Gözden kaçırmayın

Tekirdağ’dan Ekim ayında 174 milyon 57 bin dolarlık ihracatTekirdağ’dan Ekim ayında 174 milyon 57 bin dolarlık ihracat

Konuşmasında Tekirdağ’dan ülkeye giren GDO’lu ürün olayına vurgu yapan Avşar, Bakanlığın hedeflerinden birinin “stratejik ürünlerde gıda arz güvenliği” olduğu ancak tonlarca GDO’lu ürünün ülkeye giriş yaptığını, ülkenin gıda arz güvenliğinin iki memur tarafından sabote edilecek kadar zayıf olduğunu, konuyla ilgili verdikleri soru önergesine cevaben; “Laboratuvarlarımızda analiz sonuçlarının değiştirilmesi mümkün değildir.” ibaresine yer verildiğini ancak soruşturma sonucunda ülkenin dört bir yanına 11 gemi dolusu GDO’lu ürün gittiğini söyledi. Avşar, buna rağmen hala muhalefeti insafsızlıkla suçlayan iktidar mensuplarının olduğunu ama asıl asıl insansızlığın 9 milyon ton rekor düzeyde mısır üretilmişken dışardan ithal ürün getirmek olduğunu ifade etti.

ÇÖZÜM BEKLİYORUZ

Avşar, bunula birlikte Tekirdağlı başta olmak üzere Çiftçilerin büyük bir kısmının plansızlık ve girdi maliyetlerinden dolayı ektiğini satamama sorunu ve su problemi yaşadığını ve çözüm beklediklerini dile getirdi.  Avşar, Sayın Bakanın sunumunda; “stratejik ürünlerde gıda arz güvenliğini” temel hedefler arasında saydığını ve kitapçıkta da yer aldığını ancak geçtiğimiz Mayıs Ayında seçim bölgem Tekirdağ’da GDO’lu ve Tehlikeli toksinler içeren mısır, kanola ve ayçiçeği gibi gıdaların ithal edildiğinin ortaya çıktığını ve kamuoyuna yansıdığını söyledi.   Avşar; “Olaya ilişkin geniş çaplı operasyon başlatılırken, Cumhuriyet Başsavcılığı ve il emniyet müdürlüğü; bu ithalatlara ilişkin operasyonda 50’ye yakın kişiye gözaltı yaptı” dedi.

SABOTE EDİLECEK KADAR ZAYIF MI?’

Olayı kısaca anlatan Avşar, olayın içeriği şöyle; Tarım ve Orman Bakanlığında ve Tarım İl Müdürlüğünde görevli 2 memur ile 4-5 ithalatçı firma ile bir şebeke kuruyor. Tarım İl Müdürlüğünde çalışan memurun, 2020 yılından 2024 yılına kadar gerçekleşen ithalat süreçlerinde, ithal edilen ürünlerden numune almadan ve laboratuvarlara göndermeden analiz yapılmış gibi gösterdiğini ifade etti.   Avşar, “Firmaların ithalat başvuruları yalnızca birkaç dakika içinde onaylandığı tespit edilince 2023 Ağustos Ayında yapılan inceleme ile memur görevden alınıyor. Memurun görevden alınmasıyla 2024’ün ilk aylarına kadar söz konusu firmaların ithalat işlemleri “bıçak gibi” kesiliyor; ancak memur, bu kez de Tarım ve Orman Bakanlığında çalışan bir başka memurun yardımıyla mesai arkadaşlarının şifrelerini sıfırlayarak kendi telefonuna ve e- posta adresine yönlendirildiği belirtiliyor. Bunlar iddianameden alınmıştır. Görevden alınan memurun bu şekilde yaptığı sahte analizlerle ithalatlara izin verilmesini sağlamaya devam ettiği iddia edildi. Sonrasında da söz konusu gıdalara ilişkin numune alınması sonucu geçen sene Mayıs Ayında skandal ortaya çıktı” diye konuştu.

