Efendim sözüm ona CHP’nin Çerkezköy Belediye Başkan aday adaylarından Vahap Akay, İzmir menşeli bir araştırma şirketinin anketörlerini bir dostunun lokantasının ikinci katına çıkartmış, önce karınlarını doyurduktan sonra sırf onlara kıyak olsun diye, “Siz yorulmayın ben insanları sizin ayağınıza getiririm” demiş.

Eşini dostunu (yetmiş dört kişi olduğu söyleniyor) getirttikten sonra da anketörlere Çerkezköy’de Akay rüzgarının fırtınaya dönüştüğünü göstertmiş. Hayda bunu duyan CHP İlçe Başkanı da olay mahalline intikal edip tutanak tutmuş ardından da durumun vahametini genel merkezine iletmiş.

E o iletirde yukarıdan hiç tepki gelmez mi? Gelir elbet, başta Meclisin en güzel vekili Dr. Candan hanım kızmış. Vahap Akay için “emek hırsızı” babından bir şeyler söylemiş.


Ciddi bir araştırmadan çok işin maddi boyutuyla ilgilendiği ortaya çıkan aynı firmanın başka elemanları da Saray’a gelmiş. Onlarda biraz gezdikten sonra görüştüklerine “Abi biz yüksek okul öğrencisiyiz, yüz kişiyle anket yapsak yevmiyemiz 100 TL’ye gelir” demişler.

E bizim siyasetçilerimiz Saray’da da yardımseverliklerini gösterip onları Kazım Malkoç’un çay ocağına tıkmışlar. Tıkarken de, “Kardeşim hiç yorulmayın buraya gelenlerle görüşün yeter” babından demişler. Çaylarını beleşe getiren anketörler işlerini yapıp kişi başına 1 TL’den yevmiyelerini epeyce doğrultmuşlar. Bu olay Saray cihetinde yayılsa da, “Ulan böyle bir anketle belediye başkan adayı mı belirlenir?” denilip ciddiye alınmadığı gibi şikayete bile gerek duyulmamış.


Efendim ortalığı karıştıran anket mevzusunun özü bu, artık muhitimizde herkes anketle yatıp anketle kalkıyor. Mevzuyu konuştuklarımız içinden ankete müdahale eden siyasileri suçlayanlar olduğu gibi, anketlere bel bağlayan siyasi parti yetkililerine kızanlar da çıkıyor.

İşte bunlarda, “Haydi bağlayıcı olmayan bir temayül yoklaması yapacak kadar üyenize güvenmediniz, bari işini profesyonelce yapan bir araştırma şirketiyle anlaşsaydınız. Anlaştığınız şirket de işin mokunu çıkarmadan sadece ilçe merkezlerinin değil, belde ve köylerinde nabzını tutup daha sağlıklı bir sonuç elde etseydi.” Babından söylüyorlar.


Anket skandalı hikâyesini kısa kesip dönelim istiyoruz siyasi arenamızda en çok konuşulan dedikoduya. Efendim bu haftaki hit dedikodumuz, aday adayı sayısı bakımından CHP’ye fark atan AK Parti saflarından geliyor.

Bu dedikoduya göre, AK Parti’nin Saray Belediye Başkan Adayı Oğuz Engin’miş. Başbakan danışmanı olduğu söylenen asker arkadaşından, “Senin adaylığın garanti, sen kendine şimdiden bir seçim bürosu tutup çalışmalarına başla” talimatı almış.

Alınca da Saray’ın tam göbeğinde (Akbank bitişiği) devasa bir yeri seçime kadar 50 bin TL’ye kiralamış. AK Parti bayraklarıyla süslü bürosunun camına Başbakanımızla kendi yakışıklı fotoğrafını yan yana yapıştıran Engin şimdiden seçim çalışmalarına başlamış.


Saray’da en çok konuşulan bu mevzu hakkında dostum AK Parti Saray İlçe Başkanı Ecivet Sevim’e kakılayım istedim. Yolda gördüğüm Ecivet’e, “Yahu sizim adayınız çoktan belirlenmişte haberimiz olmamış. Haydi, bana çıtlatmadın diyeyim peki bunca adamdan aday adaylığı müracaatı niye aldınız. Yazık değimli bunca insanın başkanlık hayallerine, yazık değimli yatırdıkları bunca paracıklara.” Babından salvo atışı yaptım.

Yetinmedim bir de üstüne, “Yok, Sami Aksu için Orhan Gencebay’ın da (akil insanlardan olur) aralarında bulunduğu ünlü sanatçılar Başbakanımızdan garanti almış. Yok, Necati Sezer Başkanıma Başbakanım özel görüşmesinde söz vermiş. Yok, bizim İbram’a (İbrahim Duraklı) görev önceden tebliği edilmiş. Yok, asfalt Nureddin’e sözü İl Başkanım vermiş, falan filan.

Demek ki bunca balonla biz şimdiye kadar boşu boşuna uyumuşuz. Artık sana bile güvenim kalmadı.” Sitemimi ekledim.


Efendiliğinden ve karşısındakine saygısından ödün vermeyen dostumuz, “Olur mu öyle şey abi. Hiç kimsenin garanti aldığı falan yok kaldı ki daha aday belirleme süreci tamamlanmadı.” Dedi. O dedi ama bizde anında, “Yav adam boşu boşuna seçim bürosu için bir kucak dolusu parasını çöpe atar mı? Kaldı ki aday olamazsa birde o bürodaki yakışıklı resimleri sökmek var” dedik.

Haydi, hayırlı tıraşlar…