Seyyid Sinan BOZTEPE


Hindilerin Özgürlüğü…

Yeni Yıl denilince akla ilk gelen; hindi, eğlence, milli piyango heyecanı oluyor. TRT’li yıllarda da, günümüzün çok kanallı zamanında da klasik hep aynı görüntüler. Vur patlasın çal oynasın… Övünürüz ya; nüfusumuzun yüzde doksan dokuzu da Müslüman’dır! Bu nasıl Müslümanlık ise? Neyse ben sözüme devam edeyim, yoksa gericilik ve çağ dışılık ile suçlayanlar olabilir!


 Hindi demişken, her kurban bayramında hayvan hakları savunucuları, kurban kesenleri canilik ve ilkellikle suçlarlar ya, sözüm ona hayvan hakları savunucularıdırlar, ama ne hikmetse iş yılbaşı olunca koyun kestirmeyen bu tipler hindilerin peşine düşer ve sofralarını onların etleri ile süslerler, işte buda bir başka muamma. Bende her yılbaşı hindileri savunuyorum, yazık bu hayvancıklara, bir avrupa geleneğinin mazlum ezilenleridir onlar…

 
Hindi, eğlence, milli piyango; yılbaşı denilince sanırım bu üç kelime birçoğunuzun da her zaman aklına ilk gelenlerden olmuştur.
 
Tüm samimiyetim ile bir şey demek istiyorum; illa yılbaşı kutlayacaksanız şayet gelen yeni yılı hindisiz, alkolsüz, dansözsüz, milli piyangosuz, süslenmiş çam ağaçsız kutlayın! Şimdi diyeceksiniz ki bu nasıl kutlama, içinde avrupayi bir şey yok, efendiler biz eğlenmek ister isek şayet Anadolu’nun kültürüne uygun gelenek ve göreneklerimizle de gayet güzel eğlenebiliriz, yeter ki özümüzü kaybetmeyelim ve değerlerimize sahip çıkalım vesselam…
 
Yeni yılda eğlenirken peki geçen yılları ne yapacağız? Geride bıraktığımız yıl bir enkaz halini almışsa, gerek bize gerek bizim yüzümüzden çevremize bir fayda sağlamamışsa hangi akıl ve mantık doğrultusunda yeni yılı kutlayacağız. Bir depremden hemen sonra eğlence düzenlemek garip değil mi sizce? 
 
Geride kalan seneyi muhakeme etmemek ne insani ne akli ne de vicdanidir! Hele ki; terör belası yüzünden neredeyse her gün asker evlerine ateşlerin düştüğü bir memlekette, ana ve babaların bayraklara sarılmış tabutlara sarılıp ağladıkları bir memlekette, çöpten ekmek toplayanların neredeyse her sokakta görüldüğü bir memlekette, genelevlerin - kadın sığınma evlerinden çok olduğu ve binlerce kadının fuhuşa sürüklendiği bir memlekette, töre cinayetleri ile yargısız infazların olduğu bir memlekette, alkol – sigara – uyuşturucu illetinin ilkokullara kadar uzandığı bir memlekette, çocukların kışın terlikle okula gittikleri bir memlekette, asgari ücretin asgari harcamaları karşılamadığı ve geçim sıkıntısının babaların belini büktüğü bir memlekette, yaşlıların huzurevlerini doldurduğu bir memlekette yeni yıl kutlamaları düzenleyenleri ve buralara iştirak edenleri vicdan sahiplerinin takdirine bırakıyorum…
 
Belki diyenleriniz vardır; tüm bunları ben mi düzelteceğim, ben mi tüm bunlara sebep oldum ki eğlencemden geri kalayım? Efendiler, zaten hepimiz üzerimize düşeni yapsaydık, yukarıda saydıklarımın hiçbiri olmayacaktı! Demek ki hepimizde az veya çok birşeyleri eksik noksan ve hatalı yaptık. Memlekette olup biteni az bile yazdım, bir de dünyayı düşünseniz, daha ne çirkinlikler olup bitmekte. Ağlanacak bu hale; hindi, hindisi olmayan tavuk pişirip yiyor, televizyondan nağmeler dinleyip kendimizden geçiyoruz. Gaflet uykusu dedikleri bu olsa gerek…
 
Yılbaşı gecesi sorulacak sorular; ben kimim, yaradılış gayem nedir, ne yaptım, neye sebep oldum, hatalarım neler, faydalarım neler, eski yıldan ders alıp yeni yılda ne güzellikler yaparım… Sorular böyle uzayıp gitsin.
 
Hindilerin özgürce yaşadığı bir yeni yıl dileğiyle…
 
0282 726 91 91
0282 747 65 10