Mehmet Uz


ŞEFFAFLIK MI?

Yerel seçim öncesi, siyasi partiler aday adaylıklarını kabul etmeye başladığı günlerde (Kasım ayı sonu) köşemde “ADAY ADAYI” başlıklı bir yazı dizisi ile CHP nin aday adayları hakkında düşüncelerimi aktardım.


       “ Seçim sonunda ülke genelinde; Kul hakkını, Helali-Haramı bilen Memleket ve Millet e sadece alacağı maaş karşılığı hizmet eden, haramilerle ortak çalışmayan, israf ve imar talanı yapmayan belediye başkanları seçilmesi ” dileğimi açıkladım. Umarım 31 Mart 24 yerel seçimleri sonunda ülke genelinde tarif ettiğim anlayışa sahip  belediye başkanları kazanmıştır. Tümünü tebrik ediyor, başarılar diliyorum. Zor günlerden geçiyoruz, daha zorları da bekleniyor, Allah milletimizle birlikte onlarında yardımcısı olsun ve  millete karşı utandırmasın. 

 

     Köşede yazılarıma yönelik; ”Öncelikle; kişilerin arkasından konuşmak, yarı yolda bırakmak, gıybet yapmak, iftira atmak ve arkadan vurmak gibi kötü huylarım olmadığı için aday adaylarının haklarında düşündüklerimi doğrudan benden öğrenmesi ve yazılarımı takip eden okurlara verdiğim sözü tutmak adına bu satırların yazıldığının bilinmesini isterim. Yani özetle; yazılar, kişisel bir hesaplaşma amacıyla  yazılmamıştır” açıklamasını da yapmıştım. 

 

      Buna rağmen kullanışlı trollerin ahlaksız, yalan ve karalamalarına uğradım, utanmadan bölge milliyetçiliği yaptığım yönünde iftira bile attılar. Yine de bildiğim doğruları yazdım, yazmaya devam ediyorum. Ben aynı noktadayım. Troller artık şunu iyi anlamak zorundalar: İnsan olan her yerde eleştiri olur, olmalıdır. Ancak yalan ve iftira olmaz, olmamalıdır. Troller bana alçakça iftira attılar ama tutmadı işte. Tutmaz, çünkü yazdıklarının tümü yalandı. Ben eleştirilere devam ediyorum hala, edeceğim de. İsteyen ilgilenir görüş ve öneri olarak faydalanır,isteyen görmezden gelir, okumaz kendi tercihidir. Trol sahibi isterse yemledikleri ile iftiralara devam edebilir, ancak ben haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytan olmayacağım. Gerçekler nasılsa bir gün mutlaka ortaya çıkıyor işte.

 

    Yerel seçim sonrası özellikle AKP den CHP ye geçen belediyelerde kazanan belediye başkanları belediyenin borç durumu ve israfı afiş yaparak belediye girişinde teşhir ediyor. AKP tarafı kızıyor ama  belediyenin borç durumu yaklaşık olarak ta verilse vatandaşlara duyurulması açısından çarpıcı bir yöntem. Bu yöntem sadece AKP den kazanılan belediyeler için değil, tüm CHP li belediyelerde sergilense daha samimi ve şeffaf bir belediyecilik anlayışı olur. Belediye başkanı yeniden seçilerek göreve devam etse bile belediyenin borç durumu şeffaflık gereği afiş halinde belediyenin kapısına asılmalıdır. CHP li belediyeler bunu yapabilir, hatta yapmalıdır. Mesela Tekirdağ BB ve TESKİ binasının veya Çerkezköy belediyesinin kapısına borç durumunu gösteren afişler neden asılmıyor? Şeffaflığı savunan bir partinin belediye başkanları önceki başkan CHP li diye belediyenin borç durumunu gizlerse olur mu? CHP li belediye başkanlarına sesleniyorum: Şeffaflığı savunuyorsanız; Ya o afişleri hemen asın veya  şeffaflık kelimesini bir daha ağzınıza almayın!

