Himmet ÇAKILCI


GÖZYAŞLARININ MASUMİYETİ

Haykırmak istiyorum bu gece Dağa taşa denize tüm evrene Kusuruma bakmayın üstadlar Doyasıya ağlamak istiyorum ben bu gece.


       Değerli okurlar,
      Zuhal ERASLAN’ ın dediği gibi bazen dağların doruğuna, bazen denizlerin enginliğine, bazen de evrenin sonsuzluğuna haykırırcasınagecenin sessizliğindeyalnızlığı paylaşmaktır ağlamak.
      Ağlamak, insani hassasiyetlerimizin en masumcave en cesurca dışa vurumdur aslında. Aynı zamanda gözyaşlarının bu masum inandırıcılığını kullanmak ise…bir o kadar acımasızlığın ve bir o kadar zalimliğin ifadesidir ağlamak. Tıpkı avını parçalarken timsahın döktüğü gözyaşları gibi.
      Bir babanın şehit olan kızı için duygu yüklü mektubuna insani hassasiyetlerin en doğal tepkisidir ağlamak. Ancak...en az o mektupta ki babanın feryatları kadar canilerin vahşetleri karşısında yükselen feryatlara da aynı hassasiyeti gösterebiliyorsangözyaşlarınınmasumiyeti ve inandırıcılığı söz konusu olabilir.
      O caniler ki Suriye’de;TIR şoförlerini araçlarından indirip vakit namazlarının rekâtlarını bilemedikleri için kurşuna diziyorlar,
      15-16 yaşındaki çocukları gözlerini bile bağlamaya gerek görmeden makineli tüfeklerle tarıyorlar,
      Küçük kızların kafalarını palayla uçuruyorlar,
      Kadınlara tecavüz ediyorlar,
      Camileri bombalayıp, Allah’ın evinde ibadet edenleri şehit ediyorlar.
      Canilerin “YouTube” daki görüntülü, belgeli daha nice cinayetleri karşısında susuyorsan ve bu vahşi cinayetlerin adına da zalim diktatör Beşar Esad’a karşı sürdürülen “özgürlük mücadelesi” diyorsan, kimse kusura bakmasın ama bir babanın mektubundaki feryadı karşısındadökülen gözyaşlarının insani hassasiyeti ve inandırıcılığı haklı olarak sorgulanmaz mı?
      Değerli okurlar,
      Dünyanın yuvarlak olduğunda ısrar eden Galileo’ nin yargılandığı gibi, çoğunluğun her zaman doğruyu göstermediğini tarihte kanıtları ile görmek mümkündür.Aslında bu konuda tarihe mal olmuş en güzel örnek şüphesiz Kurtuluş Savaşımızdır. Çünkü Kurtuluş Savaşımız;yıllardır savaşlardan yorgun düşmüş sefalet içinde ki Anadolu insanının, Mondros mütarekesi ile geleceklerini işgalcilerin eline teslim etmiş İstanbul Hükümetinin ve yobaz çevrelerin çoğunluğu karşısında Atatürk’ün etrafında toplanan başlangıçta aydınlıkçı bir azınlığın doğrusuydu.
      Emperyalizmin ihanet projelerine uygun olarak Cumhuriyetimizi ve ulusal birlikteliğimizi önce önemsizleştirerek akabinde ise yok etme sürecine karşı gösterilen hassasiyetlerin arkasında, bugün belkibaşlangıçta hak ettiği çoğunluk olmasa da yakın tarihte doğruluğunun tescil edileceğine hiçşüphe var mı?
                                                                                                                             Himmet ÇAKILCI    
                                                                                                                Emekli Milli Eğitim Şube Müdürü
0282 726 91 91
0282 747 65 10