“Yahu gazatacı muhitimiz ilçelerindeki parti tabanlarının başka parti adaylarının peşinden gitmesinin anlamı nedir? Kaynatmacı gazatacı olarak bu mevzuda keseceğin ahkâmlar nelerdir?”
Babındaki soruların kıt aklımıza güvenen okurlarca sıkça gündeme getirmesi üzerine yırtık dondan şey çıkarır gibi, “Balık baştan kokarmış” gibi klasik benzetmeyle yetinmeyip “Siyaset pehlivanları partiler asında dansöz gibi kıvırtırken tabanında bir yerlerini oynatması doğaldır” dediğimiz çok olmuştur.
Biz böyle dedikçe de “Yav sende dediklerin gibi kıvırtmadan konuya bodaslama dalsana” diyecek okurlarımıza anlatalım efendim. Çerkezköy’de, Kapaklı’da ve Saray’da elbise değiştirir gibi parti değiştiren siyaset pehlivanları yüzünden seçmenin de kafası karıştı.
Kafası karışan seçmen de, “Ulan biz keriz gibi aynı partinin peşinde koşuyoruz, en iyisi parti değiştirenleri ters tarafa yatıralım da Anya’yı Konya’yı bir görsünler” kendilerine bugüne kadar zıt gelen parti adayların peşine düşüverdiler. Düşünce de onlara güvenip meydanlara çıkan pehlivanların motivasyonu bozuldu, bozulunca da bugüne kadar kıvırtmalarını unutup bir yerlerini oynatan tabanlarına öfke kusmaya başladılar.
Efendim hiç kimse alınmasın, girip çıkmadığı parti bırakmayan siyaset pehlivanlarının kendilerini bulunmaz Hint kumaşı olarak gördükçe, “Bunların kafası basmaz, biz onlara sopayı bile seçtiririz” babından düşünen genel merkezler olduğu sürece aha bu partilerin tabanları da tepkilerini böyle gösterirler.
Ya bilmediklerinden ya da kazanda isimlerini görmekten zevk duyacakları için “Hey gazatacı elbise değiştirir gibi parti değiştiren kimlerdir?” babından soru sorup bizi gaza getirmeye kalkacak okur olabilir. Olmasa da biz olduğu kabul edip isim vermeden muhitimize (Çerkezköy, Kapaklı ve Saray) bir göz atalım istiyoruz.
Bağımsızlık dâhil olmak üzere her seçimde parti değiştirip başkan adayı olan ve sonunda yine parti değiştirip belediye meclis üyeliğine kapak atanlar bizim muhitimizde. Seçildiği partisinden daha iyi hizmeti öne sürerek iktidar saflarına katılan, katıldıktan sonrada iktidarın tüm belediyelerine methiyeler düzen, aday yapılmayınca da rantlı işleri öne sürerek eleştirilerini ihmal etmeyip bir gecede eski partisine dönenler bizim muhitimizde. Sadece bu kadar mı? Değil elbet:
Babadan CHP’li olduğu söyleyip aday yapılmayınca bir gecede DP’li olup başkan adayı olarak meydanlarda boy salanlar bizim muhitimizde. ANAP’ta adaylıkla başladığı siyasi yaşamında sırasıyla Doğruyol Partisi, AK Parti, CHP ve sonunda DP’li olanlar bizim muhitimizde. DP’den başa güreşip sonunda AK Parti’li olanlar, SHP’de başladıkları seçim yarışında CHP gibi garanti partilere kapak atanlar bizim muhitte. Her seçimde aday olup ta kazanamadıktan sonra umudunu AK parti’de arayan ve oradan aday yapılmayınca bir gecede DP’ye geçenler bizde. CHP’den belediye meclis üyesi olduktan sonra bir sonraki seçimde DP’den ve şimdide AK Parti’den meclis üyeliğine aday olup bir sonraki seçimde geçeceği partisi merak edilenler bizde.
Elbise değiştirir gibi parti değiştirenlerin bu kadar mı olduğunu merak edecek olan okurlarımıza, “Bunlar ilk aklımıza gelenler, hepsini tek tek sıralamaya kalkarsak aha bu kazan dolup taşar” diyoruz.
Biz kazanımızı taşırmamak ve de elbise değiştirir gibi parti değiştirenleri daha fazla germeden bu konuyu burada kapatalım istiyoruz.
Kazancı gazatacı olarak muhitimizde bizlere sıkça sorulan sorulardan biri de kimlerin belediye başkanı seçileceğidir. Soranların gönlünde yatan aslanı iyi bildiğimizden olacak hepsinin nabzına uygun şerbet vermeyi becerdiğimizi, “Sizden bir cacık olmaz” demeyip “Durumunuz gayet iyi, biraz daha tempoyu arttırırsanız zafere ulaşabilirsiniz” dediğimizi inkar etmiyoruz.
Yanında gezen seçmenine gaz verdiğimiz adaylara da “Bu koltuk senin olmalı çünkü en iyi hizmeti ancak sen yaparsın” babındaki gazımızı da eksik etmiyoruz.
Hazır bize bugünlerde sıkça sorulardan bahsetmişken aklımıza gelen bir diğer konuyu da siz değerli okurlarımıza aktaralım istiyoruz. Efendim malumunuzdur muhitimizde aday tanıtımları sıkça konserlerle yapılıyor.
Yeterli kalabalığı toplayamama korkusuyla yapılan konserlerin adaylara ve seçmene nasıl olumlu bir etki yapacağını merak eden okurlarımıza söyleyelim efendim. Konserlerle kalabalığı toplayanların motivasyonu artar, artan motivasyonla da adaylar ve partilileri gaza gelir.
Gaza gelen adayların başarılı olup olmayacağını merak edecek okurlara bir-iki kelam daha ekleyelim istiyoruz. Efendim konserle de ola kalabalık kalabalıktır. Orada gaza gelenler gücünü meydanlarda daha da arttırır.
Ben bu gerçekle yola çıkıp konserlere bel bağlayan adaylara bir akıl vereyim istiyorum. Konserlere genelde oy kullanmayan gençlerin de geldiğini, kadın seçmeni çekmek için evlendirme programlarının düzenlenmesinin, bizim gibi erkek bozuntularını çekmek içinde bol dansözlü eğlencelerin düzenlenmesinin faydalı olacağının da altını da çiziyoruz.
Makarayla karışık karaladıklarımızı isteyen istediği şekilde alsın deyip “kalın salıcakla” diyoruz.