 

      Yolsuzluk bulaşıcı çok bir virüstür. Bu güne kadar gerektiği şekilde mücadele edilmediği, yapanın yanına kar kaldığı için topluma “çalıyor ama çalışıyor”görüşü dayatıldı ve kısmen kabul de gördü. Hiçbir siyasi parti “bizde yolsuzluk yapan yoktur” diye peşin hükümlü olmamalıdır. Önemli olan yolsuzluk olmaması için gereken tedbirleri almak,yapanın yanına kar bırakmamaktır. Daha önce de yazdım siyasi parti genel merkezlerinin belediyelerdeki yolsuzluklardan haberi olur ama siyasetin finansmanı için görmezden, duymazdan gelirler. Böyle gelmiş ama belli ki artık böyle gitmeyecek. Biliyorum; utanma duygusunu kaybederek beyt-ul mala el uzatanların bu huylarından vaz geçmeleri çok zordur. Bizde bu durumu açıklamak için “alışmış kudurmuştan beterdir” derler. Ama yine de bugüne kadar şeytana uymuş, akçeli işlere bulaşmış belediye başkanlarını alışkanlıklarından vaz geçmeleri için bir kez de ben uyarmış olayım.

 

      Bu dönem devletin belediye yolsuzlukları üzerine özellikle gideceği çok net olarak görülüyor. Antalya / Kepez deki teleferik kazası sonrası yaşananlar bunun bir işaretidir. Burada hukukun üstünlüğü ilkesinden ayrılmamak ve “sapla samanı karıştırmamak“ gerektiği unutulmamalıdır. Namusuyla dürüst çalışan belediye başkanları da vardır onları tenzih ederim, Ama kimse bizim partide böyle şey olmaz diye peşin hükümlü olmasın. Çünkü belediyelerin yaptıkları hizmetlere karşı, borç yükleri ile satılan arsa ve taşınmazlara bakıldığında belediye üzerinden sanki bir servet transferi görüntüsü veriyor. Televizyon ekranlarında dönen görüntüler, bir siyasinin o veciz sözünde dile getirdiği “bir şeyler olmamışsa bile mutlaka bir şeyler olmuştur” sözünü de hatırlatıyor. 

 

     CHP genel başkanı Özgür ÖZEL hafta sonu tüm belediye başkanlarının katıldığı çalıştayın basına açık bölümde yaptığı konuşmada bundan sonra CHP li belediyelere yönelik parti içi etkin bir denetim mekanizmasını işleteceğini açıkladı. Bu projeyi gecikmişte olsa çok olumlu buldum ve destekliyorum. Konuşmasının devamında:“Belediye başkanlığını en şeffaf, dürüst, izlenebilir ve en insan ayırmadan yapmak sizin göreviniz.  Harcanan her kuruşta, her vatandaşın hakkının olduğunu hiçbir zaman unutmayacaksınız. Harcamalarınızı, ihalelerinizi, alımlarınızı, halk denetimine ve gözetimine açarak sergilenen şeffaflıkla halkın sandıkta gösterdiği güveni her geçen gün artıracaksınız”. Tespitinde bulundu. Dinlerken bir anda aklıma TBB başkanlığının bir fabrikaya sattığı Çerkezköy İtfaiye arsası ve üzerindeki taşınmazlar geldi. Acı,acı gülümsedim. Eğer CHP bizim Kadir in belediyecilik tecrübelerinden faydalanmayı düşünüyorsa; yandı gülüm keten helva. Örnek çok ama sadece İtfaiye binasında hiç şeffaf bir satış yapılmadığını hatırlatmak yeterli olacaktır. Satış konusunda belediye meclis üyelerinin bile hala bilgisi olduğunu düşünmüyorum. Böyle birini rol model yapmaya kalkarsanız 94 SHP sendromundan korktuğunuz başınıza gelir. Aday atamada parti meclisi kararına tavır koyamadı diye ödül olarak teşekkür mahiyetinde bile olsa örnek verilen kişinin yaptıkları ileride teşekkür edenlerin karşısına çıkarak nasıl  sıkıntıya sokacak, göreceksiniz!..

 

 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı Kutlar Saygılar Sunarım. 

 

0282 726 91 91
0282 747 65 10