İnsanın birazcık gayret ve özverili olması gerekiyor. Zaten yaratılıştaki gerçek manada
bu değil mi?
İnsanın insanı sevmesinden başlayarak, bu yelpazeyi oldukça genişletmek ve bütün
varlıklar üzerine hakim kılmaktır gerçek sevgi. Menşei kalp, yolu göz, mekanı
mevcudat.
Şu ırk, bu milliyet, o renk ve falan meslek demeden insana karşı hadsiz sevgiler neden
bayraklaştırılmasın ki ? Birazçık düşünüldüğünde kin ve nefretin asıl zarar verdiği
yerin çıkış noktası ve kaynağı olduğunu tespit etmek zor olmasa gerek.
Kavanoz içerisindeki baldan, dışarısındaki arının gıdalanma çabsına teşbih edebilir
bu olay. Baldan zerre miktarı eksilmemesine rağmen, zaman ve gücünü boş yere heba
etmek belki arı için doğal olsa da, insan için düpedüz ahmaklıktır. Zira insan hisleriyle
değil aklı ile hükmeden tek varlık olma özelliğine sahiptir.
Şems Tebrizi ve Mevlanan Celaleddin’i Rumi’nin muhabbetleri derecesinde bir başka
dostluk numunesi gösterilmeyeceği bazı tarihçiler tarafından kaleme alınır. Öylesine
muhteşem bir dostluk ki, yaşadıklar dönemde dillere destan olmuştu.
Ne var ki Mevlana’nın öğrenciler i bu olağanüstü sevgiyi hazmedemeyip, cinnet
noktasına ulaşmışlardı. Ta ki bir gece sohbetinde ansızın lambayı söndürüp Şems
Tebriz’i boğmalarıyla Mevlana’nın sevgisine yok ettiklerini sandılar.
Oysaki Mevlana’nın sevgisi bir değil bin öğrenci, onbin Şems’e yeter ve artardı bile.
Tıpkı bir güneşin binlerce ulus, milyarlarca insanı ışıtıp, ısıttığı gibi. Bu sayılar katlanıp
katlanıp artsa da güneş ısısının kimsecikler üzerinde eksilme olmayacağı kesindir.
Bunu her mevhum üzerinde müteala edebilirsiniz. Bu kavram yerine hangi kelimeyi
koyarsanız koyun hepsinde de sınırsızlığı ve hadsizliği görmeniz mümkündür.
Cebinizden üç kuruş verdiğinizde paranınız azalacağını söylemeye ne gerek. Ama sevgi
için bu söz konusu değildir. Kazanılması zor olmayan, harcandığındaysa azalmayan bu
hasleti öyleyse neden sarfetmekte cömert davranmıyoruz ki.
Yüzünde tebessüm ve gülüçüklerle dünyayı temaşa etmenin hazzını mutlaka
yaşamalıyız. Samimi ve de doğal şekli ile insanın istediği kadar harcayabileceği ama
bedeli ödenmeyecek derecede kıymetli bu mevhumu yerli yerinde kullanmakta aynı
zamanda bir hünerdir.
Dünya her ne kadarda zorluklar mekanı, meşakkat diyarı addediliyorsa da, tatlı sıcak
gülücüklerle azda olsa çeşitli sıkıntıları hafifletebiliriz.