Gözden kaçırmayın

Avşar: TSK mensuplarının özlük hakları kurumların keyfine bırakılamazAvşar: TSK mensuplarının özlük hakları kurumların keyfine bırakılamaz

Tekirdağ Valiliği himayesinde Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından Yahya Kemal Beyatlı Kültür Merkezi’nde düzenlenen programa; Tekirdağ Valisi Recep Soytürk, CHP Tekirdağ Milletvekili Nurten Yontar, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mümin Şahin, BAM Cumhuriyet Başsavcısı Vekili Abdullah Yurtsever, Vali Yardımcısı Mustafa Çek, Süleymanpaşa Kaymakamı Mustafa Güler, İl Emniyet Müdürü Ahmet Metin Turanlı, İl Jandarma Komutan V. Alb. Sinan Tercan, Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu, İl Milli Eğitim Müdürü Abdülaziz Yeniyol, Gençlik ve Spor İl Müdürü Ahmet Üzgün, Tarım ve Orman Müdürü Oktay Öcal, siyasi parti temsilcileri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

YAHYA KEMAL’İN ÖĞRETMENLİĞİNİ ANLATTI

Program, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşımızın okunmasının ardından başladı. Akabinde günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hasan Kaya yaptı.

“YAHYA KEMAL TÜRKÇESİ DURU, TEMİZ BİR İSTANBUL TÜRKÇESİDİR”

Akademisyen Kaya, “Bugün Yahya Kemal Beyatlı’nın öğretmenliği üzerine konuşmak istiyorum. 1889 Üsküp Yeni Mektep, 1892 Mekteb-i Edeb, 1895 Üsküp İdadisi, 1897 Selanik İdadisi ve nihayet 1903`te Paris Muu Koleji, Eköl Libge des Sions Politik okullarında okudu. İstanbul'a döndüğü 1912`den sonra çeşitli okullarda dersler verdi. Dârüşsafaka Mektebi'`nde (1913), Medresetüi'l-Vâizîn`de (1914), Heybeliada Bahriye Mektebi`nde (1916), Dârülfinun Edebiyat Şubesi'`nde (1916-1919) tarih, medeniyet tarihi, Garp edebiyatı ve Türk edebiyatı dersleri verdi. Kimler öğrencisi oldu. Nihat Sami Banarlı, Ahmet Hamdi Tanpınar, Nazım Hikmet ve daha niceleri.  Türkçe ağzımda annemin ak sütü gibidir, diyen Yahya Kemalin dil anlayışının şekillenmesinde de şüphesiz Batı da geçirdiği yılların etkisi olmuştur. Fransa'da bulunduğu yıllarda Mallarme'nin șu cümlesine rastlar: "En iyi Fransızcayı Louvre Sarayının kapıcısı konuşur.” Yahya Kemal, bu cümle üzerinde uzun uzun düşündükten sonra, șiirlerinde kullanacağı dili yakalar; Louvre Sarayı’nın kapıcısının okumuş yazmış bir aydın olmadığı gibi okuyup yazması olmayan bir cahil de olmadığını bu durumda en iyi Fransızcayı orta tabakanın, yani "halk"ın konuşabileceğini anlayarak orta tabakanın konuşmasına dikkat eder. Şair, bu düşüncelerin etkisiyle henüz dil inkılabından 25-30 yıl önce sade Türkçe șiirler yazmaya yönelmiştir. Yahya Kemal Türkçesi arı, saf, yaşayan Türkçedir. Yahya Kemal Türkçesi duru, temiz bir İstanbul Türkçesidir” dedi.

FOTOĞRAF VE KİTAP SERGİSİNİ GEZDİLER

Akademisyen Kaya’nın konuşmasının ardından Yahya Kemal Beyatlı Güzel Sanatlar Lisesi öğretmen ve öğrencilerinin hazırladığı “Güfteden Besteye. Şiirleriyle Yahya Kemal” adlı program sahnelendi. Programın sahnelenmesinin ardından Vali Soytürk, programı hazırlayıp sunan öğretmen ve öğrencileri tebrik etti ve günün anısına hatıra fotoğrafı çektirdi. Akabinde Vali Soytürk ve protokol üyeleri, Tekirdağ Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve Namık Kemal Evi Derneğinin hazırladığı fotoğraf ve kitap sergisini gezdi.

Haber / Sevay SÖNMEZ