Böyle bir ortamı gözlemleyen baba nefes almak için balkona yönelir,
Hava soğuk dışarısı adeta buz kesiyor rüzgâr asırlık ağaçları bir - bir kırıyor ortalık toz duman

Yanı başındaki cami ıssız ışıklar sönük ve minaresi şiddetli rüzgârın etkisiyle
Bir sağa bir sola hareket ediyor
Sokaklar öksüz caddeler ıssız,
Sert rüzgârın getirdiği yağmur damlaları, kurşun gibi sokak lambalarına çarpıyor
Havanın soğukluğu insanın taa iliklerine işliyor.

Böyle bir ortamda bir el arabası gıcırtısı sessizliği bozuyor.
Baba eğilip bakıyor yaklaşık 18 yaşlarında bir genç,
Elinde çöp arabası sırtında yamalı hırkası ile belirli belirsiz şarkılar mırıldanıyor.
Hemen karşısındaki çöp bidonunu görünce hızlanarak yaklaşıyor ve inanılmaz bir sevinç ile
Bidonu karıştırarak ayıkladığı kartonları arabaya diziyor…
Üzerine çıkıp çiğniyor ve tekrar aşağı inip bidonu karıştırıyor.
Ne rüzgârın sesi ne fırtına ne de şiddetli yağmur gencin umurunda değil,

Evin içindeki umutsuzlukla bir süre önce kendisini balkona atan baba gördüğü manzara karşısında şaşkınlık içinde donup kalır.

Genç delikanlıyı izlemeye devam eder bir süre sonra yanına caddenin diğer tarafından gelen arkadaşı ile buluşurlar

İki genç arabalarını da alarak binanın kuytusunda mola verirler
Bu arada iliklerine kadar ıslanmışlar ama umurlarında değil,
Çünkü arabalarını karton ile tıka basa dolu gece verimli geçmiş anlaşılan,
Bu kısa mola da akıllarında ve dillerinde ve dökülen sözlerde…
Ne sevgili… Ne de aşk, buram buram memleket özlemi dökülür dillerinden,

Baba konuşmalara kulak misafiri olur

Gençlerden biri bizim ne güzel köyümüz vardı etrafı zeytin bahçeleri ile bezenmiş,
Fakirlik olsa da sıcak bir yuvamız vardı, biz kardeş gibiydik,

Diğer arkadaşı, "Ne yazık ki birbirimizi sevmedik değer vermedik birbirimizi çekemedik
Şimdi vatansız yersiz ve yurtsuzuz.

Hiç aklımıza gelmeyen bu çöp bizi bir araya getirdi

Şimdi gerçekten kardeş gibiyiz, ama çok geç…
Çünkü artık ne bir vatanımız, ne zeytin bahçelerimiz, ne de sıcak bir yuvamız var.
Hadi bakalım yolumuz uzun kartonları teslim etmeliyiz diyerek arabaları çekmeye başlarlar.
Yağmur kartonları yeterince ıslatmış yük ağır gençler arabalara asıla asıla ara sokaklara girer ve gecenin karanlığında kaybolurlar.

İnsan olarak bazen sahip olduğumuz zenginliklerin farkında değiliz
Ne dersiniz artık farkında olmamızın zamanı gelip geçmedi
Hadi hep birlikte sahip olduklarımızın farkına varalım ve umutsuzlukları umuda çevirelim
Nice vatansızlar umuda koşarken
Biz avuçlarımızdaki umutlarımızı öldürmeyelim…

Sağlık ve umutla kalın