Özber Çetin


İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası Çıkıyor

Değerli okurların sizleri bu hafta çalışma hayatımız için çok ama çok önemli konu olan İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası ve olası değişiklikler hakkında kısaca bilgilendirmeye çalışacağım.


İş Sağlığı ve Güvenliği kanunu yıllardan beri süre gelen iş kazaları ve meslek hastalıklarının daha aza indirilmesi, mevcut sağlık ve güvenlik koşullarının daha da iyileştirilmesi ve bugüne kadar yanan canların, son bulan hayatların bir daha son bulmaması için acil olarak hazırlanmalı ve yürürlüğe girmelidir. İş Kazaları ve Meslek hastalıklarında başı çeken ülkelerden birisi de Türkiye dir. Bu anlamda geçte olsa çalışma şartlarının iyileştirilmesi açısından böylesine bir yasaya ihtiyaç vardı. Yasa kamu ve özel sektör olmak üzere tüm işyerlerini, işveren ve işveren vekillerine, stajer ve çırakta dahil olmak üzere faaliyet alanlarına bakılmaksızın uygulanacaktır.
 

Aslına bakılırsa bu konu sadece bizim ülkemizin değil m dünya ülkelerin sonudur. İlk kez 1974 yılında İngiltere de yürürlüğe giren kanun bizde maalesef bu güne kadar İş Kanununun içerisine yerleştirilen bazı maddeler ile geçiştirildi.                                            

 
 

"İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNDE ÖZEL BİR KANUNUMUZ YOK"

 
 

Türkiye'de halen iş sağlığı ve güvenliği alanında özel, müstakil bir kanun bulunmamaktadır, iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin hükümler, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 77-89. maddeleri arasındaki hükümlere göre yürütülmektedir. Bu nedenle kanuni uygulamalara sadece iş kanunu hükümlerine göre çalışanlar faydalanmaktadır.

 

Yeni kanunu incelediğimizde, iş sağlığı ve güvenliğinde "kuralcı yaklaşım"dan ziyade "önleyici, iyileştirici ve geliştirici" bir yaklaşımın hedeflendiği görülmektedir.

 
 

‘’İŞYERİ HEKİMİ İÇİN 50 İŞÇİ ŞARTI ORTADAN KALKIYOR’’

 
 

"Bir iş yerinin birden fazla işveren tarafından kullanılması halinde işverenler, iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin belirlenmesini ve uygulanmasını iş birliği içinde yapacaklar. Alt işverenin kendi çalışanları için iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğini, asıl işveren sürekli olarak denetleyecek. İş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı görevlendirme veya hizmet alımı yükümlülüğünde aranan 50 işçi çalıştırma şartı kaldırılmaktadır. İşverenlere, yangınla mücadele, kişilerin tahliyesi, ciddi ve yakın tehlike gibi acil durumlar için önceden planlama ve hazırlık yapma yükümlülüğü getiriliyor. Sağlık kuruluşlarına, kendilerine intikal eden iş kazası ve meslek hastalıklarını 10 gün içinde bakanlığa bildirme yükümlülüğü getiriliyor."

 

Yeni kanunla işveren, çalışanlarının iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili görüşmelere katılmalarını sağlamak ve görüşlerini almakla yükümlü kılınacaktır.

 

Ayrıca Ülke genelinde iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili politika ve stratejiler konusunda öneriler geliştirmek ve tavsiyelerde bulunmak üzere kamunun ve çeşitli sosyal tarafların temsil edileceği Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi'nin kurulması amaçlanmaktadır.

 

İş sağlığı ve güvenliği konularında çalışmalara katılma, tedbir alınmasını isteme, tekliflerde bulunma ve benzeri konularda çalışanları temsilen iş sağlığı ve güvenliği çalışan temsilcisi ihdas edilmektedir. İş yerinde iş sağlığı ve güvenliği için alınacak tedbirlerin maliyeti çalışanlara yansıtılmayacaktır.

 

İş yerlerinin, çalışma ortam ve şartları dikkate alınarak az tehlikeli, tehlikeli, çok tehlikeli olmak üzere 3 gruba ayrılması sağlanacak. İş yerlerinin hangi gruba gireceği İş sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü başkanlığında kurulacak komisyon tarafından belirlenecektir.

 

 Bir sonraki yazımda güncel ve açıklayıcı konularda tekrar görüşmek dileğiyle sağlıklı, huzurlu ve mutlu günler dilerim.

 
 
 

  

0282 726 91 91
0282 747 65 10