Amca feryat figan. Gelip geçen acıyor. Amcayı teselli etmeye çalışıyorlar, su filan veriyorlar.
Bu nasıl bir iş arkadaş?
Bu nasıl bir merhametsizlik?
80 yaşındaki bir insanı, üç kuruş için sokağa mecbur ettiğimiz için utanacağımıza, bu insanın kazanma ihtimali olan o üç kuruşu da çok görüyoruz.
Utanın diyecem ama nafile..
Yahu adam dükkanının sınırlarını aşmış, sıra sıra sepetler dizmiş yaya kaldırımına onu niye görmezsin birader…
Onu görmezsin de, bir köşede oturmuş ihtiyara sataşıp, ne güçlü olduğunu, görevi nasıl yaptığını mı ilan edersin aleme?
Velev ki amca yanlış yapmış.
Bunun yolu yordamı yok mu?
aa hamhalat?!
Siz ıhlamur toplamanın ne kadar zor bir şey olduğunu bilir misiniz?
Tek tek, yaprak yaprak, çiçek çiçek toplanır.
Sabır ister yani.
Kimbilir nereden toplamış.
Bırak satsın.
"Olmaz hemşerüm yassah"
Yasaklara gelesiniz hayınlar, zalımlar..
Çok şükür memlekette problem kalmadı.
Adapazarı Belediyesi her bir işi hakkınca yaptı, bu ıhlamurcu amca kamu düzenini bozuyordu, ona da haddi bildirildi.
Var mı öyle kayıtsız, kuyutsuz kazanç ıhlamurcu amca..
Üstelik vergi de vermiyecen he mi?
Böyle yakalarlar seni işte.
Niye çalışıyorsun sen?
Bir lokma, bir hırka yeter sana.
Dünya malı dünyada.
Sen bakma öbür taraflara.
Onlara o servet verildiyse, vardır bir hikmeti.
Karun da öyle dememiş miydi?
"Benim bu servetim ilmim sayesindedir"
Mesela bak, ilim sahiplerine hepsi bir tarikatın tepesinden ilim dağıtıp, zengin oluyorlar.
Onlar asla Türkiye Cumhuriyetine vergi vermezler.
Yurt yaparlar,
Kuran kursu yaparlar.
Vakıf, bağış filan…
Hep vergiden muaf.
Kendi varislerine ve onların da varislerine ve ondan da ötesine yetecek kadar, topluyorlar topluyorlar.
Gel keyfim gel.
"Allah Allah" diye diye senden himmet, öbüründen hizmet, hükumetten destek.
Keşke bu kadar olsa. Enternasyonel çalışıyor mübarekler.
Onlar, burada ihya..
Hesaplarına göre, orada da ihya.
Lakin, buradaki hesap orada hükümsüz kalır, bilmezler..
Orada zabıta hesabı ile yürümez işler.
Doğup, büyüdüğüm topraklardan kurban bayramı ve kurban kesimi ile ilgili bir şeyler yazacaktım.
Gördüm ki; merhametsizlik ve duygu fukaralığı her yerimizden fışkırıyor.
Kurbanlık hayvanlara yapılan merhametsiz, mekanik muameleyi gündeme taşımak gereksiz geldi.
Kesilmiş hayvanın başında, aynı hayvana ortak hisse sahiplerinin şurdan burdan başlayıp,
siyasete bulaşıp, küfürlü hakaretli tartışmalarına ne demeli? Bayram yahu bayram..
Bir şey diyemedim.
Dondum kaldım.
Yerime birini vekil edip kaçtım oradan.
Ağaları, beyler, yukardakiler!!!
Kimler geldi, kimler geçti.
Siz de gideceksiniz.
Bu ektiğiniz tohumlar memleketi çorak etti bilesiniz..
Memleketin, ruhu uçtu bilesiniz.
Gidilen yol yol değildir göresiniz.
Hadi kalın sağlıcakla..
Yorumlar