Nitekim en son 30 Mart yerel seçimleri öncesi Tekirdağ’a Başbakan olarak gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan da, 4 ay aradan sonra Cumhurbaşkanı adayı olarak Tekirdağ’ı ziyaret etmişti.
Şimdi AK Parti’nin 5. Olağan İl Kongresi vesilesiyle Başbakan Ahmet Davutoğlu da Tekirdağ’a geldi.
Tekirdağ, gerçekten iktidarın ve AK Parti’nin bütün siyasal yöntemlerle, bıkmadan usanmadan kazanmaya çalıştığı illerden biri olarak dikkat çekiyor. Tekirdağ’ın 1 Nisan 2014 itibari ile resmi olarak Büyükşehir statüsü kazanmasını da bu gayretin bir sonucu olarak görebilirsiniz.
Bu Tekirdağ ziyareti ile anlaşılıyor ki AK Parti, önümüzdeki seçimde Tekirdağ’ı es geçmeyecek.
Kongrede Tekirdağ'a çok önem verdiklerini belirten Başbakan “Tekirdağ bizim batıya doğru, Avrupa'ya doğru ilham vererek yürümemizi sağlayan şehir.
Tekirdağ, Balkanlar'da, Evlad-ı Fatihan'ın zorlukla karşılaştığında dönüp sığındığı şehir. Hem Ensar hem Muhacir olmuş, kahraman şehir” diyordu.
Seçim stratejisi olarak CHP’ye ve MHP’ye eleştirilerde bulunan Başbakan, kendi partililerine de seçim yol haritası çizmeyi ihmal etmiyor AK Partililere “Hiç gücenmeyeceksiniz. Hiç küsmeyeceksiniz. Her Tekirdağlının kapısını çalacaksınız.
Tekirdağ’ın bu çilelerinin bitmesinin AK Parti iktidarı ile mümkün olduğunu anlatacaksınız” diye seçim taktiği veriyordu.
Başbakan Davutoğlu’nun partililerine verdiği seçim yol haritasında dile getirdiği söylemler gerçekten heyecan doluydu: "Avrupa, Rumeli" denilince aklımıza Tekirdağ'ın, aydınlık yüzlü, çalışkan insanlar denilince de Tekirdağlıların geldiğini söyledi Başbakan.
“AK Parti davası en kolay Tekirdağlılara anlatılır” dedi. “Tekirdağ, Türkiye'de demokrasinin önemli bir merkezidir. Ekonomik kalkınmanın odak şehridir. Uluslararası itibarının da en iyi anlaşıldığı şehirdir” diyordu.
Tekirdağ’a müjde üstüne müjde verdi Başbakan. “Trakya’yı sadece Türkiye’nin değil hatta tüm Avrupa’nın en bereketli tarım havzası haline getireceğiz” dedi.
Siyasi demeçler bir yana bırakılarak incelendiğinde de gerçekten Tekirdağ, gelişmiş sanayisi ve uluslararası firmaların içinde bulunduğu üretim tesisleriyle artık göz dolduruyor.
Gerçekten Tekirdağ toplam işletmeler içinde %2’lik pay sahibi. Sanayisi gelişmiş 10. İlimiz. Marmara Bölgesi olarak da %3’lük sanayi payıyla İstanbul, Bursa ve Kocaeli’nden sonra dördüncü sırada yer alıyor.
Tekirdağ ülkemizde tekstilin % 10’u, margarinin %25’ini, rafine ayçiçeği yağının %20’sini, kâğıt ve ambalajın %40’nıı, işlenmiş derinin %37’sini karşılıyor.
Tekirdağ bu amaçla kendi sektöründeki marka firmaların konuşlandığı bir sanayi ve ticaret bölgesi. Diğer bir ifadeyle Tekirdağ, adeta Türkiye’nin tekstil, gıda, toprak, beyaz eşya gibi alanların üretim üssü…
Tekirdağ’ın gelişen ilçesi Çerkezköy ise henüz Çorlu’dan sonra ikinci ilçe olmakla birlikte nüfusu %329 artarak göç alma rekoru kıran bir ilçemiz.
***
Ve daha iki gün önce, ÇTSO’nun üç aylık yerel süreli yayın organı olan “Birlik Dergisi”nin son sayısında ÇTSO’nun yirminci yıl kutlamaları kapak konusu olurken ÇTSO’nun başarılı ve genç Başkanı Süleyman Kozuva, mütevazılığından olsa gerek Çerkezköy’ü dünyaya tanıtan kendi yönetim Kurulu Başkanı olduğu Favori Group’un Somali’deki Mogadişu Aden Abdulle Uluslararası Havalimanı binasıyla ilgili haberleri iç sayfalarda veriyordu.
Oysa elbette bu başarı aynı zamanda Çerkezköy’ün ve Tekirdağ’ın başarısıydı. Dergide ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Kozuva’nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmeler ve fotoğrafları ile birlikte Çerkezköy’de her biri kendi sahasında ilçemiz için ekonomik değer olan ticaret ve sanayi odası üyelerimizin etkinliklerine yer veriliyordu.
***
Bu heyecanlı gelişmelerin karşısında CHP ve MHP’nin il ve ilçe teşkilatlarında da aynı heyecanı görmek Tekirdağlıların hakkı değil miydi?
Örneğin MHP’nin ilçede ve ilde yaptığı kongrelerde mangal gibi yüreğini ortaya koyanlarla mangalda kül bırakmayanların, alkışlananlarla rey toplayanların nasıl bir resim sergilediğini Genel Merkez fark etmeyecek miydi?
Çerkezköy Belediye Meclisi’nde sert tartışmalara konu olan huzurevi mevzuu Gazetemizde “işte o rapor” diye yayınlanırken Çerkezköy Belediye Başkanımızın bu konuda suskunluğu vatandaş tarafından AK Partideki heyecan ile kıyaslanmayacak mıydı?
İktidar partisi, kendisi üyelerine “küsmeyeceksiniz, kapı kapı dolaşacaksınız” diye siyaseten motivasyon ve heyecan sunarken, yönünü gelişmeye çevirmiş bir ilçede gerçek hayatta vatandaşlarının hastanede saatlerce elektriksiz bırakıldığını, dahası bu soğuk kış günlerinde elektriksiz kalmamak için vatandaşın imza toplamak zorunda kaldığını Sayın Başbakan’a iletecek bir il yönetici, bir ilçe yöneticisi, bir siyasetçisi, bir muhalefet temsilcisi olmayacak mıydı? Olmamalı mıydı?
Dostlar,
AK Parti Tekirdağ’ı kazanmayı istiyor ve bekliyor, Tekirdağ ili ve ilçeleri iyi yönetilmeyi bekliyor. Vatandaş ise günlük hayatta kış günü donmamak için elektriksiz kalmamak için imza topluyor, elektrik bekliyor. Peki, Tekirdağ’daki ve ilçemiz Çerkezköy’de Muhalefet neyi arzuluyor ve neyi bekliyor?
Yorumlar