Madalyonun arkasında halka hizmetin ateşten gömlek olduğu yazılıdır. Sancılı bir duruş söz konusudur koltukta. Ve madalyonun tam ortasına “Bir saat adaletle hükmetmenin bin yıllık ibadete bedel olduğu” ibaresi kazınmıştır. Aksini düşünmek dahi korkunç. Tabi söylediklerimiz düşünenler ve imtina edenler içindir. Yani “Anlayana sivrisinek saz, anlamayan davul zurna az.”
Aday adaylığı yarışında AK parti dışında kalanları anlayabiliyorum. Onlar idealleri uğruna yıllardır bir mücadelenin içinde oldular. Bedel ödemiş kişiler ya da bedel ödeyenler ekolünden geliyorlar. Gerekirse yine de bedel ödeyebilecek mefkûrenin serdengeçtileridir.
AK Parti aday adayları için bunu söyleyemiyorum. İki dönemdir esen taun rüzgârı etkisiyle insanımız layık olmayan kişileri en üst makamlara taşıdı. Tabi üstlendiği misyonu layık’ı ile icra edenlere sözümüz yok. Bu niteliklere haiz çok az yönetici çıkmıştır iki dönem zarfında. Diğerleri hizmet yerine hezimet sunmuşlardır. Buna rağmen yine de halkın gücüyle aday adayı olmayı bir ganimet şeklinde değerlendiriyorlar.
Ganimet olmasaydı bir partiden yirmi kişi aynı koltuğa talip olmazdı. Yani bal tutan sadece parmağını yalamıyor. Peteği olduğu gibi zimmetine geçiriyor. Yedi göbek sülalesi iş sahibi oluyor. Emme basma tulumba kafalar, itirazsız atılan imzalar, dünyanın uşağı insanlar için mülk edinebilmenin altın anahtarları. İşte bu altın anahtar için kılıçlar kınından sıyrılmış. Yani aday adaylığı açıklamaları gırla gidiyor.
AK Partili aday adayları son kez esecek rüzgârın sürüklediği son noktaya ulaşmanın gayreti içindeler. Pekâlâ, biliyorlar ki gerçek halk iradesinin hakim olduğu seçimlerde her elini kolunu sallayan başkan olamaz. Hele hele üç koyunu güdemeyenler değil belediye başkanı, başkanın odacısı dahi olamaz.
Yorumlar