MÜMKÜN DEĞİLDİR

Konuyu diğer Tekirdağ milletvekilleriyle kamuoyuna taşıdıklarını belirten Avşar; “Neticede cumhuriyet baş savcılığı hukuki süreci başlattı ve 11 gemi dolusu ithal gıdanın Türkiye’ye sokulduğu belirlendi. Depolardan alınan numuneler laboratuvarlara gönderildi ve yapılan analizlerde, GDO (Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar) ve tehlikeli toksinler olan okratokssin A, aflatoksin ve zearalenon gidi maddelerin pozitif çıktığı raporlandı. Ankara Ulusal Gıda Referans Laboratuarı tarafından yapılan ikinci analizlerde bu sonuçları doğruladı” dedi. Avşar, konuyu Temmuz Ayında bir yazılı soru önergesiyle Tarım ve Orman Bakanlığına sorduğunu ve 23 eylülde cevap verildiğini ifade etti.  Avşar cevabın söyle olduğunu söyledi; “Adli ve idari soruşturma devam etmektedir. Bakanlığımızca ithalat yoluyla ülkeye giren tarım ürünlerinin denetimleri mevcut kanun, yönetmelik, tebliğ ve talimatlarımız kapsamında yapılmakta olup laboratuvarlarımızda analiz sonuçlarının değiştirilmesi mümkün değildir” dedi.

TRAKYA’DA TÜKETİLMİŞ DEĞİL

 “Şimdi bu tablo bize gösteriyor ki; mümkünmüş. Biz birde burada gıda güvenliğinden bahsediyoruz”, diyen Avşar; “Bu GDO’lu ve toksinli gıdalar (Mısır ve kanola vs.) sadece Trakya ‘da tüketilmiş değil. Bu gıdalar Manisa’ya, İzmir’e, Bursa’ya Kayseri’ye, Konya’ya, İstanbul’a hatta Urfa’ya kadar gönderilmiş ve bu illerdeki fabrikalarda bu ürünler işlenip Türkiye’ye dağıtılmış. Belki bu Melis’te bizde yedik. Şimdi vatandaş zehir yemiş, sizde bizim laboratuvarlar sağlam demişsiniz ve aksi çıkmış. Görülüyor ki, zaaf var.”, dedi. İktidar sıralarından gelen tepkiye karşılık veren Avşar; “Şimdi sayın vekil burada insafsızlıktan bahsetti. Asıl insafsızlık 2023 yılında 9 milyon tonla rekor kırdı. Bu kadar mısır üretilmesine rağmen, gidip mısır ithalatı yapmaktır. Hem de GDO’lu ürünlerle önünü açmaktır.”, şeklinde konuştu ve ülke genelinde benzer vukuatlar olup olmadığını, varsa bunlara yönelik tedbir alınıp alınmadığını sordu ve gıda arz güvenliğinin sağlanmasının önemine değindi.

ÇİFTÇİLERİMİZ EKTİĞİNİ SATAMAMA SORUNU YAŞAMAKTADIR

Avşar, bir başka konunun tarım arazilerinin kiralama meselesi olduğunu, bu arazilerin değerlendirme fikrinin doğru olduğu fakat şu anda çiftçinin büyük bir kısmının plansızlık ve girdi maliyetlerinden dolayı ektiğini satamama sorunu yaşadığını ve bugün öncelik ektiğini satamayanların desteklenmesi olması gerektiğini ifade etti.  Avşar; “Şöyle düşünelim; çiftçinin 20 dönüm arazisi var. Hemen yanında minimum 60 dönümden başlayan kiralamadan bahsediyorsunuz. Yan arazisinde böyle bir şey olursa acaba nasıl etkileneceğim endişesi oluşuyor. Bu çiftçi kendi arazisinde tarım yapmakta zorlanırken bir darbe de buradan yiyecektir. O yüzden bu uygulamada dönemsel şartların göz önüne alınması gerekmektedir” dedi.

Haber/Semih SARMA