Her sene olan tekrarlarımız vardır bizim.
Ramazan'da orucu ne bozar? tekrarı gibi bir şey.
Bu yıl kaç tane şişme Noel Baba'ya kurşun sıkıldı?
Kaç kişi "Noel Baba ahlaklı bir adan değil,damdan giriyor" yorumu yaptı bilmiyorum.
Bazı yerlerde kutlama hazırlıkları ve ışıklandırma rahatsızlık vermiş.
Sökülmüş, kutlamalar iptal edilmiş.
Batı kültürü ya ondan..
Okullara da kutlama yapmama talimatları gönderilmiş.
Yani,rahatsız olunmuş.
Oysa başka şeylerden rahatsız olunmalı önce.
Anormal hallerin, normale kılıflanmasından,
şiddet, cinayet, tasallut, tecavüz hallerinden mesela..
Meselâ,
Düşünmemekten rahatsız olunmalı.
Değerlerin, değersiz hale getirilmesinden.
Mesela,
yoksulluğunu gizlemeye çalışan, elindeki az miktardaki paraya, sonra da raflara bakan insanları görmeli gözler, rahatsız olunmalı..
Yani rahatsız olmak önemli bir şey.
Farketmek demek.
Gidişatın iyiye doğru olmadığını görmek demek.
Rahatsız olmak hep alkış, hep coşku, ya ya ya, şa şa şa yapmayı lüzumsuz görmek demek.
Bir başka açıdan bakacak, eleştirel bir göze sahip olmak demek.
Rahatsız olmak, hamasetin ve yanlışın kürek mahkumluğunu reddetmek, anormalliğin normale teviline itiraz etmek demek.
Rahatsız olmak insanca düşünmek demektir.
Müslümananca, sol'ca, sağ'ca, mao'ca düşünmek değil,
önce insanca düşünmeyi, akletmeyi, ayırt etmeyi, adalet etmeyi başarmak demektir.
Sonra herkes kendi kulvarında düşünsün.
Ne mahzuru var?
Rahatsız olmak, milleti yaran, bölen, budayan her türlü söyleme itiraz etmek demek.
Dün sana yapıldığı için rahatsız olduğun şeyin, diğer mahalledekilere yapılmasına itiraz etmek; rahatsız olmak demek. Aynı zamanda da erdemli insan olmak demek.
Hepimizin ayrı bir hikayesi var.
Hikayelerimizi belirleyen çoğu şey doğduğumuz evden başlıyor.
Büyüyüp, koştuğumuz sokaklar, beslendiğimiz sosyal çevreler, eğitimlerimiz, ufkumuz,
zihinsel yetkinliğimiz, yaşam şeklimiz, giyim kuşamımız farklıdır.
Ama ortak hikayemiz vatanımızdır.
Bir "aynı gemideyiz" benzetmesi dolanır ortalıkta.
Gemi varsa, kaptan vardır.
Hatta illâ "tek kaptan" diye tutturanlar vardır.
Gemi sağa sola çarpıyorsa, kimi kazan dairesinde gemiyi yürütmek için çalışırken,
kimileri mescitte iş bitiriyorsa, önce kaptanı kritize etmek gerekir.
Geminin başına gelen her şey, kaptandan bilinir.
Kaptan hep masum, mağdur, sorumsuz;
miçolar hep kabahatli oluyor,
ve sen bundan rahatsızlık duymuyorsan arkadaş,
"Keser döner sap döner,
Gün gelir hesap döner"
O vakit zıplaman da, ağlaman da insaf etmediklerinin insafına bağlanır.
Hadi bakalım, az bir düşün bunu.
Sağlıcakla kalın.
Umut var olun.
Enseyi karartmayın.
Mutlu yollar, mutlu yıllar getirir.
Yollara dikkat edelim.
Yorumlar