Başka ne vardır?
O çıkarılan "cumhuriyet" kelimesinin yerine koyulacak boşluk vardır.
Ne olabilir?
"Türkiye İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı"
Başka?
"Türkiye Federatif Cumhuriyetler Birliği Başkanı"
Başka?
"Türkiye Kıblesi Ortak Olanlar Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı"
O zaman ne olur?
"Ortak Kıble'nin" dışında olanlar çöp olur.
Başka?
"Hain, terörist, dinsiz" olur.
Oysa Devlet "kıble ortaklığı" aramaması gereken bir kurumdur.
Ararsa ne olur?
"Aldatılır"
Başka?
Birisi der ki;"bana ahmak diyebilirsiniz"
16 Temmuz sabahı "sarhoştum aydım, ben bu işten caydım" tadındaki pişmanlıklar, laf-ı güzâf olur.
Neden mi?
Aha size neden.
“Senin iktidar dediğin şey nedir, ben yirmi yaşımda onu devireceğimi, yerine başkasını kuracağımı planlamış insanım...”
Bak bak bak sen!
Devirecekmiş!!
Kim söylemiş?
"Ne istedilerse verilen",vuslat çağrısı yapılan,"o makam bu lafları hak edecek bir makam değildir" denilen Fethullah Hocaları..
Şimdi "yeni devlet kuruyoruz "lafının diğer ucu mevcut olanı yıkıyoruz anlamını taşır.
İşte "kıble ortaklığı" budur.
"Müslüman'ların çoğunluğunun menfaati için bir kısım Müslüman'ın zülüm görmesi olabilir"
fetvalarının anlamı da budur.
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin vatanı ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne karşı, bugüne kadar ortaya çıkartılmış en ciddi tehdidin Türk Silahlı Kuvvetleri'nin içinden geldiğini gösteriyor... Türkiye'nin birliğini, halkın hukukunu, devletin bekasını koruyabilmek için bu "kurumsal yapı"ya son vermemiz ve yeni bir ordu kurmamız laÌ‚zım... Bizim bir Nizam-ı Cedit ordusuna ihtiyacımız var...”
Mümtazer Türköne 2009 yılında söylemiş.
Şu an da hapis.
Kuruluyor mu?
Kuruluyor
Adı ne?
SADAT-I CEDIT.
“Her şey geliyor, geliyor aynı soruya takılıyor. Yeni bir devlet kurmayı başarabilecek miyiz? Eskisinin pek bir işe yaramadığı artık açıkça görülüyor”
Ahmet Altan,Taraf gazetesinde yazmış,sene 2011.
Şu anda hapiste..
Mehmet Metiner; "o anayasınızı paramparça yapacağız"
Şu anda mecliste.
"Dün hedefimiz belki sadece bir avuç inançlı, imanlı, bilgili, birikimli nesil yetiştirmekti.
Bugün ise hem bulunduğumuz yer çok farklıdır, hem de hedeflerimiz çok çok farklıdır. Elimizde böyle bir imkân varken…”  
Kim söylemiş?
Cumhurun başı?
O "elde olan imkân"ne ola ki?
İnsan olan vatanını satar mı?
Suyun içip ekmeğini yediniz.
Dünyada vatandan aziz şey var mı?
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?
Nazım Hikmet yazmış.
Kime seslenmiş?
Adnan Menderes'e.
Bu film ne zaman başlamış?
Tam da o iktidar döneminde..
Bu şiiri yakın zamanda okuyan kim?
"Türkiye Cumhurbaşkanı"
Nerede okunmuş?
15 Temmuz yıldönümünde?
Nöronları yakmamaya dikkat edin..
Söylenecek son sözü yine 
Nazım Hikmet söylesin;
Eli kolu zincirlere vurulmuş,
vatan çırılçıplak yere serilmiş.
Oturmuş göğsüne Teksaslı çavuş.
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?
Günü gelir çarh düzüne çevrilir,
günü gelir hesabınız görülür.
Günü gelir sualiniz sorulur :
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?
Soldan sağa,
Sağdan sola okuyun.
Hiç farketmez.
Çıkmanız gereken yer bellidir.
Oraya çıkamıyorsanız.
Bir müshil alıp kenefe gidin.
Yok "bağırsak temizliği "için değil..
Beyin temizliği için..
Hadi beyninizle kalın.