Saray ciheti için biz her ne kadar, “Acele etmeyin bu bir geçiş dönemidir, Başkan Çoban seçimde verdiği sözlerini tutacaktır” desek de vatandaş bizi hiç tınlamıyor.
Tınlamadığı gibi bir de ahkâmını kesiyor: “Bak gazatacı İrfan Başkan seçimlerin ertesi günü Kapaklı’nın mahallesi olan Karaağaç ile diğer köylerin yollarına çift taraflı fidan diktirdi.
Şimdi de Kapaklı’nın yollarını sıcak asfalt ve betonla kaplatıyor.
Kapaklı olmuş bir cennet, inanmıyorsan bir gece git Kapaklı’ya, git Kazak Gölü’ne.
Başkanı artık Kapaklı kesmiyor, Saray’ın mahalle olan bütün köylerine tıkanan kanalizasyonlar için kukasını gönderiyor.
Hal böyleyken en iyisi bizi de Kapaklı’ya bağlasınlar.”

Efendim bu Kapaklı’ya bağlanma mevzusu için bir iki kelam daha edeyim istiyorum.
Özellikle Büyükyoncalı ve Sefaalan mahallelerinde ikamet edenlerin söylediklerine göre, Başkan Mandalı, “Kapaklı’ya bağlanmak için referandum yaptırın, çoğunluğunuz ‘evet’ derse bu iş olur, bende size hizmet yağdırırım” demiş.
Bize aktarılanlara göre her iki mahallede yapılacak olan olası bir referandumda tercihler yüzde 80’lerde ‘evet’ yönünde olurmuş.
Hazır yeri gelmişken söyleyeyim istiyorum, bu referandum hikâyesi gerçek olursa, Beyazköy’de elden gidebilir, malumunuzdur onlar zaten yıllardır Çorlu’yu istiyor.

Kazanca gazatacı olarak bu Kapaklı’ya bağlanma isteği mevzusunu CHP’li dostlarla da görüşelim istedik.
Görüştüklerimizin kimi, “Bırak bağlansınlar beya, oraları zaten AK Parti’nin kalesi, manayla o beladan da kurtuluruz” dediler.
Onlar der de biz hiç demez miyiz, “Olur mu öyle şey siz oralara iyi hizmet ederseniz bir sonraki seçimde o kaleleri de alırsınız” diye.
Dedik efendim ama “Yok öyle yağma, herkes ektiğini biçecek, Cumhuriyetin değerlerine sahip çıkıp bize oy verenlere hizmette öncelik tanınacak” babından bir karşılık ta alıverdik.
Sözün kısası, CHP’ye oy vermeyen çiçekçi Hasan’a zabıta gönderilmesi mantığının mahallelerde de etkili olmasını isteyenler de var.

Anlayacağınız, birilerinin kama çıkarma peşine düşüp ihraç listesi ile vakit öldürdüğü, ötekileri de kendilerini savunmakla yetinmeyip karşı taarruzu planladığı bugünlerde, yeni mahalle olan yerleşim yerlerinde şimdiden Kapaklı’ya bağlanma mevzusu tartışılıyor.
Biz vatandaşın Kapaklı Belediyesinin çalışmalarını takdir ettiğini, bir ay gibi kısa bir sürede Saray Belediyesi’nden beklediği hizmetleri alamayacağını dile getirmeye başladığını belirtirken sizlerde, “Gazatacı sende tam bir felaket tellalı gibisin, yok Sefaaalan ve Büyükyoncalılar Kapaklı’ya bağlanmak istiyormuş, yok Beyazköylüler Çorlu’yu tercih edeceklermiş.
Yahu hiç ilçe sınırları değişir mi?
Hiç yukarıdakiler bunları kabul eder mi?” diyebilirsiniz.
Haklısınız, ilçelerin sınırları o kadar kolay değişmez ama bu yeni mahalle olmuş yerleşim yerleri hizmet ister, seçim döneminde verilen vaatlerin tutulmasını bekler.
Buraları Saray’ın merkezine benzemez, buralarda yaşayanlar yerine getirilmeyen vaatler için bırak Belediye Başkanını CHP’nin Genel Başkanının bile özrünü takmazlar.

Bu kadar felaket tellallığı yaptıktan sonra birazda takalım istiyoruz pembe gözlüklerimizi.
Efendim, Büyükyoncalı ve Beyazköy’den aktarılanlarla birlikte Saray Belediyesinin ciddi bir araç parkuru oluştu.
Bunun yanında Büyükşehir Belediyesi 26 milyon TL gibi bir bütçeyi Saray’a ayırmış.
Kendi imkanlarının yanı sıra Büyükşehir Belediyesinin desteği ile Saray geneline çok güzel hizmetler sunabilirler.
Yeter ki sapla saman ayırma mevzusuna fazla takılmasınlar, yeter ki hizmet babında kama çıkarma derdine düşmesinler, yeter ki Başkan kılavuzlarını iyi seçip ekibini de iyi kursun.
Bir sonraki kazanda buluşmak üzere, ‘haydi kalın salıcakla’ diyoruz.