKÜ BULUNMAKTADIR
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Kültür ve Turizm İl Müdürü Ahmet Hacıoğlu yaparken,
Tarih Bilincinde Buluşanlar Derneği Üyesi Nagihan Bayol, Yavuz Sultan Selim’le ilgili menkıbeleri anlattı.Bayol yaptığı konuşmada, “Yavuz Sultan Selim Han Halifeliği Osmanlı'ya taşıyarak, Türk ve İslam dünyasını birleştirmiş ve Osmanlı'yı bu birliğin merkezi haline getirmiştir. 9. Osmanlı Padişahı, harp meydanlarında askerleriyle birlikte en önde savaşmış, yiğitliği sebebiyle "Yavuz" unvanını almıştır. Yavuz Sultan Selim Han; 9. Osmanlı padişahı ve 88. İslam halifesidir. Aynı zamanda ilk Türk İslam halifesi ve Hâdim'ul-Harameyn'uş-Şerifeyn yani (Mekke Medine'nin Hizmetkârı) unvanına da sahiptir. Yavuz Sultan Selim hükümdarlığı süresince her zaman tevazünün ve cesaretin sultanı olmuştur. Kazandığı zaferlerle devlet topraklarını üç katına çıkarmış, devlet hazinesini sonuna kadar doldurmuş ve kendisini her zaman halkının hizmetkârı olarak görmüştür. Bu sebeplerden Yavuz Sultan Selim Han ile alakalı günümüze kadar ulaşan pek çok menkibe bulunmaktadır. Kimileri tarihi kayıtlarla doğrulanmış kimileri ise bu özel padişaha yakıştırılmış, dilden dile yayılıp gelen pek çok öykü bulunmaktadır” dedi.
DEVLETİN BEKASININ DA DENİZLERDEKİ ÜSTÜNLÜKTEN GEÇTİĞİNİ GÖRDÜ
Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapan Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Tarih Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Zeynep Altuntaş,” Geçen sene 22 Eylülde olduğu gibi bugün de Sultanul-Berreynvel-Bahreyn yani karaların ve denizlerin sultanı Sultan Selim-i Evveli, vefatının 501. Yıldönümünde anmak için toplandık. Neden başka bir Osmanlı padişahı değil de Yavuz Sultan Selimi anıyoruz burada? Tabi bunun ana sebebi herkesin malumu. Sultan Selimin Tekfurdağ’ın yani bugünkü ismiyle Tekirdağ’ın sınırları içerinde vefat etmesi. Sekiz yıllık saltanatına büyük işler sığdırmasını şimdilik bir tarafa bırakırsak Sultan Selim, büyük seferlerin ardından bir süre İstanbul’da kalmış, 1520 tarihinde Edirne’ye doğru yola çıkmış, ancak sırtında çıkan çıban sebebiyle Çorlu'da zaruri olarak iki ay kadar tedavi görmüştür. Tedaviye rağmen çıbanı hizmetkarlarına sıktırmasıyla hastalığı artar ve Yasin suresini tekrarlarken "selam" ayetine geldiklerinde bugünkü Muratlı ilçesinin Yukarısırt köyünde vefat eder. Sina Çölü'nü geçmeyi başaran, üç büyük meydan savaşında zafer elde ederek sınırlarını Afrika’ya kadar taşıyan Yavuz Sultan Selimin başarılarını Süleyman Kızıltoprak’ın da tespit ettiği gibi şu şekilde özetleyebiliriz. Sultan Selim devletin stratejik açıdan savunulabilir sınırlara ulaşılmasını sağladı. Anadolu'da birlik ve beraberliği inşa etti. Selçuklu’dan Osmanlıya miras kalan İslam Birliği idealini gerçekleştirdi. Türk-İslam dünyasının liderliğini İstanbul’a taşıdı. Devletin bekasının da denizlerdeki üstünlükten geçtiğini gördü” dedi.
RESİM SERGİSİ GEZİLDİ
Altuntaş’In konuşmasının ardından kuran-i kerim tilaveti yapılırken, İl Müftüsü İsmail İpek’in dua etmesinin ardından program sona erdi. Ardından Vali Yıldırım ve protokol üyeleri Yavuz Sultan Selim’in resimlerinin yer aldığı resim sergisini gezdi.
Haber/Fatma Nur VURAL
