Seyyid Sinan BOZTEPE


Kan ve Kılıç.

Bir Muharrem Ay’ı daha yaklaşıyor, hüzün dolu kederli günler geliyor. Hz. Muhammed’in (sav) torunu Hz. İmam Hüseyin (as) ve 72 yareninin şehid edildiği kanlı AşÃ»ra günü yaklaşıyor.


 Hz. İmam Hüseyin efendimiz daha küçük bir çocukken, O’nun ümmet tarafından şehid edileceği haberi Hz. Muhammed’e Cebrail tarafından iletilmiş, o gün Peygamberimiz yanında oyun oynayan torununa bakarak gözyaşı akıtmıştı. Demek ki Peygamberin küçük torununa gözyaşı akıttığı gün yaklaşıyor.

 
 

Muharrem’in onuncu yani arapça Aşûra günü zalim Yezid ordusunun vahşeti Kerbela sahrasını yakıp kavururken, insanlık tarihinin o güne kadar görmediği ve duymadığı bir vahşet sergileniyordu… Peygamber evlatları tek tek şehid ediliyor, bunla da yetinilmeyip başları gövdelerinden koparılıyordu. Tarifi imkânsız bir gün, kesilen başlar gözü dönmüş canilerce mızraklar ucunda dolaştırılıyordu.

 
Neydi Ehl-i Beyt’in suçu; Peygamberin gösterdiği doğru yoldan sapmamak mı, İslam dinini korumak mı, Kuran’a sahip çıkmak mı, mazlumları zalimin şerrinden korumak mı, vahşi Muaviye ve oğlu zalim Yezid’e bayun eğmemek mi? Neydi bu mazlumların suçu? Evet, tüm bu saydıklarım suç ise Ehl-i Beyt hepsini işledi. Ve tüm samimiyetim ile söylemekteyim ki bunların hepsi uğruna bende can vermeye ve bedel ödemeye hazırım.
 
Ne mutlu o mazlumlara ki zulme boyun eğmeyip kanları ile zalimlere ders verdiler, Allah’ın dinini ve Kitabını ayaklar altına alınmaktan korudular. Bundan sebeptir ki asırlardır İmam Hüseyin efendimize rahmet, zalim Yezid’e ise lahnet okunur… Tarih işte böyle cezalandırır zalimleri.
 
Şimdi gelgelelim bize; biz bu savaşın neresindeyiz? Hüseyin tarafında mı, yoksa Yezid tarafında mıyız? Mazlum muyuz, yoksa zalim miyiz? Asıl önemli olan mesele bu!
 
Dünya; dini, mezhebi, ırkı ne olursa olsun zalimlerin tekeli altında inilerken bizim safımız kimden yana acaba. Her Muharrem Ay’ı gelip Aşûra günü çattığında Hz. İmam Hüseyin efendimiz bize çağrı yapmakta; “Uyan ey insanlık, zalime boyun eğme” demekte. Aradan 1372 sene geçmesine rağmen bu çağrı daha dün gibi taze. Ama duyan kulak, gören göz, anlayan şuur nerede?
 
Daha anlayamadığımız içindir ki İslam ümmeti içinde kardeşkanı dökülmekte. Bahreyn, Irak, Suriye ve daha nicesi kan kızıla boyanmakta. Tıpkı Kerbela…
 
Mezhebi, ırkı ne olursa olsun zalim zalimdir. Gelin el ele verip haykıralım mazlumluğu, kulakları sağır edercesine… Belki sesimizi bir duyan olur!
 
Tarih Kerbela’yı “kanın kılıca karşı zaferi” olarak yazıyor, peki biz neyiz; kan mıyız, yoksa kılıç mı? Cevabı sizde…
 
0282 726 91 91
0282 747 65 10