Gözden kaçırmayın
Kayıp yaşlı adamdan acı haberİrmet Hospital Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Uluğ Bey Hayri,” İnsan vücudunun sağlıklı hücreleri bölünebilme özelliğine sahiptir. Yaşamın ilk yıllarında daha hızlı bölünebilen hücrelerin bölünme hızı, yaşla birlikte azalır. Hücre bölünmesi sırasında hasarlı bir şekilde bölünen hücreler kendiliğinden yok edilir ve bölünmeye devam etmesine izin verilmez. Çeşitli sebepler sonucunda hücreler gereğinden fazla bölünebilir veya hasarlı hücrelerin bölünmesi vücut tarafından engellenemeyebilir. Bu durumlarda oluşan hücrelere "kanserli hücre" denir. Akciğer kanseri, normal akciğer hücrelerinin kontrol dışı çoğalarak akciğer içinde tümör oluşturması durumudur. İspatlanmış en önemli risk faktörü sigaradır. Uzun süre sigara içenlerin yaklaşık 1/7’sinde akciğer kanseri gelişir” dedi.
SİGARA YÜZDE 90’DAN SORUMLUDUR
Kimlerin risk altında olduğunu iade eden Hayri, “ Sigara akciğer kanserlerinin yüzde 90’ından sorumludur. Günde içilen sigara miktarı, içilen yıl sayısı, sigaraya başlama yaşı önemlidir. Pasif içicilik başkalarının içtiği sigara, sizde veya sevdiklerinizde akciğer kanseri yapabilir. Kadın hastaların yüzde 65’i bu sebeple akciğer kanseri olmaktadır.Hava kirliliği akciğer kanserine sebep olabilir. Ailede erken yaşta (50 yaşından önce) akciğer kanseri olmuş yakınları olanlarda risk 2 katına çıkmaktadır. Kronik bronşit, önceden geçirilmiş tüberküloz ve bazı akciğer hastalıkları olanlarda da risk artar” diye konuştu.
ERKEN TANI İÇİN TARAMA YÖNTEMLERİ VAR MI?
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Uluğ Bey Hayri, “ Günümüzde bu konuyla ilgili çalışmalar yoğun olarak devam etmektedir. Bugüne kadar yararı kesin olarak kanıtlanmış, yaşam süresini uzattığı gösterilmiş bir tarama yöntemi yoktur. Akciğer kanserinin belirtilerini bilmek ve bu belirtiler varsa hemen doktora başvurmak önemlidir. Ancak akciğer kanserinin çoğu, erken evrede belirti vermez; bu nedenle esas olan, risk faktörlerinden, özellikle sigaradan uzak durmaktır. Akciğer kanseri belirtileri olan veya akciğer röntgenleri ile akciğerde şüpheli bir durum görülen kişiler zaman kaybetmeden
Göğüs Hastalıkları bölümüne başvurmalıdır. Sigara ne kadar erken yaşta başlanırsa, ne kadar uzun süre içilirse ve içilen sigara miktarı ne kadar fazlaysa risk o kadar artmaktadır. Ancak "az içiyorum" demeyin! Günde bir adet sigara içen kişi de tıbben sigara bağımlısı kabul edilmekte ve sigaranın tüm zararlarına maruz kalmaktadır. Ayrıca pipo, puro, nargile gibi tütün ürünlerini kullananlar ve light sigara içenler de benzer şekilde risk altındadır” diye konuştu.
BELİRTİLER NELERDİR?
Hayri, “ Akciğer kanserinin ne zaman ve ne şekilde belirti vereceği, ilk oluştuğu bölgeye göre kişiden kişiye değişebilir. Eğer kanser, ana hava yollarında değil de akciğerin daha derin bölgelerinde bulunuyorsa, çok büyük boyutlara ulaşmadan hiçbir belirti vermeyebilir. En sık görülen belirtiler: Uzun süre devam eden, sıklığı ve şekli değişen öksürük, kanlı balgam, nefes darlığı, ses kısıklığı, hırıltı solunum, yutma güçlüğü, kanlı balgam, kilo kaybı, iştahsızlık veya halsizlik, sebebi bilinmeyen ateş, tekrarlayan bronşit ve akciğer enfeksiyonları, göğüs, omuz, kol ve sırt ağrısı, yüzde ve boyunda şişlik” dedi.
TANI NASIL KONULUR?
Hayri, “ Akciğer kanseri belirtileri olan veya akciğer röntgenleri ile akciğerde şüpheli bir durum görülen kişiler zaman kaybetmeden Göğüs Hastalıkları bölümüne başvurmalıdır. Kitle görülen hastalara öncelikle bilgisayarlı tomografi çekilir. Bu sayede elde edilen ayrıntılı görüntü ile kesin tanı için hangi yönteme başvurulacağına karar verilir. Hastadan bronkoskopi dediğimiz, ince, bükülebilir, ışıklı ve ucunda kamera taşıyan bir tüple akciğere ulaşılarak toplu iğne başı büyüklüğünde parçalar alınır. Bu işleme "biyopsi" adı verilir. Kanser tanısı konduktan sonra hastalığın yaygınlığı yani hangi aşamada olduğu, bir başka deyişle evresi saptanmalıdır. Bu evreleme, uygulanacak tedavi yöntemlerine ve sıralamasına karar vermede gereklidir. Akciğer kanseri 4 ana evrede olabilir. Doğru evreyi saptamak için karın veya beyine yönelik bilgisayarlı tomografi veya manyetik rezonans görüntüleme, kemik taraması (tüm vücut kemik sintigrafisi), PET gibi tetkikler yapılır.
AKCİĞER KANSERİ NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Akciğer kanserinin tedavi sürecinden bahseden Hayri, “ Küçük hücreli dışı akciğer kanseri ve küçük hücreli akciğer kanserinin tedavileri farklıdır. Tedavi, hastalığın evresine göre de değişmektedir. Akciğer kanserinin tipi ve evresine göre cerrahi, kemoterapi (ilaçla tedavi), radyoterapi (ışın tedavisi) seçeneklerinin bazıları ya da hepsi hastanın ve hastalığın özelliğine göre farklı sıralamalarla uygulanmaktadır. Akciğer kanserinde her hastanın durumu birbirinden farklıdır. Hastalığın ve hastanın durumuna göre farklı tedavi seçeneklerinin tek başına veya birlikte kullanılması, farklı bölümlerden bu konuda uzmanlaşmış doktorların ortak çalışmasını gerektirir. Bu şekilde en doğru ve güncel tedaviler gecikmeden uygulanabilir. Akciğer kanserinin erken evresinde, hastada ameliyata engel olmayan başka bir hastalık yoksa, en etkin tedavi cerrahidir. Akciğer kanserinde cerrahi tedavi önerilenler, aslında hastalıkları nispeten erken evrelerde olan ve ameliyatla kanserli doku tam olarak çıkarıldığında yaşam şansı en yüksek hasta grubunu oluşturmaktadır. Kanser hücrelerini öldüren veya büyüme ve çoğalmasını engelleyen kanser ilaçları kullanılarak yapılan tedaviye kemoterapi denir. Kemoterapi, tek başına veya cerrahi işlemle ve/veya radyoterapi ile birlikte uygulanabilir” dedi.
Haber/Sevay SÖNMEZ
Yorumlar
Yorum Yap