Himmet ÇAKILCI

Tarih: 25.05.2013 08:01

BÜROKRASİ

Facebook Twitter Linked-in

       Liyakatin esas alınmadığı, mevzuatta uyumun sağlanamadığı bürokrasilerde;

      İşlerin ağır yürüdüğü, verimsiz, kalitesiz hizmet sunulması,
      Zaman ve maddi kayıplara yol açan kuralcılık ve kırtasiyecilik,
      Yetkilerini paylaşmaktan ve sorumluluk almaktan kaçınma,
      Yönetimde gizlilik ve otoriteye aşırı bağlılık en çok görülen hastalıklardır.
      Demokrasinin ve kurum kültürünün yeterince oluşmadığı toplumlarda siyasi iradeler otoritelerini kısa vadede alelacele mevzuat değişiklikleri ve liyakatin esas alınmadığı kadrolarla sağlamaya çalıştıkları bir vakadır. Bu durum ne yazık ki uzun vadede yönetim zafiyetleri gibi daha büyük sorunlara zemin hazırlamaktadır.
      Özellikle 12 Eylül 1980 Askeri darbeden sonra bürokrasimizde görev alan kadrolarda, Cumhuriyet değerlerini özümsemiş ve benimsemiş olma kriterinin ihmalinin sonuçları bugün daha net görülebilmektedir. Kurumlarımızdan T.C. amblemini indirme cüreti, Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’nin iddianamelerle suç delili sayıldığı haberleri, aslında bürokrasimize sızmaların vahametini göstermektedir.
       Bugün en basit görevlendirmelerde dahi bir sendikaya üyelik, liyakatin öncelikli kıstası gibi imaj yaratılmıştır. Bu durum çalışma ortamının yetki ve sorumluluk alanlarında kaos yarattığı gibi, çalışanlar üzerinde ise mahalle baskısına yol açmaktadır. Artık kamuda sendikalara üyelik, sendikalar arası transferler, mesleki etik ve kişiliklerin sorgulanması boyutuna gelmiştir.
      Yaşanan tüm bu sıkıntılara duyarsız kalan birçok sivil toplum örgütünün de samimiyetini anlamakta doğrusu zorlanıyorum.
      Unutmayalım ki liyakatin esas alındığı bir bürokrasi, uzun vadede siyasi iradenin de sigortasıdır.
                                                           Himmet ÇAKILCI
                                                        Emekli Milli Eğitim Şube Müdürü

Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —