Gözden kaçırmayın

Çerkezköy’de başıboş köpekler tehdit oluşturuyorÇerkezköy’de başıboş köpekler tehdit oluşturuyor

Genel Merkez’de basın toplantısı düzenleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, “Milletimizi yaklaşan felaketin ortasında yalnız bırakmayacağız. 25 milyon oyu, 30 milyona, 35 milyona çıkartacağız. Mayıs Genel Seçimleri ile başlayan seçim süreci, yerel yönetim seçimleriyle bitecek” dedi.CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Genel Merkez’de MYK gündemine dair basın toplantısı düzenledi. Genel Başkan Yardımcısı Öztrak, “’Fırtına doğa şartlarının bir sonucudur. Akıl ise hava fırtına toplarken onu görmek ve tedbir almak için bize verilmiş bir armağandır’ diyor yazar… Devlet yönetmeye talip olanlar da, sorunları önceden görmek ve tedbir almak için, akıllarını kullanabildikleri ölçüde, milletimizin refahını artırabilirler. Bugün ülkemizde, yaklaşan fırtınalara karşı zamanında önlem almayan, bırakın önlem almayı, rüzgara karşı tüküren, “Vatandaşım” değil, “yandaşım” diyen bir hükümet işbaşındadır. Bu yüzden de, dünyada yağmur yağıyor, bizde sel oluyor, dünyada güneş çıkıyor, bizde çöl oluyor. Fatura her zaman dar ve sabit gelirli yurttaşlarımıza kesiliyor. Bunlar, bu hükümet vatandaşımıza aşağı mahallede talkını veriyor, kendileri, yukarı mahallede yandaşlarıyla birlikte salkımı yutuyor” dedi.  TÜM HATALARIN FATURASI MİLLETE Öztrak, “Bundan 12 yıl önce hükümet, bölgenin barış yanlısı güvenilir ülkesi olmak yerine, Emevi Camii’nde namaz kılma hevesiyle, Suriye’deki iç savaşa taraf oldu. Yaptıkları hatanın bedelini, ülkenin sırtına binen milyonlarca sığınmacı, milletin sırtına binen on milyarlarca dolarlık faturayla ödedik. Bundan 10 yıl önce, Amerikan Merkez Bankası dolar basmayı yavaşlatacağını açıkladı. Hükümet bunu öngöremedi. Ekonomiyi tahkim etmedi. Türkiye ekonomisi türbülansa girdi ve dünyada en kırılgan ekonomiler listesinde ilk beşe yerleşti. Millet bunun faturasını işsizlik ve hayat pahalılığı olarak ödüyor. Bugün hala daha ödüyor. Bundan 2 yıl önce, Rusya Ukrayna’ya saldırdı. Dünyada gıda fiyatları sıçradı, sonra yüzde 22 oranında hemen ardından düştü. Bizde ise dünyada fiyatlar düşerken gıda fiyatları yüzde 94 arttı. Hükümet tarımda yıllardır, “Üretimi bırak, ithalata bak” stratejisi izlemişti. Bunun faturası yine bizim vatandaşımıza çıktı, çıkıyor” diye konuştu.  2,5 AY GEÇTİ ORTADA ZAMDAN BAŞKA BİR ŞEY YOK Öztrak, “Hazine’de yok, elde yok, avuçta yok, Merkez Bankası’nın kasasında döviz yok. Yapılması gereken belli. Enflasyonu düşüreceksiniz. Milleti ferahlatacaksınız. Bunun için de güçlü çapaları olan, takvime bağlanmış, hesap vermeyi öngören, güçlü bir program yapacaksınız. Ama ortada sarayın böyle bir iradesi de yok. Görünen o ki vitrine konan isimlerin böyle bir hazırlığı da yok. Mayıs’ta seçimler yapıldı. Haziran geçti, Temmuz geçti. Ağustos’un ortasına geldik. Hala ortada zamlardan başka hiçbir şey yok. Biz MYK’mızda bu konularda alınacak önlemleri tartışırken hükümet tarafında, bir program yok, bir eylem planı yok. Kendilerinden önceki hükümetler, ekonominin böyle sıkıntılı dönemlerinde işbaşına geldiklerinde, ellerinde ilk 100 günde, ilk 6 ayda, ilk bir yılda yapılacakların olduğu bir eylem planı olurdu. Anlaşılan, AK Parti kadroları böyle bir planı programı hazırlamayı akıllarından bile geçirmemişler. Bari zahmet etselerdi de Millet İttifakı’nın hazırladığı Ortak Politikalar Mutabakat Metnine ve diğer belgelere bir baksalardı” dedi.  MADEM BİR ŞEY YAPMAYACAKSINIZ, NEDEN O KOLTUKLARDA OTURUYORSUNUZ Hazırlıksız olunca, enflasyonla mücadelede yelkenlerin indiğini söyleyen Öztrak, “Tek haneli enflasyon sözleri de rafa kalktı. “Türkiye’nin Dinamik optimizasyon problemini çözmeye, Sarayda oturan en büyük kısıttan başlayamayacağını” anlayan, Merkez Bankası Başkanı ilk havlu atan oldu. Enflasyon hedefini yüzde 58’e çekerek, zam zulüm siyasetine yol verdi. 2025 dahil çift haneli enflasyon vadetti. Vitrinin bir diğer ismi, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de kapalı toplantılarda, “Ekonomide olumlu gelişmeleri 2025’te de değil, ancak 2026’da görebiliriz” dediği dışarıya sızdı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, dışarıda pazar arayışlarının öneminden dem vuruyor bugünlerde. Yani açıkça, “Pahalılıkta millet bir şey alamaz hale gelecek hazır olun, şirketlere söylüyor bunu. Şirketler hazır olsun, ürettikleri ne varsa dışarı satmaya hazırlansınlar” diyor. Biz de soruyoruz, “Madem bu arşa yükselen fiyatları, azan enflasyonu, milleti perişan eden hayat pahalılığını sadece oturup izleyecektiniz, o zaman o koltuklara neden oturdunuz? Hiçbir şey yapmayacaksanız, neden o koltukları işgal ediyorsunuz?” diye konuştu.  SARAY ÇİFTÇİYİ DUYMUYOR Öztrak, “Bunların dertleri millet değil, dertleri bunların yandaş. Bunlar milleti görmüyor, sesini duymuyorlar. Saray fındık üreticisinin sesini duymuyor. Genel Başkanımız “Fındığın kilosuna en az 4 dolar verin” dedi. Onlar 3 doları bile çok gördüler. Giresun’da hayal kırıklığına uğrayan üretici fındık ocaklarını baltayla doğrayarak isyan ediyor. Ama öbür tarafta yeni Tarım Bakanı fındık fiyatından üreticinin nasıl memnun olduğunu ballandıra ballandıra anlatıyor. Hükümet buğday üreticisinin de sesini duymadı. Genel Başkanımızın prim dahil 13 lira önerdiği buğday için vere vere 9 lira 25 kuruş verdiler. Bu da 1 liralık prim dahil. Ama ofis buğday almıyor. Alsa da ödemeyi aylar sonra yapıyor. Bir liralık teşvik primi ise bir başka bahara kaldı deniyor. Üreticiyi tüccarın kucağına itiyorlar. Trakya’da büyük bir kuraklık yaşanıyor. Çiftçi “bu bir afet” diye bağırıyor, onu da duymuyorlar. Ayçiçek boylanmamış, yumruk kadar baş vermiş. Bu yıl doğru dürüst bir ürün çıkmayacak. Rekolte kaybı çok büyük olacak. Trakya vekilleri olarak bir kanun teklifi verdik. “Bölge afet bölgesi ilan edilmeli, çiftçinin borçları sıfır faizle ertelenmeli, zararları sigortadan karşılanmalı” dedik. Hükümet duymuyor, duymazdan geliyor. Ama Ziraat Odası Başkanı orada kuraklıkla ilgili incelemeler yapmak için” dedi.  MÜCADELEYİ 4 KOLDAN SÜRDÜRÜYORUZ Genel Başkan Yardımcısı Öztrak, “Biz bir yandan bu hükümetin yanlışlarıyla mücadeleyi sürdürüyoruz. Gençlerimiz döviz garantili ballı projelere karşı sahada, kadın kollarımız “Pazar Yeri Yangın Yeri” projesiyle, çarşıda pazarda vatandaşlarımızın yanında. Örgütlerimiz sahada. İstanbul örgütümüz, tüm engelleme çabalarına karşı MuazZam sergisiyle mahalle mahalle vatandaşlarla buluşuyor. Biz, “Bunca sorun ortada dururken millet iradesinin tecelligahı Meclis kapalı kalamaz” dedik. Hayat pahalılığına karşı çözümleri konuşup hayata geçirmek, Akbelen’deki orman kıyımını durdurmak için Meclis’i iki defa olağanüstü toplantıya çağırdık. Anayasa’ya aykırı olarak iki defa salınan MTV’nin iptali için de Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk. Meclis kapalı diye biz boş durmuyoruz. Muhalefetteyiz diye iktidarla mücadeleden vazgeçmiyoruz. İllerimizde esnafımızla, çiftçimizle, emekçimiz-emeklimizle, vatandaşlarımızla birlikteyiz” ifadelerini kullandı.  PARTİMİZİN YENİLENME SÜRECİ İLERLİYOR Öztrak, “Bütün bu çalışmaların yanında, Partimizin yenilenme süreci de ilerliyor. İlçe Kongrelerimizi hızla tamamlıyoruz. İl kongrelerimizin ardından da kurultayımızı yapacağız. Kurultayımızı yapacak ve yenilenmenin heyecanıyla, yeni kadrolarla bugün başarıyla yönettiğimiz kentlerimize yerel seçimde yenilerini ekleyeceğiz. Sahada olacağız. Sokak sokak vatandaşlarımızla bir arada olacağız. En ücra köye kadar gideceğiz. Gidiyoruz gideceğiz. Çalınmadık kapı bırakmayacağız. Sosyal demokrat belediyecilikle milletimize nasıl hizmetler götürdüğümüzü ve bundan sonra da hangi projelerle hemşerilerimizin yanında olacağımızı anlatacağız. Milletimizi yaklaşan felaketin ortasında yalnız bırakmayacağız. 25 milyon oyu, 30 milyona, 35 milyona çıkartacağız. Mayıs Genel Seçimleri ile başlayan seçim süreci, yerel yönetim seçimleriyle bitecek. Milletimiz mayıs seçimlerinde ilk vizeyi verdi son icazeti ise bu seçimle verecek. İlk seçimin sonucunu ve faturasını hep birlikte yaşayarak gördük. Yerel seçimden sonra milletimizin daha beterini yaşamaması için var gücümüzle sahada olacağız. Mahalli idare seçimlerinde tarih yazacağız. Bu gidişe dur diyeceğiz” dedi.  Haber / Şaban KARDEŞ