Gözden kaçırmayın

Yeniyol, Saray’da incelemelerde bulunduYeniyol, Saray’da incelemelerde bulundu

Dünya çapında popülerleşen ve ılıman iklime sahip, orta pH'lı alanlarda kolaylıkla yetiştirilebilen aronya meyvesi, üzümsü meyveler arasında yer alıyor. Aronyanın koyu mor veya siyah renkte tatlı-tart meyvelere sahip, besleyici bir çalı bitkisi olduğu söylendi.

2-3 YIL İÇİNDE ÜRÜN VERMEYE BAŞLIYOR

Çok yıllık ve çalı formundaki bitkinin boyunun 2-2.5 metreye kadar ulaşabildiğini ifade eden yetkililer, “Baharla beraber yeşil yaprak oluşturuyor ve nisan itibarıyla beyaz çiçeklere bürünüyor. Mayıs ayı geldiğinde ise çiçeklerin yerini meyveler alıyor. Aronya yetiştiriciliğinde hasat ise ağustos ayı sonrasında yapılıyor ve sonbaharda kızıl yapraklar dökülüyor. Güçlü kökleri ve farklı toprak türlerine uyum göstermesi ile tanınan aronyalar, hızla gelişerek 2-3 yıl içinde ürün vermeye başlıyor. Aronya yetiştiriciliği fidan dikimi ile gerçekleşiyor” dedi.

ARAZİLER TEMİZLENMELİ

Güneye bakan ve güneye hafif meyilli olan arazilerin temizlendikten sonra 50 santimetre derinlikte işlenen toprağın dikime hazır hale geldiğini de ifade eden yetkililer, “Makineli hasat yapılacaksa sıra arası en az 4 metre, sıra üzeri 0,75-1,25 metre arasında oluyor. Ocak şeklinde aronya yetiştiriciliği için 2-2,5 metre sıra arası ve 1,5-2 metre sıra üzeri mesafe öneriliyor. Ocak şeklindeki aronya yetiştiriciliğinde dekara 180 ile 220 adet fidan yeterli oluyor. Tüplü fidanlar ise tüp yüksekliğinden biraz daha derinde olacak şekilde dikiliyor ve bu sırada çukur, ⅓ oranında yanmış çiftlik gübresi ve yüzey toprağı karıştırılarak yapılan harçla dolduruluyor” şeklinde konuştu.

 

 

SAF AZOT VERİLİYOR

Aronya yetiştiriciliği için fidan dikildikten 3-4 hafta sonra bitki başına 14 ile 18 gram kadar saf azot verildiği bilgisini veren yetkililer, “Bunun için amonyum sülfat veya kompoze gübreden yararlanabilirsiniz. Ayrıca yüzlek köklü bir bitki olan aronyanın dibinin sürekli nemli tutulması ancak su altında kalmaması gerekiyor. Bunun için dikimden sonra haftada en az 2 kez sulama tercih ediliyor. Buna ek olarak, aronya fidanlarının ilk 1-2 yıllık süreçte susuz bırakılmaması oldukça önemli. Bakım kapsamında; boğaz doldurma, yabancı ot kontrolü ve malçlama yapılıyor. Adaptasyon kabiliyeti yüksek olan aronya, farklı topraklarda ve geniş pH aralığında yetiştirilebiliyor. Drenajı iyi, orta bünyeye sahip ve organik madde açısından zengin topraklarda aronya yetiştiriciliği daha iyi oluyor. Ayrıca pH derecesinin 6 ile 6,5 arasında olması tavsiye ediliyor” ifadelerini kullandı.

HASADA UYGUN OLGUNLUKTA TÜKETİLMESİ ÖNEM ARZ EDİYOR

Salkım şeklinde yetişen aronya meyvesinin bir salkımında 5 ile 15 adet meyve bulunduğunu ancak bu meyvelerin olgunlaşmasının budama şekline, bırakılan dal tipine, iklime ve türe bağlı olarak 90 ile 110 gün arasında değiştiğini dile getiren yetkililer, “Ortalama eylül ayı başında olgunlaşan meyveler yumuşayarak renkleniyor ve tatlanma meydana geliyor. İrileşen meyveler, tam olgunluk evresinde elle veya makineyle hasat ediliyor. Olgunlaşmamış meyveler toplandığında kalite daha düşük olduğu için hasat öncesi olgunlaşmadan emin olmalısınız. Hatta henüz rengini almamış olan meyveyi kesinlikle tüketmemelisiniz. Aronya üretimi için meyvenin koyu mor renkli, iri taneli, yumuşak ve hasada uygun olgunlukta tüketilmesi önem arz ediyor. Ayrıca hasat yaparken toplayan kişi mümkün olduğunca en az taneyi elde biriktirerek ayırıyor. Böylece meyvelerin ezilmesi, bozulması önleniyor. Özellikle ilk iki yıl elle hasat önerilirken üçüncü yılla beraber makineli hasada geçilebiliyor” dedi.

Haber / Dilek Hilal DURAN